“Ex nihilo nihil fit”
(Hiçlikten hiçlik çıkar.)
Titus Lucretius Carus
Bildiğimiz bunama halleri ya da adına Alzheimer Hastalığı denilen durumda, beyindeki nöronlar, bunların uzantıları akson ile dentritle çevresine bir tür protein olan amyloid birikimi olduğu saptanmış bulunmaktadır. Böylece bunama (démance sénile) ile Alzheimer hastalığının aynı patolojide hastalıklar olduğu belli olmaktadır.
Ancak araştırıcılar Alzheimer Hastalığı deyimini öne alarak, bu hastalıkta beyinde birikmekte olan amyloidi önlemek için çalışmalar yürütüyorlar. Her iki hastalık ta aynı olduğuna göre varılacak pozitif sonuçlar her ikisi için de geçerli olacaktır.
Alzheimer hastalığının sağıtılması için üzerinde çalışılan bir kaç ilacın içinde, araştırıcılar amyloid oluşumunu önleyecek yeni maddeler üzerinde çalışmaktalar. Fakat sonuç olarak, bu hastalık ile birlikte amyloid birikimiyle oluşan öteki bazı hastalıklar (örnekse,démance sénile) için bu çalışmalar umut verici olarak görülmemektedir.
San Francisco, Calfornia Üniversitesinde Brian Shoichet’ ce yürütülen araştırmada protein birikimi amyloid oluşumunu gerileten 9 madde incelenmiştir. Bunlardan bazıları sağıtım alanına girebilmek için daha test aşamasındadırlar.
Çalışmayı yapan grup, elektron mikroskopu kullanarak bu maddelerin amyloid oluşumunu önlediği gibi, öteki proteinler üzerinde de aynı etkiyi yaptıklarını gözlemlemişlerdir. Shoichet, The Scientist dergisinde “Protein birikimi gösteren hastalıklar için yapılan ilaç araştırmalarında bir çok sonucun birer “artefact” olabileceğini” söylemiştir. Bu maddelerin spesifik olarak herhangi bir proteini değil, bir çok proteini bloke ettiğini sözlerine eklemiştir.
Bu söylemler bu konuda gerçekten bir “çıkmaz sokağa girildiğini” gösteriyor.
Bize göre önceden yerleşmiş olan amyloidi önleyecek (bloke edecek) maddeleri bulmaya çalışmak yerine, bunama hastalığında beyinde nöronlar çevresine hangi neden ya da nedenlerden amyloid biriktiğini araştırıp bulabilmek, aynı enerjiyi bu iş için harcamak daha önemlidir. Çünkü böylece bunamanın biokimyası aydınlatılmış olur. Sorunu çözecek kilidin anahtarı budur..
Bu bilinirse amyloid oluşumunun önlenmesine ulaşmakla, hem de spesifik olarak, demek ki yalnız beyinde oturan amyloide özel olarak önlemler alınması olanağı bulunacaktır.
Ayrıca biz, Alzheimer Hastalığının etiyolojisinde B12 vitamini ile B9 vitamini (Folic acid) eksikliği konusu üzerinde önemle durulması gerektiği kanısındayız.
Herkesin bilmesi gereken bir gerçek var : NEDENİ yok ederseniz, bundan doğacak olan SONUCU da ortadan kaldırmış olursunuz.
Bahsettiğiniz üzere amiloid birikimine sebep olan moleküler süreçlere müdahale suretiyle Alzheimer tedavisi arayışlar uzun süredir var.
Biriken amiloid proteini, amiloid öncü proteini denen daha büyük bir proteinin alfa-, beta- ve gamma-sekretazlarla parçalanmasını işleminin bir sonucu olarak meydana gelir. Bu işlemler sağlıklı beyinde de gerçekleşse de Alzheimerlı beyinde 40 yerine 42 amino asit uzunluğunda bir protein parçası (polipeptit) ile sonuçlanır. Bu da dokudan temizlenemez ve birikir. Bu nedenle Alzheimer tedavisi için yukarıda andığım sekretazların etkinliğini değiştiren ilaçların kullanabilirliği sınanıyor.
Alzheimer hastalığındaki diğer bir süreç de hücre iskeletiyle ilişkili moleküllerden "tau"nun aşırı fosforilasyonudur.
Bu amiloid ve tau süreçlerini neyin tetiklediğini ve bu süreçlerin hangi düzeneklerle beyne zarar vererek bunamaya sebep olduğunu henüz bilmiyoruz.