“Dünyaya son kere bakacaksın deseler, bu bakışı İstanbul’un Çamlıca’sından isterdim.”
Lamartine
“İstanbul yedi tepe üzerine kurulmuştur” denilirken, bu günkü İstanbuldan söz edilmemektedir. Çünkü günümüzde İstanbul kent sınırları olağanüstü genişlemiş olup içinde 12 milyon nüfusu barındırmaktadır. Bu türkiye genel nüfusunun yüzde 16 sı demektir.
İstanbulda nüfusun bu kadar artması, buna bağlı olarak kentin genişlemesinin başlıca nedeni, bu kentin olağanüstü göç alıyor olmasıdır.
Yedi tepe üzerine kurulu İstanbul dediğimizde “Tarihi yarımada” üzerinde, surlar içindeki bölümden ya da Bizansın Costantinople’ undan söz etmiş oluruz. Yukardaki haritada bu yarımada ile tepelerin yerleri rakamlarla görülmektedir.
Demek ki Istanbul’un simgesi olmuş bu tepeler, kentin surlarla çevrili olan Konstantiniye (Constantinople) olarak bilinen en eski bölümündedirler.
Buna göre bu yedi tepeyi şöyle sıralama olanağı vardır (haritadaki rakamlar doğrultusunda) :
1-Topkapi Sarayi, Ayasofya ile Sultanahmet Camiinin bulundugu tepe.
2- Cemberlitas ile Nur-u Osmaniye Camiinin bulundugu tepe.
3- Beyazit Camii, universite ile Suleymaniye’nin bulundugu tepe.
4- Fatih Camii’nin bulundugu tepe.
5- Yavuz Selim Camiinin bulundugu tepe.
6- Edirnekapi semtinde, Mihrimah Sultan Camiinin bulundugu tepe.
7- Kocamustafapasa semtinin bulundugu tepe.
Ya da
1. Topkapı Sarayı, Sarayburnu, Ayasofya
2. Çemberlitaş, Nurosmaniye Camisi, Cağaloğlu
3. Beyazıt Camisi, Üniversite, Süleymaniye Camisi
4. Fatih Camisi, Zeyrek Kilise Camisi
5. Yavuz Selim Camisi, Rum Lisesi, Fener
6. Edirnekapı, Mihrimah Camisi, Tekfur Sarayı
7. Çapa, Cerrahpaşa, Haseki Külliyesi, Samatya
Ne var ki bugünkü İstanbulda bunda çok daha fazla sayıda tepe bulunmaktadır. Söz gelimi Beyoğlu İstiklal Caddesi bir “hattı bala” üzerinde yürüdükten sonra Taksimde sonlanır. Burası da bir tepedir.
Etiler semti de bir tepe üzerindedir. Boğazın Avrupa yakasındaki semtlerin hepsinin arka tarafları tepeler üstüne kuruludur. Buralardan boğazın seyrine doyum olmaz.
Anadolu yakasına geçtiğimizde, ilk görünen tepe, yukarda Lamartin‘ in de sözünü ettiği Çamlıca tepesidir. Üsküdar’ ın güney doğusu bir tepe üzerine kurulu olup, ünlü Karacaahmet Mezarlığı buradadır.
Kadıköyde Ziverbey semti bir tepe üstündedir. Boğazın Anadolu yakasındaki en ünlü tepesi Beykozdaki Yuşa tepesidir.
Bunlar bizim aklımıza gelip te sayabildiklerimiz… Bunların dışında bugünkü İstanbulda daha bir çok tepe bulunmaktadır.
Avrupa kentlerinin pek çoğu düzlükler üzerine kurulmuştur. Bunlar arasında Paris, Londra ilk akla gelenlerdir. Oralarda küçük yükseltilerden “tepe” diye söz edilir. Örnekse Paris’ teki Mont Martre gibi. Budapeştenin de Peşte bölümü bir düzlük üzerine kurulmuş olup, Buda bölümü yükseltileri içerir.
Buna karşılık İstanbula benzeyerek dünya yüzünde yedi tepe üzerine kurulu iki kent daha vardır. Bunlardan biri İtalyanın başkenti Roma, öteki de Brazilyanın eski başkenti, ikinci büyük kenti Rio de Janeiro kentidir.
[Bazı alıntılarla telif edildi]