“aynı enformasyona farklı bakış, bizim davranışlarımızı belirler”
Stephen R. Covey
Graphology sözcüğü, el yazısına bakarak bir insanın kişiliğini inceleme demektir. Yunanca “graphein”, yazmak ile “logos”, bilim sözcüklerinin biraraya getirilmesiyle türetilmiştir. Elyazısını inceleyen bir bilim dalıdır. Psikologların ortaya attığı bu kurama göre, öteki davranış biçimleri gibi, elyazısı da insanın kişiliği hakkında bilgi vermektedir.
Bu kuram her kişinin belirli bir kişilik ile davranışlarında devamlılık göstereceğini onaylamaktadır. Her insanın ayrı bir yüzü, ayrı bir huyu, ayrı bir kişiliği vardır. Kimi çekingen, kimi atak, kimi tembel, kimi çalışkan, kimi somurtkan, kimi neşelidir… İnsanlar hareketleriyle, tutumlarıyla, sesleriyle yaradılışlarını ortaya koyarlar; yazı da insan kişiliğinin ana çizgilerini belirten bir öğedir
Elyazısının zaman ile değiştiği doğrudur. Hastalık, ruhsal gerginlik gibi hallerde de elyazısı değişmektedir. Fakat kişilik üzerine bilimsel bir çalışmanın yalnız bir satır yazıyı inceleme üzerine kurulması olanağı yoktur. Ama örnekse yıllar içinde saklanan defterler aracılığıyla el yazınızdaki ciddi değişikliklerin bir arada incelenebilmesi olanağının olması yüzünden, neredeyse karakterden sağlık durumunuza kadar herşeyi öğrenebilirsiniz.
Bunların dışında daha yazı yazmayı bilmeyecek kadar küçük yaşta olan çocukların yaptığı resimler ya da sadece çizgiler onların gelecekte nasıl yetenekleri olacağını gösteren bilgiler vererek bu çocukların yaşam içinde daha iyi yönlendirilmesine yardımcı olabilir.
Psikoloji bilimi içinde elyazısı ile karekterleri belirleme ile ölçme yöntemleri henüz yeteri kadar geliştirilmemiştir. Yine de elyazısı biçemiyle kişilik arasındaki ilişkiyi gösteren deneysel sonuçlar vardır. Bu bakımdan grafoloji, davranış biliminde son zamanlarda önemli bir yer tutmaya başlamıştır.
Yalnız yukarıda anlatılanlar adli (İngilizce : forensic) grafoloji için geçerli değildir. Adli grafoloji, bir imzanın asıl mı, kopya mı olduğunu ya da iki ayrı belgenin aynı kişice yazılıp yazılmadığı gibi konuları inceler. Vardığı sonuçlar adli kanıt olarak kabul edilir.
Grafoloji dolayında Türkiye’de pek fazla araştırma yapılmamıştır. Grafoloji konusunda doktora tezi yapan, grafolojiyi psikolojiyle birleştirerek incelemelerini sürdüren Psk. Dr. Nursu Marmara ile Zeynep Bornovalı bu konudaki ilk bilimsel çalışmaları yapmışlardır.
Beynin “yazı yazma” bölümü bu güne kadar kesin olarak söylenemiyordu. Ancak, Fransız Le Nouvel Observateur dergisininin (28.08.2009) internet sitesinde konuya ilişkin makale yayınlandı.
Yayınlanan bu makaleye göre; Fransız bilim adamları (Jean-François Demonet ve ekibi) beynin sözü (soyut kodun) yazıya (somut koda) dönüştürülmesini sağlayan beynin küçük bölümünü belirlemeyi başarmışlar.
Üç bin yıl önce Çinliler tarafından geliştirilen, birçok ekin ile uygarlıkça büyük saygınlık gören el yazısı bilimi (grafoloji), bugün iş dünyasının hizmetinde.
İş dünyasının bu yönteme en çok başvurduğu alan ise işe alımlardır. El yazısı, kişinin karakterini, davranışlarını, eğilimlerini çıkarımsamakta. Kişilik analizinde en etkili, güvenilir yöntemlerden biri olarak onaylanıyor. Bu yöntem eleman seçme ile yerleştirme süreçleri, ön görüşmeler, ekip kurma çalışmaları ile carrière planlaması gibi geniş bir alanda sık kullanılan bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor.
Sodexho gibi çokuluslu şirketlerden bazıları dünyanın her yerindeki ofislerinde işe alım süreçlerine el yazısından kişilik inceleme yöntemini katıyor. El yazısının kişinin sosyo-ekonomik kökenini, yaşama biçimini, yaşamdaki duruşu ile eğitimini yansıttığını onaylayan Fransa gibi ülkelerde şirketler, yüzde 80 oranında iş görüşmelerinde el yazısıdan kişilik incelemesi yapıyor.
[Bazı kaynaklardan yapılan alıntılarla telif edilmiştir]