ARKEOLOJİK TALAN II?!… – Sultanahmet Meydanında Bizans Sarayı Kalıntısı Yok Edildi!…

#alttext#
“AHLAK: Toplumsal aklın* da etkisiyle bireysel aklın ve vicdanın davranışları.
Toplumsal akıl, toplumun gelenek, görenek, din ve dış etkilerle oluşmuş herkesçe kabul gören kuralımsı davranışlar.”

“İnsanlar;”Susanı korkak,görmezden geleni aptal,affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar.
Che Guevara

“Bir günlük adalet… 
60 yıllık ibadetten faziletlidir”
Hazreti Muhammed.(sav)

Televizyon haberlerinde Sultanahmet meydanındaki Bizanz sarayı kalıntılarının yıkılarak, bunun üzerine bir otel yapıldığını işittik. Buna ilişkin gazete haberleri aşağıdaki gibidir :

“Sultanahmet’te 1. Derece Koruma Bölgesi içinde yer alan, kentsel ve arkeolojik sit alanı içindeki Bizans Büyük Saray’a ait olduğu düşünülen tarihi yapıyı iş makinalarıyla yerle bir edip yıktılar. Yerine beş katlı otel diktiler.

Bu sırada durumu fark eden uzmanların İstanbul 4 Numaralı Koruma Kurulu ile Fatih Belediyesi’ne yaptığı bilidirim sonuç vermedi. Koruma Kurulu bir ay sonra inşaatın durdurulması yönünde karar aldı. Bir ay içinde inşaat beş kat yükseldi, çatı aşamasına geldi.

Sultanahmet Mahallesi 98 ada 1,2,22 ve 33 parselde yer alan inşaat, arkeologlara göre Bizans Büyük Saray’ın üstüne yapıldı. İki parsel yanında, Sultanahmet Eresin Otel’in altında da benzer kalıntılar inşaat sırasında çıkmış, otel sahipleri bu kalıntıları koruma altına alarak müzeye çevirmişti.”

#alttext#

Verilen bilgilere göre yapılan otel, büyük olasılıkla yukardaki resimde (7) ile gösterilen yere, Aya Sofia’ nın tam karşısında yerleştirilmiş olmalıdır.

Sultanahmet Küçükayasofya Caddesi üzerinde 1 ile 2. parseli korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen, öteki parselleri de 2. derece korunması gerekli kültür varlığı olan yapılar bir gecede yıkıldı.

Ancak yıkımdan önce Fatih Belediyesi’nden güçlendirme izni alındı. İnşaat yapılacak alanın etrafı suntadan tahta paravanlarla kapatıldı. İçeride ne olup bittiğinin görünmemesi için küçük bir delik bile bırakılmadı. Ardından önce tarihi binalar yıkıldı. Temele kadar inildi. Altta Bizans Büyük Saray’a ait duvar kalıntıları ile tarihi yapılar çıktı. Bunlar da iş makineleri ile yıkıldı.

Tüm bunlar olup biterken ne Büyükşehir ne de Fatih Belediyesi’nden bir yetkili uğradı. Temel betonlarının bir kısmı atılıp tarihi duvarların iş makineleri ile yıkıldığı sırada çevredeki işyeri sahiplerinden yakınma geldi.

İstanbul Arkeoloji Müzesi uzmanları adrese gittiklerinde gördükleri manzara karşısında şaşkına döndü. Bizans Büyük Saray’a ait olduğunu düşündükleri 4 metre genişliğinde yaklaşık 10 metre yüksekliğindeki tarihi duvarlar yerle bir edilmişti. Uzmanlar, bunu yapmalarının yasak olduğunu, inşaatı durdurmaları gerektiğini söyledi. ama gözlerinin önünde yıkım sürdürüldü.

Geçen 15 Aralık günü tespit edilen bu durum, İstanbul 4 Numaralı Koruma Kurulu’na, Fatih Belediye Başkanlığı’na ivedilikle bildirildi. Koruma Kurulu bu şikâyeti tam 1 ay sonra gündeme aldı.

18 Ocak 2012 tarihli Koruma Kurulu kararında şöyle denildi: “Açığa çıkan tarihi duvar kalıntılarının İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü’nce kalıntı rölevesinin ve niteliğini açıkça belirten raporun hazırlanarak kurulumuza iletilmesine, söz konusu alanda her türülü inşai faaliyetlerin ivedi olarak durdurulmasına, 1 ve 2 parsellere ait güncel röleve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin kurulumuza iletilmesine karar verildi.”

Ama otel yapımı bu arada çatı düzeyine erişmiş bulunuyordu.

