Sibiryada Denisova Mağarasının Girişi
“Peki yeni doğmuş bir bebeğin dünyaya faydası nedir?…”.
MICHAEL FARADAY
Bilim adamları, Rusyada Sibiryanın en güneyinde yer alan Altai Krai bölgesindeki Denisova mağarasında, bundan 41 000 yıl önce yaşamış genç bir kızın parmak kemiklerinde yapılan mitokondrial DNA araştırması sonucu yeni bir insan türü bulduklarını bildirdiler. Neandertallar ile modern insanın doğuda yaşayan akrabaları olarak tanımlanan bu insan türüne, bulunduğu mağarayla ilişkili olarak “Denisovalı = Denisovan” adı verildi.
Denisovalının mitokondrial DNA sı Neandertaller ile modern insanınkinden farklıydı.
Rus arkeologları 2008 yılında Denisova mağarasında yaptıkları çalışmalarda, genç bir kızın beşinci el parmağının bir parçasına rastladılar. Bu mağarada bulunan insan eliyle yapılmış eşyalar üzerinde yapılan karbon zaman testlerinden mağarada yaşamış olanların 41 000 yıl önce burada olduklarını göstermiştir.
Sonradan Johannes Krause ile Svante Pääbo (Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden) başkanlığındaki bir bilim ekibi elde edilen parmak parçasından mitokondrial DNA yı ayırıp, yaptıkları buluşu Aralık 2010 da bildirdiler.
Araştırma ekibi Denisova kızının DNA’sını, 38 tane günümüz insanının genetik koduyla karşılaştırdı, iki etnik Melanezyalının DNA’larının yüzde 5′den fazlasının, Denisova kızının DNA dizilimiyle eşleştiği görüldü.
Genetik bilimci olan Reich, Denisovalıların, Papua Yeni Gine’deki insanların ataları olduklarını, ancak Avrasyadaki insanların büyük
bölümünün ataları olmadıklarını kaydetti.
Bu durumun, bazı Pasifik adalarında yaşayan ilk insanların, Asya’dan
geçtiklerini, Denisovalılarla ilişkileri olduğunu gösterdiği belirtildi.
Yeni Gine, Vanuatu, Yeni Kaledonya, Solomon Adaları ile öteki küçük
komşu adalarda yaşayan modern Melanezyalılar, genetik açıdan
Polinezyalılardan farklılar.
Aynı ekip, geçen mart ayında Sibirya’daki bir mağarada bulunan parmak
kemiğinden alınan DNA incelemesi sonucunda, daha önce bilinmeyen insan öncesi türleri keşfettiklerini açıklamıştı.
Ekibin son araştırma çerçevesinde ayrıca Sibirya’daki aynı mağarada
bulunan bir diş’i incelenerek bu dişin, daha önce bulunan parmak kemiğiyle
genetik açıdan eşleştiği de bildirildi.
Son araştırmanın bulgularının, keşfedilmesi gereken başka modern
görünümlü türlerin varolabileceği yönündeki kanıtları desteklediği bildirildi.
“Denisovan” adı verilen tür, modern insanın taş aletler, takı ile sanatı geliştirmekte olduğu son Buzul Çağı’nda yaşamış. Bu bulgu sonucuna göre, insan soyağacında yakın dönemde yaşamış olan üç tür gündeme geliyor : Modern insan, Neandertal ile Denisovan.
Öte yanda Amerikalı araştırmacı yazar Gene D. Matlock “Ey Dünya İnsanları Hepiniz Türksünüz” adlı kitabının bir bölümünde :
“Birkaç bin yıl önce Kuzey Kutup bölgesinde bir cennette, bolluk içinde yaşayan ileri derecede uygarlaşmış bir halk vardı… Dünyadaki bütün dinler hangi ulusa ait olursa olsun insanlığın beş kökensel ırkı olduğunu söyler.
Bu beş ırka Kurus, Krishti ya da Krishtaya deniliyordu. Yaşadıkları yere ise Yahudilik ile Hıristiyanlıkta Aden denir. Hindular buraya Uttura Kuru adını verir. Eski Yunan tarihçileri ile mitolojisi ise buraya Hiperborea olarak göndermede bulunur. Tibetli Budistlar ise Khedar Hand (Tanrı Şiva’nın ülkesi) ile Şambala der. Aynı zamanda buraya Tanrı Şiva’nın toprakları anlamında Sivariya ile Sibirya da denmektedir.
Demek ki, ilk insanların yaşadığı cennet bahçesi Sibirya bozkırlarıdır. Buradaki ilk insan olan Adem (İngilizcedeki yazılışıyla Adam) Türk dilinde “insanoğlu’” anlamında kullanılır. Gerçekten de buradaki yüksek zeka ile uygarlığı olan ari ırk (aryan) Türk’tür.”
Demektedir!…
Bu iki bilgi karşılaştırıldığında, insanın aklına ister istemez “Acaba Denisovalılar Türklerin gerçek ataları mıdır?…” fikri takılıyor!…
Çünkü gerçekten de, Türk aslından gelip te bu gün orta asyada yaşayanlar ile Afrikada, Avrupada, Amerikada, Avustralyada yaşıyanlar arasında belirgin farklar vardır.
Konuyla ilgili olup ta bilenlerin beni aydınlatmalarını beklerim!…