“Yeterince ileriyi göremeyen insanların, önlerinde hep dertleri vardır.” KONFÜÇYÜS”
Bilindiği gibi Apple Computer Ortaklığını üç kişi kurmuştur : Steven Paul Jobs, Stephen Gary “Woz” Wozniak, bir de adı herkesçe pek bilinmeyen Ronald Gerald Wayne.
Geçtiğimiz günlerde New York’taki Sotheby’s müzayede salonunda 1.6 milyon dolara satılan, 1976 yılında kurulmuş olan ortaklığın ilk sözleşmesine göre, Steven Paul Jobs işin mali ticari, pazarlama yönünden; Stephen Gary “Woz” Wozniak teknik, elektronik yönünden; Ronald Gerald Wayne da hukuk ile belgeleme işlerinden sorumluydular.
Ancak bu üç ortağın karakter ile düşünce yapılarında belirgin farklılıklar vardı. Steve Jobs, Wozniak’ ın yaratılarının bedava olmasını istemiyordu. Bundan ötürü Wozniak’ ı şematiklerinin kopyalarını bedava olarak vermemeye inamdırdı. Çoğu insanın öyle bir şeyi üretmeye aslında zamanı olmadığını savundu. “Neden baskılı devre kartlarını (circuit board) yapıp onlara satmıyoruz?…” demekteydi. Çünkü o sıralar Hewlet Packard’ da çalışmakta olan Wozniak, buluşlarının bu kuruluşa bedava verilmesini bir namus borcu gibi görmekteydi.
“Ne zaman iyi bir şey tasarlasam, Steve bize para kazandırmanın yolunu arıyordu” diyor Wozniak. Sonra ekliyor “Bilgisayar satmak aklımın ucundan bile geçmemişti. Birkaç tane yapıp satalım diyen Steve idi.” Aslında Wozniak bir kaç dost ile bir ortaklık kurmanın heyecan ile sevincini yaşamaktaydı. Daha ötesini pek düşünmüyordu.
Wozniak’ ın babası, oğlu ile Steve Jobs arasındaki bu karakter ayrılığının farkında olduğundan, kurulacak ortaklığın yürümeyeceği kanısındaydı. Bundan ötürü bu işten vazgeçilmesini sağlamak amacıyla Jobs’ u konuk ederek onu bu yoldan döndürmeye çalıştı. Lakin konuşmanın sonunda, Steve Jobs baba Wozniak’ ı, işin yürüyeceğine kesinlikle ikna etmiştir!…
Wayne ise, bilgisayar manyağı oldukları için okulu terk etmiş, biri 20 (Jobs) ötekisi 25 (Wozniak) yaşındaki iki gencin ‘abisi’ rolünde idi. Jobs’u, kendisinin de çalıştığı bilgisayar şirketi Atari’de tanımıştı. Apple Computer’ın kuruluşuyla ilgili hukuki işleri o kotardı, şirket sözleşmesini hazırladı, dahası Apple’ın ilk logosunu, demek ki ağacın altına oturmuş, başına elma düşmesini bekleyen Newton’u simgeleyen logoyu da tasarladı. Ortaklıkta iki Steve’in ortaklaşa % 90, Wayne’ın da % 10 hissesi vardı.
Ancak Wayne, şirketi kurduktan sadece 12 gün sonra hissesini (bir söyleme göre 800, başka bir söyleme göre de 2.300 dolara) iki genç ortağına satarak eski, maaşlı işine döndü. Wayne bu ‘talihsiz’ kararını kısaca şöyle açıklıyor :
“Jobs, daha şirketi kurar kurmaz yatırım yapmak, büyütmek için bankalara borçlanmaya başladı. Ama ortaklarım çok genç (20’li yaşlarda) olup parasızdı. Ben o tarihte 42 yaşında olduğum için, bankalar beni muhatap almak istiyor, Apple’ın borçlarına bütün mal varlığımla kefil olmamı istiyorlardı. Bu çok riskliydi, hissemi satıp çıktım. Hiç de pişmanlık duymadım.”
Wayne’ ın 1976’da en iyimser düşünceyle, 2.300 dolara sattığı o kurucu hissesinin bugünkü piyasa değeri tam 35 milyar dolar. Bahtsız Wayne, iki efsane Steve’in de imzasını taşıyan Apple’ın kuruluş sözleşmesini de 1990’ların ortasında elden çıkarmış. Birkaç bin dolara, bir koleksiyoncuya satmış. Şimdilerde, 77 yaşındaki Wayne, hayatını eski para ile pul alıp satarak kazanıyor.