Bir kurul yetkilisi şunları söyledi “Tarihi yarımada bütününde yapılaşma ve araştırma için yapılacak temel kazıları müze denetiminde olmalıydı. Ancak belediye haber bile vermedi. Belli ki inşaatı yapanlara arka çıkılıyor. Kurulun gündemine geç alınması da şüpheli. Çünkü geçen yıl nisan ayında bir karar aldık. Bu tür acil durumlarda faksla ya da telefonla gelen ihbarlar karşısında kurul toplanana kadar inşaatın durdurulmasına karar vermiştik. Bir şeyler döndü ama ne olduğunu anlamış değilim. Belediye de kurul yöneticileri de bu durumdan mesuldür.”

Arkeologlar Derneği İstanbul Şube Başkanı Doç. Dr. Necmi Karul : “Dehşete kapıldım. Bu bir vandalizm. Belli ki bir yapı kompleksine ait duvar kalıntıları. Saraya ait bir yapı gibi görünüyor. Gözümüz gibi baktığımız tarihi yarımadada bu nasıl yapılır? Belediye nerde? Koruma Kurulu nerde? Hiç kimse görmemesi ilginç. Arkası oldukça sağlam biri olmalı. 2863 sayılı yasa hapis cezası öngörürken bu nasıl bir cüret? Ancak yasa var ama kâğıt üzerinde, uygulayacak yönetici yok! Fourseasons Otel daha önce Bizans Sarayı üzerine yapıldı. Buradan cesaret alıyorlar.”

Arkeolojik bulgular konusunda başlıca yakınmamız, bunların Osmanlı İmparatorluğu döneminde, “İmparatorlukta taştan bol ne var?…” denilip, padişahlarca verilen özel izinlerle yurt dışına çıkarılmalıydı. Dahası bir seferinde bunların taşınması için devlet bütçesinden para da ödenmişti.

Böylece hazine değerinde arkeolojik buluntular dünyanın çeşitli kentlerindeki müzelerde segilenmektedirler. Bunların geri alınması için çaba harcanıyor. Ama bir kez “Atı alan Üsküdarı geçmiş” bulunuyor.

Ama yurt dışındaki bu zenginlikler hiç olmazsa, yurdumuzdan uzakta olsalar da, bizden birer parça olarak varlıklarını korumaktalar… Günümüzde yapılan ise tarihi değerleri yok ederek güzellik düşmanlığı (vandalisme) gerçekleştirmektir.

Böyle davranmanın nedeni ise, gözü dönmüş yapı yüklenicilerinin doymak bilmez gelir (rente) elde etme tutkularıdır. Acaba sırada yıkılıp yok edilecek hangi değerler var?… Haydarpaşa Garı, Selimiye kışlası gibi yapıları bunların saıdırısından koruyabilecek miyiz?…

Buna pek olanak yok gibi gözüküyor. Çünkü “enerji elde etmenin yanında, bir kaç kırık çanak çömleğin ne değeri olur?…” diyerek Bergamadaki Allianoi antik kenti ile Hasankeyf’ i baraj suları altında bırakmaya çalışmuyor muyuz?… Bu düşünce biçimi ile davranışlar değer bilmez vandalları yüreklendirmektedir.

Gözü dönmüş, antik değerleri sistemli bir biçimde yok eden bu çıkarcıların elinden, söz gelimi Ayasofyayı nasıl kurtarabileceğizi şimdiden düşünmek zorunda olduğumuz kanısındayız!!…

[Bazı alıntılarla telif edilmiştir.]

One Response to ARKEOLOJİK TALAN II?!… – Sultanahmet Meydanında Bizans Sarayı Kalıntısı Yok Edildi!…

  1. fatma kavak diyor ki:

    Cok uzaga gıtmeye gerek yok soz konusu ınsatın az ılerısınde bulunan Arasta carsısının gırısınde bulunan MESALE CAYBAHCESINE bir bakalim malum yerde gozleme yapilmakta oraya iyi bakalim cunku orasi ne biliyormusunuz osmanli donemiden cok onemli bir tarihi cesme bu cesmeyi onemli kilan ise sadece tarihi degil cesme kendi icerisinde sarnici olan nadide tarihi bir cesme .. VE bu tarihimiz bahce sahipleri tarafindan harap edilmis kapatilmis uzerine kos koca su deposu konulmus .Burasi hepimizin gozu onunde ve ilginctir buraya sik sik belediye gorevlileri gelip yiyip icmeke .yuh artik hicmi kimse burayi gormuyor binlerce insan gunde onunden gecmekte hergun yuzlerce insanda burada oturup yok olan tarihe karsi cay yudumlamakta .yazik bizlere cok YAZIK

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>