“Aradığını bilmeyen bulduğunda anlayamaz.”
KONFÜÇYUS
Tarihi Haydarpaşa Garı ile çevresini değiştirecek olan “Haydarpaşa Garı ile Limanı Dönüşüm projesi” dün, 18 Aralık 2009 Cuma günü İBB Meclisinde görüşülerek, büyük çekişmeler sonunda onaylandı.
Bizce tümüyle yersiz, gereksiz olan bu proje [*] daha önce de gündeme gelmişti. O zaman denizde 300 bin m2 lik bir dolgu öngörülüyordu. Bu kez bundan vazgeçilmiş. İlk projede Haydarpaşa Garının batısına çok yüksek bir sıra gökdelen dikilip, yöreye bir Manhattan görünümü kazandırmak öngörülüyordu. Bu yeni projede bunlardan da vazgeçildiği görülüyor. Yapılacak yeni binaların 6 katı geçmemesi öngörülmüş.
Yeni yapıların alçak olarak düzenleniyor olması akla yakındır. Çünkü bölgede Haydarpaşa Garından başka, eski Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane bu gün Marmara Üniversitesi yönetim yapısı, Selimiye Kışlası gibi tarihi yapılar vardır. Bu gibi tarihi yapılar çevresine yapılacak yeni yapıların adeta görülmeyecek kadar küçük olmaları gerekir. Tersi durumda tarihi yapıları örtüp, kapatmış olursunuz. Bu bakımdan yeni yapılar için öngörülen 6 kat bile çoktur.
Bölgenin konumu ile genişliği bir çok rant avcısının ağzını sulandırmış olmalı ki, Belediyeye böyle bir değişim projesi sunulmuş, sunulmakla da kalınmamış üzerinde bir sürü pazarlık ile kavga da yapılmıştır.
Rant severlerin iştahasını çeken bu bölgenin değişime uğratılması, çözüzülmesi gerekli bazı problemleri de yanında getirir.
● Bunlardan ilki, kaldırılacak olan Haydarpaşa Limanınıyla bağlantısı olan, İstanbulun belki de Türkiyenin en büyük “marşandiz garı” nın nereye taşınacağıdır. Çünkü ticari liman oradan kaldırılınca, ona hizmet veren “marşandiz garı” nın da işlevi son bulur. Haydarpaşa Limanının alternatifi olarak Tekirdağ Marmara Ereğlisinde 4 liman kurulacağı söyleniyor. Bu bilgi doğruysa, kurulacak limanların da bir çok problemi olacaktır.
Orada demiryolu bağlantısı olmadığına göre, yeni bir hat mı yapılacaktır?… Belki bu hat Çerkezköyden kıyıya doğru giden bir demiryolu olabilir. Yoksa bizim “malum kafalar” limanın boşaltılmasını kara yoluna mı yüklemeyi düşünmektedir?… Bu ikinci yol seçilirse büyük karmaşaya neden olur. Çünkü karayolu trafiği, limanı demiryolu gibi hızlı doldurup boşaltamaz. Büyük yığılmalara yol açılmış olur. Kaldı ki Marmara Ereğlisine boşaltılacak bir yük, Anadoluya nasıl ulaştırılacaktır?…
Ayrıca çok güzel bir sayfiye olan Marmara Ereğlisinde kurulacak tecimsel limanlar, ayrı bir tartışma konusu olmaya adaydır. O yörede yaşayanlar bu atılıma ne gözle bakacaklardır?…
● Harem Otogarının kaldırılıp yerine fuar ile yeşil alan yapılması iyi bir fikir olabilir. Ancak kaldırılan otogarın nereye taşınacağı konusu başlı başına bir problem olacaktır. Anadolu yakasında o genişlikte, her yere yakın, ulaşımı kolay bir alan bulmak oldukça zordur.
● Selimiye Kışlası’ nın bulunduğu yer için yeşil alan ile gezi yeri düşünülmüş. Bundan Selimiye Kışlasının yıkılacağını mı düşünmeliyiz?… Bunu akla getirmek bile çılgınlık olur. Belki de kışlanın çevresi söz konusu ediliyor. Ama böyle anlaşılmamakta… Bunu açıklalığa kavuşturmak gerekir.