Üç kafadar, ilk Apple Bilgisayarı yanda resmi görülen, Jobs ailesinin evinin garajında gerçekleştirdi. Dünya yüzünde, 1953 te ilk açık-kalb ameliyatını yapan J.H.Gibbon jr da, bu ameliyatta kullandığı kalb-akciğer makinasını, gene bir garajda yapmıştı. Öyle görülüyor ki, ABD de teknik innovasyonlar için hep garajlar seçilmekte. Bu belki de bir garaj-kültürünün varlığını göstermektedir. Belki de bunun nedeni teknik innovasyonlar için gerekli araç, gerecin doğal olarak garajlarda var olmasıdır. Böylece garajlar birer atölye olarak, hem de düşük bir maliyetle kullanılmaktadır.
Apple’ın bahtsız ortağı Wayne’ca tasarlanan ilk logosu elma ağacına yaslanıp oturmuş Isaac Newton’u gösteriyordu (yukarıdaki resim). Çok değil bir yıl sonra bu logo terk edildi. Hâlâ kullanılan, Rob Janoff‘ca tasarlanan “ısırılmış elma” ortaya çıktı.
Steve Jobs, Janoff’un çizdiği elmalara hayran kalmış ama ‘renkli olsun ki şirketi daha insani göstersin’ diye ayak diremiş. Böylece ünlü ‘gök kuşağı renklerindeki ısırılmış elma’, 1977 de meydana gelmiş oldu.
Her ne kadar Janoff “domatesle karıştırılmasın diye elmayı ısırttım” dese de, “Apple II’nin renklerinin ne kadar canlı olduğunu göstermek için logoyu rengarenk yaptık” diye konuşsa da… “Eşcinsel olduğu için ilaçla tedaviye mahkum edilen, zehir şırınga edilmiş bir elmayı ısırarak intihar eden ‘bilgisayarın babası’ Alan Turing’in anısına tasarlandı,” diyen bir şehir efsanesi doğup, yayılmış.
Ortaklık, biraz da eşcinsel derneklerinin tepkisinden korkarak, bu söylentiyi her zaman yalanladı. 1998 de ise gökkuşağı renkleri terk edildi. Tek renk logo kullanılmaya başladı.
Aşağıda bu logoları görmektesiniz :
Kurulan ortaklığa bir isim bulmak gerekiyordu. Jobs Her Şey Birdir Çiftliği‘ ne giderek orada elma ağaçlarını budamıştı. Los Altos’a dönerken seçenekleri gözden geçirmişti. Matrix gibi tipik teknolojik sözcükleri, Executek gibi uydurma sözcükleri, ayrıca Kişisel Bilgisayarlar A.Ş. gibi basbayağı sıkıcı isimler gözden geçirildi.
Ertesi gün karar için son gündü. Çünkü Jobs gerekli belgeleri hazırlamak istiyordu. Sonunda Jobs Apple Computer adını önerdi. “Meyve diyetlerinden birindeydim” diye açıkladı. “Elma çiftliğinden yeni dönmüştüm. Rahatsız edici olmayan, eğlenceli, canlı bir isim gibi geldi. Apple (elma) sözcüğü, computer (bilgisayar) sözcüğünü yumuşatıyordu. Hem böylece telefon rehberinde Atari’ den önde olacaktık.” Wozniak’a yarına kadar akılllarına daha iyi bir isim gelmezse Apple’ ı kullanacağını söyledi. Böylece onu kullandılar.
Apple zekice bir seçimdi. Bu sözcük akla dostaneliği, sadeliği getiriyordu hemen. Hem biraz farklı, hem de bir dilim turta kadar normal olmayı başarıyordu. Biraz karşı-kültür havası, doğaya geri dönüş çevreciliği havası da taşıyordu. Ama hiç bir şey bundan daha fazla Amerikan olamazdı. O iki sözcük -Apple Computer- yan yana gelince ilginç bir zıtlık oluşturuyordu. Başlangıçtan kısa bir süre sonra yeni ortaklığın ilk başkanı olan Mike Markkula “Biraz tuhaf duruyor” dedi. “Dolayısıyla insanı üstünde düşünmeye zorluyor. Elma ile bilgisayar, birbirine hiç uygun değil!… Böylece marka bilinirliğimizin artmasına katkısı oldu.”
Steve Jobs’ un ölümü ile insanlık bir dahi, bilgisayar dünyası da bir buluşçu itici güç yitirmiş oldu.
Toprağı bol olsun!…
——————————————-
Kaynak Kitap :
Walter Isaacson : Steve Jobs. Domingo Yayınevi, 4 Kasım 2011, ISBN: 978-605-61801-8-7.
In the complciaetd world we live in, it’s good to find simple solutions.