BİR KONSERİN ANATOMİSİ?!…

#alttext#
“Şarkı söyleyen birinin yüzünden acıların izleri silinir gider”
Cervantes

Geçtiğimiz günlerden birinde, 22 Mart akşamı Roby Lakatos ile Topluluğunun (Lakatos Assembly) Cemal Reşit Rey Konser salonundaki performansını izledim. Olağanüstü bir akşam geçirdiğimi söyleyebilirim!…

Yıllar önce Budapeştede iken, Mathias Pinsa denilen mekanda haftada bir kez sahne alan, gipsy keman virtuososu Sándor Lakatos‘un varlığını biliyordum. Fakat bu kez karşılaştığım Roby Lakatos onun oğlu olabilir mi?… Bilemiyorum… Belki de Lakatos ismi Macarcada çok sık kullanılan bir addır. Ancak Sándor Lakatos, özellikle gypsy biçemi üzerine yoğunlaşmıştı.

Roby Lakatos (doğumu 1965), ünlü keman virtuososu János Bihari (1764 – 1827) nin soyundan gelmekte olup, bir çok efsane kemancıyı içeren bu aile kütüğünde yedinci kuşaktır. Çok küçük yaşta, daha 5 yaşındayken keman çalmaya başlamıştır. Bu yaşta ilk keman derslerini Sándor Lakatos’ tan aldığı söylenmektedir. Dokuz yaşına geldiğinde roman müzik grubunda birinci keman olarak ilk kez sahneye çıkmıştır.

Keman ile ilgisini Lakatos şöyle anlatıyor : “Zannederim ben kemanı değil, ama keman gelip beni bulmuştur. Bu benim genlerimde bulunan bir özellik olsa gerektir.”

Ne var ki keman öğrenimini aile çevresinden aldığı bilgilerle kısıtlı tutmamış, daha sonra “Bela Bartok Konservatuarı”nda klasik keman eğitimi almıştır. Bunun sonundadır ki, 1984 yılında ilk klasik keman ödülünü Budapeştede kazandı.

Roby Lakatoş klasik biçeme de, roman biçemine de, jazz biçemine de eğemen. Bundan ötürü konserlerinde bu üç tür müziği birbirine katarak (mezcederek) sunuyor. Bu da başarısını öne çıkarıyor. Benim dinlediğim sunumda kemanla hep roman ile jazz biçemleri, birbiryle iç içe karışık olarak verildi. Klasik olarak, yalnızca Nikolai Rimsky-Korsakov’un “arının uçuşu” segilendi. Bunu da tek başına (alleine) cymbalon [*] vituososu olan üye bu enstrümanla sundu. Gerçekten büyük başarıydı.

Roby Lakatos ile Topluluğunun öteki üyeleri şunlardı :

Lászlo Bóni, ikinci keman. Sazının virtuososu bir müzisyen. Sahne giysisi ile saç biçimiyle ötekilerden ayrılıyordu.

Jeno Lisztes, cymbalon çalıyor. Bu sazın gerçekten ustası, bir virtuoso. Daha dört yaşındayken Agnes Székely‘ den klasik cymbalon drsleri almaya başlamış. On iki yaşında Racz Aladar Cymbalom yarışmasını kazandı. Sonra Budapeştede Franz Liszt Music Academy’ de 2005 yılına kadar okudu.

Laszlo Balogh, Gitar çalıyor. Ama ilk sazı cymbalon imiş, sonradan 12 yaşından sonra gitar çalmaya başlamış. Eğitimini “Franz Liszt Music Academy” de yapmış.

Làszlo ‘Csorosz’ Lisztes, double bass ya da kontrbas çalıyor. Başlangıçta piyanoya yönelmiş. Sonra “Toth Aladar academy” ye, 9 yaşında girerek kontrbass eğitimini sürdürmüş. Burada eğitmeni Lajos Duduj idi. Sonra Bela Bartok Academy’ ye devama başladı. Burada da eğitmeni Istvàn Lukàcshàzi idi. Bu günlerde Pécs Conservatory‘ de eğitim sonrası öğrencisi olarak kurslar almaktadır.

