“Görünen köy klavuz istemez”
TÜRK ATASÖZÜ
Bundan önce yazdığımız (“KÜRT AÇILIM”ının BU HALİLE GETİREBİLECEĞİ ZARAR!…) başlıklı makalede, Kuzey Iraktan ya da Avrupadan yurda sokulacak sözüm ona pişman olmuş PKK militanlarının bazı zararlı işlemleri gerçekleştirebileceklerini, bunların girişlerinden bir yarar sağlanamayacağını, dilimizin döndüğünce anlatmaya çalışmıştık.
Yukarda gördüğünüz gazete kesiğinde bu güruhun ilk aşamada ne yaptığını görüyorsunuz. Onların bu söylemlerini yararlı buluyorsanız diyecek bir şey yoktur!…
Ancak istenilenler yerine getirilirse bu gidişin nerelere varacağı, ayrıca tanıma gerek olmadan apaçık ortadadır.
Dikkat buyrunuz!… “Bölücübaşının İmralıdaki yaşamının iyi olmadığı” ileri sürülüyor. Geçtiğimiz günlerde Doğu illerimizin bazıları ile Mersinde, İstanbulda, İzmirde olan olaylarda da aynı neden ileri sürülmemiş miydi?… Gazete kesiğindeki söylemlerle adı geçen illerimizde yapılan eylemlerin nedeni olarak ileri sürülen fikirler birbiriyle tümüyle örtüşmektedir!…
Yapılanlar, kolluk güçlerine molotof kokteyli ile havai fişeklerle saldırı düzenleyerek, devlete baş kaldırmak, kargaşa ortamı yaratarak var olan düzeni yıkmak istemi değil midir?…
Yukarda adını verdiğimiz makalede şöyle demiştik :
Bunlara PKK! ca “Verilen görevlerin neler olduğunu bilemeyiz. Ama bazı çıkarımsamalar yapma olanağı vardır. Örnekse bunlar büyük kentlerde yapılacak bombalı eylemlerin elebaşıları olabilirler. Örgütün siyasal işlerini, Türkiyenin çıkarlarına ters bir biçimde yürütecek kişiler olabilirler. Yurt içinde gargaşa çıkarmakla görevli olabilirler. Üstelik bu kişiler Türkiyede serbestçe dolaşabilir, her yere girip çıkabilir vatandaşlar olup hiç bir zaman yaptıkları terörden ötürü “pişman” değillerdir!!…”
Son yaşanan olaylar, bu sözlerle anlatmaya çalıştığımız kaygılarımızın doğrulandığını ortaya koymuyor mu?… [*]
“Demokratik Açılım” ya da “Kürt Açılımı” denilen paketlerin işleyişini bu yolda yürütmenin yarar değil, ama zarar getirdiğini görmek için başka ne türlü kanıtlara gereksinim duyulduğunu anlamaya olanak yoktur.
Ama diyebilirsiniz ki, ABD bu işin yıl sonuna kadar bitirilmesini bizden istemektedir. Herşeyden önce ABD nin böyle bir istemde bulunabilme hakkı olup olmadığı sorgulanabilir. Çünkü bu bizim bir iç sorunumuzdur.
Bunu bir yana koyarak bizim yukarda ismi verilen makalemizde, bu konuda ne yazdığımızı bir kez daha anımsatalım :
“Bu “yol haritası”, “Kürt açılımı”, “demokratik açılım” paketleriyle söylemlerinden çok büyük zarar görebileceğimiz belli olmuştur. Bunu görebilmek için çok derin bir uzgörü ya da vizyon sahibi olmak gerekmez. İşin sürdürülmesiyle olacaklar apaçık gözler önündedir.
Doğru yol, çıkarlarımızı göz önünde tutarak, ABD ye yeri geldiğinde, kişiliğimizi öne çıkararak “Hayır!!…” Demesini bilmekten geçer. Çünkü ABD nin doğruları, her zaman bizimkilerle koşut olamaz. Bu da çok doğaldır.
Bizim de manda altında değil, bağımsız bir devlet olduğumuzu zaman zaman anımsayarak onlara da anlatmak görevimizdir. Bu bir gerekliliktir!…”
Bu konuda fazla söze gerek kalıyor mu?… Kararı siz veriniz…
———————————————————
[*] Bu eylemlerin sürekli olacağını gösteren kanıtlar vardır. Yurda sokulan 34 tane PKK lıya belli bir görev verilmiş olduğu anlaşılıyor. Bunların derdi kargaşa ortamı yaratıp, oetaya çıkan bu bulanık alanda meydana gelen şaşkınlıktan yararlanarak, bölücübaşını hapisten kurtarabilmektir.
Bu güruh “demokratik açılım” peşinde değildir. Gerçekten de DTP “artık bu açılımın açılımın yürümeyeceğini” söyleyerek, asıl amacın ne olduğunu anlatmaya çalışmaktadır.
Çünkü istenen ABD nin BOP si uyarınca Doğu – Güneydoğu illerinde, Türkiyeyi parçalayarak bağımsız bir Kürt Devleti kurmaktır. Baştanberi istenen budur. Asıl amaç olan bu gerçeği görmezden gelerek alınacak hiç bir önlem sorunu çözemeyecektir. Bu güne kadar çözememiştir de…
İşte bunun için, bu konuya değindiğimiz her makalede, her şeyi bir yana koyup PKK ile savaşımı sonuna kadar sürdürmek gerektiğini vurguluyoruz. Bu savaşıma, bize karşı başkaları da katılmayı göze alırlarsa III. Dünya Savaşının çıkmasına neden olurlar. Bunu yapabilecek cesarette olan birilerini biz, çevrede göremiyoruz!…
