EŞEK – Deyip Hafife Almayınız!… Aldanırsınız.

esek-5.jpg

“Eşek hoşaftan ne anlar, suyunu içer tanesini bırakır”
Bir Türk Deyimi

Eşek (Equus asinus), atgiller (Equidae) familyasının evcilleştirilmiş türlerinden biridir.

Latincede havalı bir ismi var: Equus asinus. Kuzeydoğu Afrika’nın geniş çöllerinde az bir besin ile idare edip özgürce dolaşan gününü gün eden eşeklerin kötü talihleri m.ö 4000 yılında Mısır’da insanların eline düşüp evcilleştirilmesi ile başlar. Komşusunda gören kendinde de ister. Alışkanlıklar yayılır. Sonunda m.ö 1800′lerde Orta Asyada da “eşek olanın sırtına binilir” yani evcil eşek keşfedilir.

Buzul çağının sonlarına doğru eski karada, demek ki Afrika, Asya ile Avrupa’da eşek bir yük hayvanı olarak, tarımda tarla sürme işlerinde, seyrek olarak da sütünden yararlanılan bir hayvan olarak yaygınlaşır. Keşfiyle birlikte Amerika’da da 15.yy’da boy gösterir.

Eşeklerin inatçı olduklarını anlatan olumsuz inanç, aslında sahiplerinin bu hayvanların oldukça gelişmiş kendini koruma dürtülerini yanlış anlamalarından kaynaklanır. Bir eşeğe, zorlayarak ya da korkutarak, kendi yararına olmadığına inandığı bir işi yaptırmaya çalışmak oldukça zordur. Bu davranış atlardakinin neredeyse tam tersidir çünkü bir at, örnekse, güvensiz bir zemin üzerinde yol alma konusunda eşeklere göre çok daha sorunsuz bir davranış segiler.

2006 yılında Fransa’da yapılan araştırmalara göre eşek sütünün protein bakımından en zengin süt olduğu kanıtlanmıştır.

Eşek sürekli temiz yere bastığı, yüzmesini de bilmediğinden, dibini görmediği suya girmiyor olması nedeni ile deve kervanlarını, eşeğe çektirirler. Bu ,şu anlama gelmektedir : Bilindiği gibi deve bir yük hayvanıdır. Yüzmesini bilen bir hayvana çektirildiğinde, çeken hayvan yüzmesini bildiği için, derin sulara da girer.Deve’de onu izleyeceğinden, hem sırtındaki yükler ıslanır hem de deve boğulur. İşte deve kervanlarının eşeğe çektirilmesinin bir kaç nedeninden biri de budur.

Eşeklerin davranış ile bilişleri üzerine yapılan ciddi çalışmalar görece olarak sınırlıysa da bu hayvanlar oldukça zeki, dikkatli, arkadaş canlısı, oyuncu, öğrenmeye meraklı gibi gözükmektedirler…

Eşeklerin zekasını dile getirmek için şöyle bir öykücük anlatılır :

“Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer. Adam ne yapacağını düşünürken, hayvan
kıyametleri koparırcasına anırmaya başlar.

#alttext#En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı, artık işe de yaramadığını kuyunun da zaten kapanması gerektiğini düşünerek eşeği çıkartmaya değmeyeceğine karar vererek bütün komşularla birlikte kuyuya toprak atmaya başlarlar.

Eşek önce daha beter bağırmaya başlar. Sonra, herkesin şaşkınlığına neden olarak, sesini keser. Birkaç kürek toprak daha attıktan sonra, çiftci kuyuya bakar. Gözlerine inanamaz. Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla müthiş bir şey yapmakta, toprağı aşağıya silkeleyerek yukarı çıkmasına basamak hazırlamaktadır.

Bir süre sonra, komşular toprak atmayı sürdürünce, herkesin şaşkınlığı altında eşek, kuyunun kenarından dışarı bir adım atıp, koşarak uzaklaşır!…”

Biz insanlar da birbirimizi aşağılamak için bu zeki hayvanın adını kullanırız!… Aslında bu, aşağılamak değil bir insana tatlı davranış (iltifat) olmak gerekir. Çünkü eşekte bulunan Allah vergisi iyi huyların bir çoğu insanda yoktur. Aslında, ne yazık ki insan, dünyada belki de evrende yaradılmış en kötü huylu, en korkunç canavardır. Bu bakımdan insan hiç bir hayvanla karşılaştırılmamalıdır. Yanlış olur!…

Dahası da var.

Eşek, iyi bir yol mühendisidir. Yokuşları en fazla % 7 eğimle ve kısa mesafelerde virajlar alarak çıkar. Yapılan ölçümler bunun doğruluğunu kesinlikle kanıtlamıştır.

Hani bu konuda çoğumuzun bildiği meşhur bir Anadolu öykücüğü vardır:

“Çok uzak bir dönemde Amerikalı mühendisler gelmiş Türkiye”ye. Bir bölüm bayındırlık çalışmalarına klavuzluk ediyorlarmış.


O zamanlarda yol boyunu belirleyecek alet yok, eleman yok. İnsanlar eşeği yokuşa sürüyorlar, arkasından elemanlar şeritmetre çekiyor, eşeğin ayak izlerine kazık çakıp yön belirliyorlarmış .


Bunu gören Amerikalı mühendis, pratiği kavrayamayarak sormuş:

- Ne yapıyorlar böyle?…

- Rampada yolun güzergâhını belirliyorlar.

- Nasıl yani, anlayamadım?…

- Eşek % 7 eğimin üstüne çıkmaz, biz de eşeğin izinde kazık çakıp rampada yolun yönünü belirliyoruz demişler.


Amerikalı katılarak gülmeye başlamış.
Yatışınca da sormuş:

- Peki, eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz?

Yetkili bozgun… Yanıt vermiş:

- Dışarıdan mühendis getirtiyoruz.”

Ayrıca Eşek iyi bir kılavuzdur:

Gittiği bir yolu hiç unutmayıp, o yoldan şaşmaz. Bu nedenle deve ya da katır kervanlarının önüne daha önce bu yoldan gitmiş bir eşeği kılavuz olarak koyarlarmış.

Evet, eşek akıllıdır… düştüğü çamura bir daha, hiç bir zaman düşmez. “Eşşek ancak bir kez çamura düşer!…” Deyimi buradan kaynaklanmaktadır.

One Response to EŞEK – Deyip Hafife Almayınız!… Aldanırsınız.

  1. Artgrafi diyor ki:

    Cok guzel, cok istifadeli, kissadan hisse olaylar. Paylastiginiz icin cok tesekkur ederim.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>