“Politika, insanları kendilerini ilgilendiren şeylerden alıkoyma sanatıdır.”
Paul Valéry
Türkiyedeki okuma yazma bilenlerin oranının ne olduğuna ilginin çok olduğuna, aynı adı taşıyan makaleme yapılan tıklamaların çokluğundan biliyorum. Bundan daha ileri eğitim düzeylerinin ne olduğu, kimseyi ilgilendirmiyor, bu konu pek araştırılmıyor gibi!…
Bilindiği gibi okuma yazma bilmeyene KARACAHİL, okuma yazmadan öteye başka bilgisi olmayana da CAHİL denir. Bundan anlaşılabileceği gibi okuma yazma bilmek eğitimin en ilkel biçimidir. Bununla yetinmemek gerekmektedir.
TÜİK’in 2009 verilerine göre Türkiye’de 56 milyon 793 bin kişi okuma yazma biliyor. Yaş gruplarına göre okur yazarlıkta 5 milyon 222 bin kişi ile 6-13 yaş grubu ilk sırada yer alıyor. Okuma yazma en az bilen yaş grubunu ise 60-64 yaş arasındaki vatandaşlar oluşturuyor. Bu yaş grubundaki erkeklerde 977 bin, kadınlarda ise 775 bin okur yazar bulunuyor [*].
Ülke genelinde 9 624 250 kişi okuma yazma bilmiyor. Okur yazar olmayan nüfusun 7 milyon 730 bin 553′ünü ise kadınlar oluşturuyor.
Nüfus sayımı kayıtlarından anlaşıldığı gibi, eğitim durumuna göre Türkiye’de en çok ilkokul mezunu bulunuyor. 18 milyon 204 bin kişi ilkokul mezunu olarak kayıtlara geçerken, bunu 13 milyon 491 bin kişiyle okuma yazma bilmesine karşın okul bitirmeyenler izliyor.
2 milyon 738 bin kişi ortaokul mezunu, 7 milyon 430 bin ilköğretim mezunu olduğunu bildirirken, lise mezunu sayısı 10 milyon 284 bin olarak saptandı. Yüksekokul ya da fakülte mezunu sayısı 4 milyon 290 bin, yüksek lisans yapan kişi sayısı 279 bin olarak kayıtlara geçti. Doktora yapanların sayısı 79 binde kaldı.
İş gücüne katılma yönünden bakıldığında ise :
ERKEK NÜFUS-
15-34 yaş arası kurumsal olmayan erkek nüfusun 1 milyon 925 bini genel lisede, 1 milyon 484 bini lise dengi meslek lisesinde eğitim görüyor.
Söz konusu yaş grubunda genel liselerden mezun erkek işgücü sayısı 1 milyon 236 bin, istihdam edilenlerin sayısı 992 bin (yüzde 80,2), lise dengi meslek liselerinden mezun erkek işgücü sayısı 1 milyon 285 bin, istihdam edilenlerin sayısı 1 milyon 92 bin (yüzde 84,9) olarak belirlendi.
Erkek nüfusta işgücüne katılma oranı genel lisede yüzde 64,2, lise dengi meslek okullarında yüzde 86,6 oldu.
KADIN NÜFUS-
15-34 yaş arası grupta genel liseden mezun olan kadın sayısı 1 milyon 596 bin, lise dengi meslek okullarından mezun sayısı 955 bin olarak belirlendi.
Aynı yaş grubunda kadın işgücü sayısı liseden mezunlarda 522 bin, lise dengi meslek okullarında 448 bin olurken, istihdam edilenlerin sayısı genel lisede 372 bin, lise dengi meslek liselerinde 322 bin oldu.
Bir başka deyişle kadınlar arasında istihdam edilen genel liseden mezunların oranı yüzde 71,2, lise dengi meslek okullardan mezunların oranı yüzde 71,8 olaak saptandı . Erkeklerde genel lise ile lise dengi meslek okullarından mezun olarak istihdam edilenler arasında 4,7 puan fark kadınlarda 0,6 puan farka indi.
Söz konusu yaş gurubunda kadınların işgücüne katılma oranı genel lisede yüzde 32,7, lise dengi meslek okullarında ise yüzde 46,9 olarak belirlendi.
