“birleşen iki kimyasal maddenin ağırlıklarının toplamı, meydana gelen bileşimin ağırlığına eşittir.”
LAVOISIER “kütlenin korunumu kanunu”
Antoine-Laurent de Lavoisier (d. 26 Ağustos 1743, Paris – ö. 8 Mayıs 1794, Paris) Fransız kimyacı.
Yaşamında iki devrim görmüş bir kişidir. Devrimlerden biri, yüzyıllar boyunca “simya” adı altında sürdürülen çalışmaların, bugünkü anlamda, kimya bilimine dönüşmesidir. Lavoisier bu devrimin kahramanıdır. İkinci devrim, “1789 Fransız ihtilali” diye bilinir. Lavoisier bu devrimin getirdiği terörün kurbanıdır. Ayrıca Lavoisier herkesçe bilindiği gibi adapta geri kalmış Fransızlara tuvalet adabınıda öğretmiştir.Kendisi bilimden çok böyle şeylerle uğraşmıştır.Fransa’ya tuvaleti getiren ilk kişidir.
Antoine-Laurent Lavoisier Paris’li zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Daha küçük yaşında iken annesini yitiren Lavoisier babasının yakın ilgi ile bakımıyla büyür. Başlangıçta belki de onun etkisiyle hukukçu olmaya yönelir. Ancak bu arada uyanan deneysel bilim merakı çok geçmeden bir tutkuya dönüşür. Yirmi bir yaşına yeni bastığında, Paris’in sokaklarını aydınlatma proje yarışmasında birinciliği alır, Fransız Bilim Akademisi’nce altın madalya ile ödüllendirilir.
25 yaşına geldiğinde, özellikle kimya alanındaki çalışmaları göz önüne alınarak Akademi’ye üye seçilir. Bu arada hükümetin özel bir komisyonunda görevlendirilen genç bilim adamı, metrik sistemin oluşturulması, Fransa’nın jeolojik haritasının çıkarılması gibi etkinliklerden tarımda verimin yükseltilmesine uzanan pek çok uygulamalı bilim çalışmalarını düzenler. Ayrıca o sırada bir tür abluka altında olan ülkesinin savunma ihtiyacı barutun üretim sorumluluğunu üstlenir. Genç bilim adamı bu kadarla da yetinmez; ilerde yaşamını yitirmesine yol açan bir işe, ülkenin bozuk vergi sistemini düzeltme işine el atar. Ama tüm bu uğraşlarına karşın Lavoisier kendisini asıl ilgilendiren bilimden kopmamıştır; her fırsatta özel laboratuvarına çekilip deneylerini sürdürmekten geri kalmaz
1794′de solunum üzerinde deneylerini yapmakta olduğu bir sırada, Lavoisier Devrim Mahkemesi önüne çağrılır. İki suçlamaya hedef olmuştur:
1. Devrim karşıtı olarak karalanan aristokrasiyle ilişkisi;
2. vergi toplamada yolsuzluk (Lavoisier topladığı vergilerin küçük bir bölümünü laboratuvar deneyleri için harcamıştı).
Lavoisier’i kurtarmak için dostları mahkemeye koşmuştu, ama tanık olarak bile dinlenmemişlerdi.
“Yurttaş Lavoisier’in çalışmalarıyla Fransa’ya onur sağlayan büyük bir bilgin olduğunda hepimiz birleşiyor, bağışlanmasını diliyoruz,” dilekçesiyle başvuran günün seçkin bilim adamlarına yargıcın verdiği yanıt kesin olup, çarpıcıdır da :
“Cumhuriyet’in bilginlere ihtiyacı yoktur!”
Galileo yaşamının son on yılını Engizisyon’un göz hapsinde geçirmişti. Lavoisier’in sonu daha acıklı olur: elli bir yaşında iken “devrim” adına kafası giyotinle uçurulur.
Lavoisier, boynunun vurulmasını beklerken kitap okuyordur. Cellat, onu giyotine götürmek için yanına geldiğinde, Lavoisier, nerede kaldığını unutmamak için okuduğu kitabın arasına bir kitap ayracı koymuştur.
Belki bir yakıştırmadır. Ama Lavoisier’ in ölümü ile ilgili şöyle bir öykücük te anlatılır olmuştur :
[Yargılanıp ölüme mahkum edildiği gün, Lavoisier, matematikçi Lagrange'ı çağırır. ona “Kellem giyotinden sepete düştüğünde gözlerime bak; Eğer iki kere kırpıyorsam bil ki, insan kafası kesildikten sonra beyninin bir süre daha düşünmekte olduğunu anlarız.” der.
Gerçekten de Lavoisier’in kafası kesildikten sonra sepete düştü, gülerek iki kere göz kırptı..
Matematikçi Lagrange diyor ki, “Lavoisier’in son saniyedeki ispat arayışı, bilimselliğin yüzyıllar boyunca yanacak meşalesidir. Ama onu ölüme gönderen yobaz kafalar ufunet üretmek için asırlarca karanlıkta sürüneceklerdir…”]
Bizimde fıransızlardan aşşağı kalır bir yanımız yok.onlar bilim adamını giyotinle idam etmişler biz hizmete eden başbakan ve bakanlarımızı idam etmişiz.akıllı ve hizmet eden insanlara tahammül yok…
kütlenin korunumu kanunu da öyle akıllara durgunluk verecek bir kanun değil, poşete konan 2 elmanın ağırlığı , ayrı ayrı ağırlıklarının toplamına eşittir gibi .))