CEHALET’ in Nedenleri!!…

#alttext#
“Öğrenmek pahalıdır ama cehalet çok daha pahalıdır.”
Donald H. Clausen

İnsanoğlu konuşmaya başlamasının hemen ardından, o küçük yaşına karşın, çevresini araştırmaya başlar. Gördüğü ya da aklına gelen her somut ya da soyut konuda, zeka düzeyinin elverdiği ölçüde, sürekli sorular sorar. Bu insanın öğrenme dürtüsünün bir kanıtıdır.

Ancak insanların bir bölümü, küçüklüklerindeki bu öğrenme eğilimini bırakıp, büyük yaşlarda derin bir cehaletin (bilmezlik, bilgisizlik) çukuruna düşerek, geri kalan yaşamlarını bu koşulda sürdürürler.

Bunun nedeni nedir?!…

Yanıt olarak bir kaç neden akla geliyor.

☻ Bunların en başında ana-babanın ya da ailenin başta çocukları konuşmaya başlasın diye hevesle bekledikleri halde, çocuk konuşup sorular sormaya başlayınca, bundan bunalıp ya da sorulanların yanıtlarını hemen bilemediklerinden, onu susturmaya çalışmaları gelir. Çocuk bir yere kadar sormakta ayak direrse de sonunda yılıp, soru sormayı keser.

Bu gelinen nokta çocuğun öğrenme gereksiminin yok olduğu yerdir. Bundan sonra, karar verir ki sorup araştırıp öğrenmek yersiz, gereksiz bir çabadır. Öğrenmenin hiç bir önemi yoktur.

Bundan sonra çeşitli okullara gitse bile öğrenme isteği kalmadığı için, öğretilenlere hiç kulak vermeyip, ortalama bir not alıp sınıfları geçmeyi yeğler. Bunun için de ezbercilik yoluna sapar. Hele eğitim sistemi de, bizdeki gibi ezbercilik üzerine yürütülüyorsa, ezberler ama ezberledikleri hemen belleğinden çıktığı için hiç bir bilgiye sahip olamaz.

Sonuçta bir çok kez gördüğümüz gibi diplomalı bir cahil olur!…

☻ İkincisi, çocuğun ailesinin yoksulluk içinde olmasıdır. Geçim derdi yüzünden ana-baba çocuklarının ancak karınlarını doyurabilme ile onları barındırmaya odaklanmışlardır. Bundan ötesine güçleri yetmediği için çocuğun zihnini de doyurmak onların hiç aklına gelemeyen soyut bir lüks olarak kalır.

Bu yüzden çocuğun sorgulamaları onlar için fazladan gereksiz bir yüktür. Sonuçta sürekli olarak çocuk susturulur!…

Böyle ailelerde çocuğun okula gönderilmesi de bir sorundur. Çünkü onun bir an önce yaşam savaşında aile bütçesine katkıda bulunması için çalışmaya başlaması beklenir. “Okuyup ta ne olacak…” sözü bu çevrelerde sıklıkla dile getirilen bir tümcedir.

Sonunda bütün ömrünü cehalet içinde geçirecek bir birey ortaya çıkarılmış olur.

☻ Üçüncüsü ana-babanın kendilerinden başkasını düşünemez birer benmerkezli (omnipotent) olmalarıdır. Bu durumdaki ana-babaların her biri değişik köşelerde kendi egolarını doyurma eylemi içindedir. Değil çocuklalarının sorduğu sorulara yanıt vermek, adeta onların farkında bile değillerdir. Çocuklar onlar için eve alınmış yeni eşyalar gibidir. Eşyalaların önemi ne ise, çocuklarınki de odur [*].

☻ En sonra da ana-babaların kendilerinin kara cahil ya da cahil olmaları gelir. Bunlar hiç bir konuda bilgi sahibi olmadıkları için çocuğun sorularına yanıt verme olanakları da yoktur. Bu yüzden çocuğu susturma yönüne giderler. Böyle ailede yetişme durumunda olan çocuk öğrenme hevesini kaybedeceği gibi, “biz okumadık ta ne oldu, işte gül gibi yaşayıp gidiyoruz” düşüncesiyle çoğo kez eğitim alabilme olanağını da kaybeder.

Zihin çalışmalarının ana öğeleri ÖĞRENMEK, DÜŞÜNMEK, ÜRETMEK tir. Çocuk sorduğu sorularla ilk basamak olan ÖĞRENMEK’ i gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Onu susturma ya da sorularına yanıt vermemekle, çocuğun öğrenme isteği baltalanmış olur. Giderek öğrenmekten vazgeçer. Sonuçta öğrenme yeteneği olmayan bireyleri yetiştirmiş oluruz.

Bu yüzden küçüğün sorularına, sıkılmadan onun anlayacağı bir dille ayrıntılı olarak yanıt vermek gerekir. Eğer sorunun cevabını bilmiyorsak, “Ben bu konuyu araştırıp, sana yarın yanıtlayayım” demeli, ertesi gün de o unutsa bile sorunun yanıtını vermelidir.

Cocuğu sanki bir erginmiş gibi dinlemeliyiz. Bu ona ciddiye alındığı hissini verecektir. Soruların içinden tekrar sorular çıksa bile, bunalmadan yanıt vermeyi sürdürmek gerekir.

——————————————————

[*] Otistik çocuklar bu tür ailelerden çıkıyor olmalıdırlar. Çünkü otizm, bizce beyindeki bir organik arıza değil, bir “psişik fenomendir”.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>