ALBİNOLAR….

albino11.JPG
“Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır.”
Albert EINSTEIN

Albinizm (Türkçedeki adı Akşınlık), soydan geçen bir metabolizma hastalığıdır. Bu hastalığı taşıyanlara Akşın ya da Albino denir. Binlerce insanı ya da hayvanı etkileyen genetik bir bozukluk olan akşınlık renklenmeyi sağlayan melanin pigmenti yokluğu ya da azlığından kaynaklanır. Gözler, deri, saçlar ile bedenin öbür bölümlerini etkileyebilir. Akşınlarda (gerek insan, gerek hayvan) deri çok ince, beyazımsı (ya da hafifçe pembe), kıllar (ya da tüyler) beyazdır. Gözlerin gözbebekleri pembe, ağ tabakadan yansıyan ışık kırmızıdır. Gözler ışığa duyarlıdır. Genellikle astigmattır. Akşınlık ender de olsa, zeka geriliği ya da bedensel gerilikle birlikte olabilir.Derilerinde renk pigmentleri bulunmadığı ya da az bulunduğu için güneşten gelen zararlı ışınlar vücuda kolayca girer. Bunların fazla güneş altında bulunmaları ölümlerine bile yol açabilir.

Hayvanlarda da albinizm vardır. Ama her beyaz kürklü hayvan albino değildir. Albino olanlar göz bebeklerinin kırmızı olmasıyla ayırdedilir.

Albinizmin iki çeşidi vardır :

Tam akşınlık, yaban hayvanlarında çok ender görülür; çünkü üretken yaşa kadar bu hayvanların çok azı hayatta kalabilir. Bütünüyle akşın yaban hayvanları, yırtıcılara karşı koruyucu renklerinden yoksundurlar; bu yüzden uzaktan kolayca görünürler.

Tikel (kısmi) akşınlık, çok daha az zararlıdır. Deride beyaz noktalar ya da kollarda beyaz perçemler halinde görülür. Bedenin yalnızca bazı alanlarında melanin pigment bulunmaması “vitiligo” diye adlandırılır. Güneş ışığı karşısında melaninli olan deri bölgeleri esmerleşirken, melaninsiz bölgeler beyazlığını korur. Bu yüzden vitiligo güneş ışığının bol olduğu yaz aylarında belirginleşir.

Ama gelip görün ki, birer kalıtsal metabolizma hastası olan bu kişilerden, batıl inançlar yüzünden yararlanmaya kalkanlar var. Buna yararlanmak ta denmez. Çünkü yapılanlar düpedüz cinayettir. Albinolar büyü için öldürülüyorlar.

Bunu bildiren gazete havadisini aşağıda görüyorsunuz.

“Ayak, kol, saç ya da cinsel organı “zenginlik büyüsü” için kesilip öldürülen albinoların sayısı 26’ya yükseldi. Tanzanya’da albinoların mezarları bile organlarını çalmak isteyenler tarafından açılıyor.

Tanzanya’da, organları zenginlik veren iksir yapımında kullanılmak üzere öldürülen albino sayısı bir yılda 26’ya yükseldi.

Tanzanya polisi, perşembe akşamı, melanin pigmenti bozukluğuyla ortaya çıkan albinizm hastası (albino) olan Jovin Majaliwa’nın öldürüldüğünü, saldırganların adamın sağ ayağı ile cinsel organlarını kestiklerini söyledi.
Öldürülen kişinin karısının da saldırıya uğrayıp, yaralandığı kaydedildi. Polis, Majaliwa cinayetiyle ilgili ayrıntılı bilgi vermedi.

Polisler de işin içinde

BBC’nin haberinde, albinoların öldürülmesiyle ilgili olarak kabile büyücüleri suçlanıyor. Büyücülerin albinoların saç, kol, ayak ile kan gibi vücutlarından alınan parçaların insanları zengin yapacağı öne sürülen bir iksir yapımında kullandıkları belirtiliyor. Bazı polis memurlarının da bu işin içinde olduğu kaydediliyor.

Mwanza Bölge Emniyet müdürlüğü, bu savları yalanlayarak katilleri saptamak için yörede oturanlarla birlikte çalıştıklarını öne sürüyor.

Tanzanya’da, Devlet Başkanı Jakaya Kikwete’nin bu tür cinayetlere karışanların yakalanması emriyle, mart ayından beri 173 büyücünün tutuklandığı belirtiliyor.”

Toplumlardaki genel akıl kıtlığı sonucu batıl inançlar ile hurafelere inanış oranı artmaktadır. Sonuçta yukardaki örrnekte olduğu gibi iş cinayet işlemeye kadar varabiliyor. Dinimiz İslam batıla inanmayı yasaklamıştır. Buna karşın, kendilerine din adamı etiketini yakıştıran bazı kimselerin, kendi uydurmaları doğrultusunda, insanların batıla inandırma yoluna gittikleri gözlemlenebiliyor.

Toplumumuzun başlıca zayıf noktası, okuyup araştırmaya önem vermeyip kulaktan dolma bilgiyi yeğlemesidir. Gerçi bu bir kolay yoldur. Ama çoğu kez bizi doğrulara ulaştırmaz. Kulaktan doldurma bilgiler konusunda, acaba bu doğru mu?… Sorusu da hiç akla gelmiyor. Bu bir eğitim noksanlığı olduğu kadar, doğruyu yankıştan ayırma olanağının yok olması, demek ki bir zeka işleminin yerine getilememesi sonucu ortaya çıkar.

Toplumun büyük bölümünün tilki zekası = ilkel zeka düzyinde kalması, o toplumda batıl inanç ile hurafelere inanma oranının artmasına neden olacaktır. Bunun sonu nereye varır?… İnanın düşünmek bile istemiyorum!…

Tanrı hepimize yeterli insan zekası bağışlasın!… Amin.

2 Responses to ALBİNOLAR….

  1. Alparslan Tekin diyor ki:

    Yazınız için çok teşekkürler.Aslında bu yorumu yazmama neden olan şey "Albinizm"den çok ,yazının sonlarındaki yorumlarınız.Size kesinlikle katıldığımı bildirmek istiyorum.Çağımızın adı "Bilgi Çağı" ama ülkemizde malesef "Kulaktan Dolma Bilgi Çağı" bu çağ…Cümlelerimizde hep "-miş" eki var.Kendimiz hiç bilmiyoruz,araştırmıyoruz bile…Ve,kulaktan kulağa oyunu gibi.Birileri birşey söylüyor.Milyonlarca insanın ağzından geçen laf,şekilden şekile giriyor.
    Sizin gibi insanların daha fazla olmasını çok isterdim…Ayrıca yazınızdaki samimiyet ve yorum için de teşekkür ederim.Saygılar…

  2. gulcin diyor ki:

    Su para icin annebabalarini bile yiyebilecek olan canilere keske idam cezasi verilsede dunya serefsizlerden kurtulsa.. Gerci öle yapsalar dunyada insan kalmaz. herkes serefsiz herkesin gozunu para burumus.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>