“Gördüklerim, görmediğimin varlığına inanmaya beni mecbur ediyor.” EMERSON
Tsunami (okunuşu: “Sunami”. Japonca’da liman dalgası anlamına gelen 津波 [つなみ] sözcüğünden) okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan deprem, volkan patlaması ile bunlara bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen enerji nedeniyle oluşan uzun periyotlu deniz dalgasını anlatır.
Eski bir çok jeolojik, jeografik, oseonografik metinlerde tsunami, “sismik deniz dalgaları” adıyla da anılmaktadır.
Dalga, bir fizik terimi olarak, uzay ya da uzay-zamanda yayılan, sıklıkla enerjinin taşınmasına yol açan titreşime verilen isimdir.
Bununla birlikte günlük dilde değişik anlamlarda kullanılmaktadır. Ayrıca denizlerde oluşan bir su vuruntusudur. Dalgalar bir yerden başka bir yere uzanırlar. Titreşimleri, periyodik (bir kemandaki nota sesi gibi) olabileceği gibi , periyodik olmayadabilir (bir patlama sesi gibi.). Bütün dalgalar şu özelliklere sahiptirler:
● Salınımın şiddeti genliktir.
● Salınım ne kadar sıklıkla olduğu frekanstır.
● Dalganın maksimumları arasında gittiği mesafe dalga boyudur.
Dalgalar bir materyalde belirlenmiş bir hızda gittiklerinden, dalga frekansını arttırdığınızda, dalga boyu azalır. Matematiksel olarak, dalga hızı = frekans x dalga boyu (V = λ.f), demek ki sabit dalga hızı için, frekans ile dalga boyu ters orantılıdır.
Dalga Boyu : Lamda (λ) simgesiyle anlatılır. İki dalga tepesi ya da dalga çukuru arasındaki uzaklıktır. Periyot:Dalganın bir dalga boyu kadar yol alması için geçen süreye denir. Frekans:Dalganın zaman biriminde (1 sn.) aldığı yola denir.
Tsunami ilk oluştuğunda tek bir dalgadır. Büyük bir hızla ilerler. Kısa bir süre içerisinde üç ya da beş dalgaya dönüşerek çevreye yayılmaya başlar. Bu dalgaların birincisi ile sonuncusu çok zayıftır ancak öteki dalgalar etkilerini kıyılarda yeğin biçimde hissettirebilecek bir enerjiyle ilerlerler. Bu nedenle depremlerden kısa bir süre sonra kıyılarda görülen yavaş ama anormal su düzeyi değişimi ilk dalganın geldiğini gösterir. Bu değişim, arkadan gelecek olan çok kuvvetli dalgaların ilk habercisi de olabilir.
Rüzgarla (fırtına) oluşan normal deniz dalgaları 3-3.5 metre yüksekliğinde 100 metre boyundadır. Saatte 15-30 kilometre hızla hareket ederler.
Derin okyanustaki tsunami dalgaları 35-70 cm yüksekliğinde 100 kilometre uzunluğundadır. Bu ölçüleriyle normal dalgaların en fazla beşte biri yüksekliğinde ama bin katı uzunluğundadır. Büyük bir kinetik enerjisi olan bu dalga bir uçak hızıyla, saatte 650-950 km hızla yol alır.
Yine de açık denizdeki bir insan dalga boyunun çok uzun olması nedeniyle dalgayı hissetmez. Ancak sahile yaklaştıkça işin biçimi değişir. Adeta bir sıkışma etkisiyle dalga boyu kısalır, yüksekliği artar, dalga boyu 1500-3000 metreye, hızı saatte 55-350 kilometreye düşer. Ancak yüksekliği 30 metreye kadar çıkabilir. Bir deniz seli biçiminde karayı süpürür. Sanki deniz düzeyi aniden yükselmiş gibidir.
Genellikle sahile yaklaşmakta olan tsunami dalgaları uzaktan normal deniz dalgaları gibi görünür. Dahası “bu mu tsunami?” diye düşünebilir, kaçmak için gerek duymayabilirsiniz… Ama normal deniz dalgası gelir-gider. Oysa aynı yükseklikteki bir tsunami, bir ırmak gibi, bir sel gibi saatler boyu, sürekli gelmeyi sürdürür… Önündeki bütün karayı kaplar. Enerjisi tükenince durur.
Deniz düzeyi yükselmiş gibidir, karaya doğru bir sel halinde evleri yıkarak, otomobilleri, insanları, tekneleri önüne katarak ilerler. Bunu son Japonya, Sendai tsunamisinde ayrıntılarıyla yakından izledik.
Marmarada meydana gelecek bir depremde tsunami olgusu yaşanır mı?…,
Bunu başka bir makale konusu olarak ele almak gerekir!…
[Bazı alıntılarla telif edilmiştir]