TUİK ten alınan bilgiler ışığında Türkiyedeki eğitim basamaklarındaki nüfus oranları aşağıdaki gibi olmalıdır.
[Genel nüfus sayısından 0 - 6 yaş arasındakiler çıkarılarak hesaplanmıştır]
İlkokul mezunu % 32
Okuma-yazma bilip okul mezunu olmayan % 23.76
Ortaokul mezunu % 4.82
Zorunlu olan İlköğretim mezunu 13.6
Lise mezunu % 18.1
Yüksekokul ya da Fakülte mezunu % 7.55
Yüksek lisans yapmış olanlar % 0.49
Doktora düzeyinde olanlar % 0.13
31 OECD ülkesinde, aldıkları en yüksek eğitim sadece “anaokulu eğitimi ile ilkokul eğitimi” olan yetişkinlerin toplam yetişkin nüfusa oranları şöyle:
Avustralya (yüzde 8),
Avusturya (ortaokul ile birlikte yüzde 2),
Belçika (yüzde 13),
Kanada (yüzde 4),
Şili (yüzde 29),
Çek Cumhuriyeti (0′a yakın),
Danimarka (0′a yakın),
Finlandiya (yüzde 9),
Fransa (yüzde 12),
Almanya (yüzde 3),
Yunanistan (yüzde 25),
Macaristan (yüzde 2),
İzlanda (yüzde 2),
İrlanda (yüzde 14),
İtalya (yüzde 14),
Japonya (lise ile birlikte yüzde 57),
Kore (yüzde 10),
Lüksemburg (yüzde 17),
Meksika (yüzde 46),
Hollanda (yüzde 7),
Yeni Zelanda (ortaokul ile birlikte yüzde 21),
Norveç (0′a yakın),
Polonya (ortaokul dâhil yüzde 13),
Portekiz (yüzde 54),
Slovak Cumhuriyeti (yüzde 1),
İspanya (yüzde 21),
İsveç (yüzde 5),
İsviçre (yüzde 3),
Türkiye (yüzde 59),
İngiltere (0′a yakın),
ABD (yüzde 4).
OECD’ye 2008 yılında henüz girmemiş ya da girmek üzere olan ülkelerden
Brezilya’da en yüksek diploması sadece ilkokul diploması olanların oranı yüzde 46,
Estonya’da yüzde 1,
İsrail’de yüzde 11,
Rusya Federasyonu’nda yüzde 3,
Slovenya’da yüzde 4.
OECD ortalamasında yetişkin nüfus içinde en yüksek diploma olarak ilkokul-anaokulu diploması alanların oranı yüzde 29 düzeyinde. Avrupa Birliği ülkelerinde ise oran yüzde 28. Türkiye’nin rakamı OECD’deki en kötü performansı oluşturuyor. Türkiye’de 25-64 yaş arasında en yüksek öğrenimi ortaokul olanların oranı yüzde 11, en yüksek öğrenimi lise olanların oranı yüzde 18, üniversite olanların oranı ise yüzde 12 olarak hesaplandı.
[Bazı alıntılarla telif edilmiştir]
———————————————
[*] Türkiyenin son sayıma göre nüfusu 72 500 000 dir.
Bunun içinde 56 793 000 kişi okuma-yazma biliyor.
15 707 000 kişi okuma-yazma bilmiyor, bunun 6 082 750 si 0 -6 yaş grubu okuma çağında olmayan çocuklardır.
Buna göre ergin çağde 9 624 250 (% 13.2) karacahil var.
Temenlim ileride hiç cahil kalmaması…
benim temennim de ilerde hiç temenlim diyen kalmaması:)
benim temennim de ileride yazacağına ilerde yazanların kalmaması;)
Benim temennimde bunun düzelmesini temenni edenlerin kalmaması
Cok hos temenlim ilerde ile ironik gulmece olmus. Calisma ve bilgi
Paylasimi icin tesekkur ederim.
Eflatun fena koymuş
sayın hocam bu verilere nerelerden ulaştığınıza dair kaynak belrtirseniz, daha faydalı olacağı kanaatini taşımaktayım
bunu okuduğumda çok kötü durumdayız bizi aydınlattığın için teşekkür ederim doktor amcam mail adresinize mesaj atmıstım