● Haydarpaşa Limanında bulunan Toprak Mahsulleri Ofisi yapıları tahıl silosu biçiminde yapılmıştır. Burada bir “kültür merkezi” yapılması düşünüldüğü söyleniyor. Yeni projedeki görünüme, mimarlık yönünden tahıl silosu manzarası hiç yakışmayacaktır!… O halde bu silolar yıkılıp yerlerine yeni yapılar mı oturtulacaktır?… Bu da açık olarak anlaşılmıyor.
● Kadıköy Rıhtım Caddesi üzerine alış-veriş merkezleri ile otellerin yapılacağı söyleniyor. Bunların yükseklikleri 6 katı geçmiyecekmiş!… Yeni yapıların, bu gün bu caddede bulunanlardan yüksek olmaması gerekir. Buna dikkat edilmezse Kadıköy ile Haydarpaşa arasındaki “koy” un görüntüsü çirkinleşecektir. Yeni yapıların mimari biçemleri de çok önemlidir. Bunlar aşırı modern görünümlü olursa bölgenin tarihi yapılarına ters düşerek, görüntüyü ileri derecede bozacaklardır.
Bazı rant düşkünü yapı yüklenicilerinin (inşaat müteahhitlerinin) aşırı biçimde ağzını sulandıran bu bölgenin yeniden bayındırlaştırılması çok hassas bir konu olup, sürekli uyanık olacak ilgili sivil toplum kuruluşlarınca izlenmeli, gerektiğinde hemen hukuk yoluna başvurularak bölge kurtarılmalıdır. Tersi durumda, üç beş kişinin zengin edilmesi uğruna Anadolu yakasının bu bölümüne yazık olur.
————————————————————
[*] Toplum Kent ve Çevre İçin Haydarpaşa Dayanışması adına konuşan TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Eyüp Muhçu, Çalık Grubu tarafından hazırlatılan Haydarpaşa’yı önce Manhattan sonra Venedik’e çeviren yağma projeleri demetine şimdi de Osmanlı versiyonu olduğu söylenen bir üçüncüsünün eklendiğini bildirdi.
‘Haydarpaşa rant kurbanı’
İstanbul Beşiktaş’taki Mimarlar Odası’nda düzenlenen toplantıda konuşan Muhçu, AKP hükümetinin, emrindeki TCDD bürokratları ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte, her türlü yasa ve yönetmeliği, bilimsel ve etik kuralı hiçe sayarak, Haydarpaşa’yı küresel rant sermayesinin kullanımına sunma çalışmalarına devam ettiğini vurguladı. Haydarpaşa Garı’nın yaşayan dünya endüstri mirasının nadide örneklerinden biri olduğunun altını çizen Muhçu, “Daha nice yıllar hizmet verecek durumda olan Haydarpaşa Garı’nı ‘ihtiyaç fazlası taşınmaz mal’ ilan etmeye kadar vardırılan akıl almaz bir süreci yaşamaya devam ediyoruz. Bu nedenle yetkilileri bir kez daha uyarmak ve asli görevlerine geri çağırmak istiyoruz” dedi.
‘Halkın Haydarpaşa’ya ihtiyacı var’
Ülke demiryolları ulaşımını korumakla ve kollamakla yükümlü yönetimlerin “Bizim Haydarpaşa’ya ihtiyacımız yok” diyebildiklerini ifade eden Muhçu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Siz yöneticiler kamusal ve toplumsal sorumluluklarınızı umursamıyor olabilirsiniz; ancak bu ülkenin ve İstanbul’un yaşayanları olarak bizlerin dünya mirası niteliğindeki tarihi, kültürel ve doğal varlıklarımızı gelecek kuşaklara taşımak gibi bir görevimiz vardır. Bu görev bilinciyle Haydarpaşa Gar ve Liman çevresini her türlü yasa ve yönetmeliği, bilimsel ve etik kuralı hiçe sayarak küresel emlak tacirlerinin emrine sunmaya çalışanların oldubittilerine bugüne dek izin vermedik, bundan sonra da izin vermeyeceğiz”