“Beş eleman vardır : toprak, hava, ateş, su ve sarımsak.”
Louis Diat (Paris Ritz Oteli şefi)
Sarımsak (İng. garlic; Fr. l’ail), Osmanlıcada sarmısak biçiminde yazılıp, okunur.
Zambakgiller (Liliaceae) familyasından, Latince adı (Allium sativum) olan, çiçekleri uçta şemsiye biçiminde açan, taze ya da kuru olarak yenen, soğan, yabani soğan, zambak, pırasa ile akraba olan sarımsak doğada yabani ortamda yetişmez. Yıllık bir kültür bitkisidir. Asya’da doğada yetişen Allium longicuspis türünden türetilmiş olduğu düşünülmektedir.
Toprak üstü yeşil bölümleri 25-100 santimetre yüksekliğe kadar ulaşır. Yapraklarında, saplarında, toprak altındaki soğanında kokulu bir yağ bulunur.
Türkiyemizde, belkide bütün dünyada en nitelikli sarımsak Kastamonu ili, Taşköpü ilçesinde yetişmektedir.
Çünkü sarımsağın en iyi kalitede olanı, germanyum ile selenyum bakımından zengin topraklarda yetişir. Taşköprünün toprağında da bu özellik vardır. İlçedeki halkın çoğunluğu geçimini sarımsak tarımından sağlar. Taşköprüde sarımsağa “Beyaz Altın” denilmektedir. Bu bölgedeki sarımsak, büyük oranda organik SELENYUM ile GERMANYUM içerir.
Bir baş sarımsakta % 84.09 su, %13.38 organik madde, %1.53 inorganik madde vardır. İçeriğinde ayrıca, 33 çeşit kükürt bileşiği, 17 çeşit aminoasit (bunlara vücut tarafından doğrudan sentezlenmeyip, gıdalarla alınması gereken aminoasitlerin tümü girer), germanyum, selenyum, çinko, A, B1 ile C vitaminleri bulunmaktadır.
Taşköprü sarımsağı başka yerlerde de yetiştirilmek istenmiş,ama Taşköprü toprağında yetişen sarımsağın kokusu ile tadı alınamamıştır. Burada yetişen sarımsakların büyük bölümü ilaç fabrikalarına antibiyotik yapımı için verilmektedir. Raf ömrü çok uzun olan Taşköprü sarımsağı bir yıl süreyle soğuk hava depolarına gereksinim duyulmadan saklanabilmektedir.
Selenyum DNA’ ya zarar veren serbest radikallere karşı antioksidan olarak görev yapar. Bağışıklıl sistemini güçlendirerek Kanser ile AIDS/HIV in ilerlemesini yavaşlatabilir. Koroner kalb hastalığında, kanın viskozitesini düşürüp, pıhtılaşmayı azalttığı için iyi bir silahtır.
Dahası yaşlanmayla savaşta yardımcı olmak için C ile E vitaminleriyle birlikte kullanılması yarar sağlar. Viral enfeksiyonlarla savaşta da kullanılır. . Selenyum aynı zamanda normal karaciğer işlevini destekleyerek sağlığın iyi yönde olmasına katkıda bulunur.
Yapraklarında, saplarında, toprak altındaki soğanında kokulu bir yağ bulunur demiştik. Buradan elde edilen yağ çok güçlü bir antiseptiktir.
Ayrıca bu yağ parazit sökücü, idrar söktürücü, astım, sarılık, diş hastalıkları, romatizma, bağırsak florasının düzenlenmesi ile tehlikeli bakterilerin üremesini engelleyerek organizmayı desteklemeye, karaciğere, tiroit, böbrek üstü ile tüm salgı bezlerinin iyi çalışmasına, glikoz miktarının dengelenmesini sağlar.
Oksijen taşıyan alyuvarları korur.
Haricen kullanımlarda asalakları öldürür.
Saçkıranda sorunlu bölgeye sürülerek kullanılabilir.
KULLANILIMI : Dahilen; 1 fincan suya 4-5 damla damlatılarak günde 3 defa içilir. Haricen; cilde masaj biçiminde sürülür..
Sarımsağın içindeki selenyumdan şifa yönünde faydalanmak için sarımsağın çiğ olarak tüketilmesi önerilir. Her gün 2 – 3 diş sarımsağın tüketimi sağlık yönünden çok yararlı olacaktır. Ayrıca sarımsak pişirilişleri sırasında bir çok yemeğe tat verir.
Çok yönlü etkisi olan bir ilaç gibi iş gören bu bitkinin ekiminden hasadına, oradan endüstri ile mutfaklara varana kadar geçtiği yolda yoğun insan emeğine gereksinim vardır. Bu bakımdan biraz pahalıya mal olur.
Ekimi için sürülüp mibzerlenmiş toprak üzerine önce diş haline getirilmiş tohumluk serbestçe atılır. Sonra bu dişler tek tek, işçilerce toprağa gömülür. Hasat zamanı, geniş alanlardaki ürünleri söküp topraktan çıkarmak için, traktör arkasına takılan düzenekler yapılmıştır. Ama bu araçlar ürünü toprak üzerine çıkarıp bırakır. Sonrasında toplama için gene insan emeği gerekir.
Toprak üzerine çıkarılıp kabaca demetler haline getirilen sarımsaklar 5 – 6 gün kurumaları için yerlerinde bırakılır, sonra toplanır. Bu sırada üretici yağmur yağmaması için dua eder. Çünkü yağmurun yağmasıyla bütün ürün çürüyebilecektir. Toplam olarak 10 – 15 gün içinde ürün evlere ulaşmış olmalıdır.
Kazaya uğramadan evlere alınan ürün, bundan sonra püskül kökleri ile çok uzun sapları kesilmeden asılarak kurumaya bıtrakılır. Sonra saplar ile püskül kököler kesilerek torbalanır. Görüldüğü gibi burada da insan emeğine gereksinim vardır.
Pazarlarda satılan sarımsak ürününün bir bölümü demetler halinde ya da torbalanmış başlar halinde marketlere, oradan da mutfaklara gelir. Ama daha büyük bir bölümü de, diş haline getirilip, soyulmak, kalibre edlmek ya da toz haline getirilmek için fabrikalara ulaşır. Bu sonuncular dış-satıma verilecektir. Çünkü Taşköprü sarımsağına bütün dünyadan büyük istem vardır.