Frantisek Jánoška piyano. Slovakya Bratislavada doğmuş. Bratislava Devlet Conservatorium‘ unda Professor Peter Cerman ile Professor Juraj Tandler‘ den ders almış. 2002 de Macaristanda International Franz Liszt Piano yarışmasını kazanmış. Ayrıca 2006 de Martial Solal yarışmasını kazanmış.

İzlediğimiz konserde Roby Lakatoş, sololardan sonra tuttilere geçişlerde sağ ayağını yere hızla, sert bir biçimde vuruyordu. Bu görünümüyle sanki bir roman obasında bir arabanın üzerine çıkıp yorum yapan bir çigan müzisyeni havasındaydı. Sonradan DVD lerde izlediğim klasik parçaları yorumlarken böyle davranmadığını gözlemledim.

İkinci keman Lászlo Bóni sahne giysisi olan dizlerine yakın uzanan koyu renkli kurvaze ceketi, omuzlarına inen uzun saçlarıyla, sanki tarih sayfalarından çıkagelmiş Franz Liszt’i andırmaktaydı.

İkinci keman Lászlo Bóni de ara ara solo yorumlar yaptı. Bunlar çok başarılı yorumlardı. Ancak onun kemanının tınısı Roby’ ninkinden farklı idi. Bu akla Roby Lakatoşun çaldığı kemanın özel bir yapıda olduğunu getiriyor.

Cymbaloncu Jeno Lisztes ile gitarist Laszlo Balogh, cymbalon partileri çalındığı sıralarda göz göze gelip, aralarında mimiklerle iletişim kuruyorlardı. Bunun nedeni Laszlo Balogh’ un daha önce cymbalon çalışması yapmış olması olabilir.

Kontrbasçı Làszlo Csorosz sazını ustalıkla kullanıyordu. Ancak güçlü sesin eğemen olduğu tuttilerde, pisikato çalışlarında, sazın telllerini öylesine çekip bırakıyordu ki teller zemine vurarak ek bir tınlama sesi kulaklara kadar gelmekteydi. Oysa bunu yapmasa da kontrbastan aynı ses elde edilecekti.

Piyanist Frantisek Jánoška yaptığı solo partilerde çok başarılıydı. Bunları zevkle izledik.

Özetle gypsy, jazz, klasik biçemin iç içe olduğu hem ilginç, hem de çok zevkli bir konser izledik. Özellikle Lakatos, her ne kadar kendisi bu sanla anılmak istemiyorsa da, kemanı gerçekten şeytanca bir ustalıkla çalmaktaydı. Olağanüstü bir akşamdı!…

—————————————————-

[*] #alttext#Santur, santour, santoor, cymbalon ya da cimbalon (yandaki resim), hakkebord, psalterion, dulcimer. Bu isimler asılda aynı olan sazların adlarıdır. Bunların çalınış biçimleri, akord düzeni, sesleri ile tınıları da çok az farkla aynıdır.

Santur’un bir İran, Hindistan, Türk sazı olmasına karşılık, cymbalon bir Macar folk çalgısıdır. Öte yandan Cymbalon, keman gibi, gypsy müzik topluluklarının olmazsa olmaz sazıdır.

Xylophone da vurularak çalınan bir saz olmakla birikte bu yukarkilerden vurulan birimlerin birer ahşap plaka halinde olmasıyla ayrılır. Sesi de metalsidir. Oysa gerek santurun, gerekse cymbalon’ un sesi harpsikordu andırır. Çünkü ses çıkarılmak için üzerine bir tür tokmakla vurulan gerilmiş tellerdir. Xylophone Ruslar, Polonyalılar, Tatarlar arasında yaygın olan bir sazdır.

Vienna Symphonic Library’ ye göre xylophone’ un en eski varlığı 9 uncu tüzyılda güney-doğu Asyada saptanmıştır. Buna benzer asılı tahtalardan oluşan bir müzik aleti, Çin’ de İ.Ö. 2000 yılında vardı.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>