“Dağın tepesine hangi yoldan çıkarsan çık, manzara aynıdır. Ancak çıkarken gördüğün manzara farklıdır.”
Çin Atasözü
Karl Friedrich Christian Ludwig von Drais, Buluşları arasında nota yazı makinası, 16 harften oluşan hızlı yazı makinası (stenografi makinası), iki tür dört tekerli taşıma aracı, daha önemlisi, iki tekerli yürüme aracı bulunan bir Alman mucit. İki tekerleği olan yürüme aracından pedallı bisiklet yapımına geçilmiştir.
Karl von Drais‘ in elle kas kuvveti kullanılarak çalısan demiryolu aracı denemesi, bulanın adına gönderme yapılarak Draisine (drezin) adıyla anılacaktır. Drezininin platformu üzerinde iki yönlü kolu olan bir düzenekle, insan gücü kullanılarak yürütülüyordu. Karşılıklı kolları iki kişi bir aşağı bir yukarı doğru kalşdırp indirerek drezinin tekerleklerinin dönmesi sağlanıyordu. Bunların platform üzerinden kumanda edilen mekanik fren sistemleri de vardı.
Buna benzeyerek koların yerine daha sonra pedallarla tekerlekler hareket ettirme yoluna gidildi.
Ancak bu demiryolu aracının ilkel biçimi olan bir drezin türü, elle itilerek demiryollarında bakım onarım işleri için, malzeme ile işçi taşınmasında, çok öncedenberi kullanılıyordu. Karl von Drais bu araca kol kuvvetiyle çalışan bir tür kaldıraç ekleyeyek yürütmeyi kolaylaştırmıştır.
Zamanla drezinlerin insan gücüyle değil de motor gücüyle hareket ettirilmesi düşünüldü. Bunun için drezinlere patlarlı motorlar konulup, üstleri de kapalı hale getirildi. Böylece önemli bir hız kazanmış oldular. Önceleri benzinle çalışan motorlar kullanıldıysa da, sonradan drezinler diezel motorları ile işler hale getirildi. Bu halleriyle drezinler raylar üzerinde yol alan, çelik tekerlekli bir tür otomobile benziyordu. Bundan ötürü bunlara Otodrezin (ya da otoray) denilmeye başlandı.
Daha sonra bunlardan yol yapım ile bakımı için daha gelişmiş araçlar elde edildi. Bunlar da görüldüğü gibi, raylar üzerinde giden çelik tekerlekli kamyonlara banzemekteydi.
Demiryolu üzerinde yürüyen kamyonları, demiryolu üzerinde giden otobüsler izledi.
Devlet Demiryollarında yolcu taşıyan motorlu vagonların ilk kez sefere konuşu 1934 yılına rastlar. Otuz dört kişilik oturma yeri bulunan benzin motorlu bu ilk altı vagondan alınan deneyim ile beğeni üzerine 1935 yılında beş adet dizel motorlu, 47 kişilik oturma yeri olan motorlu vagon alınarak, servise verilmiştir. 1938 yılında ise bunların arkasına bağlı olarak çalıştırılmak üzere beş tane 53 kişilik römork alınarak, hizmete konmuştur.
Hız, rahatlık ile temizlik bakımından halktan büyük beğeni gören bu taşıtlarda, bir motorlu vagonla bir römorktan oluşan trende 100 kişilik oturma yeri bulunmasına karşın her gereksinime tam uygun görülmemiş; 20 Eylül 1942 tarihinde servise konan yeni tip motorlu vagonlarla bu yolda bir ileri adım daha atılmıştır.
Bu yeni motorlu vagonların 46, römorklarının 57 kişilik olmasından başka en büyük özelliği yabancı demiryollarındaki benzerlerine oranla en yüksek güç motorlarının var olmasıdır.. 220 BK gücündeki motor, motorlu vagondan başka iki römork çekecek güçtedir.
Böylece üç vagondan oluşan bir katar halinde çalıştırılan yeni motorlu trenlerde 160 kişilik oturma yeri bulunmaktaydı. Büyüklük ile güç bakımından yapılan değişikliklerle birlikte hızları da arttırılmıştır. 1934′de servise konan motorlu vagonların hızı saatte en fazla 60 km. iken, 1935′te işletilmeye başlananlarınki 75, 1938 de 90 km, 1942–43 arasında getirilenler saatte 120 km ye ulaşmıştı.
Daha sonra anahatlarda 1949 – 1970 yılları arasında 5300 MAN mototrenleri çalıştı. Bunlar üç vagonlu olup, zamanının en konforlu, en hızlı trenleriydi. Yemek servisi de yapılırdı. Ankara – İstanbul, Ankara – İzmir, Ankara – Adana, Ankara – Zonguldak hatlarında çalışmıştır. Bu trenler Almanyaya II Dünya Savaşı çıkmadan ısmarlanmış, fakat savaş çıkınca Avrupada kalmışlardır. Savaştan sonra, bazı onarımlar da geçirerek, 1948 – 1949 yıllarında Türkiyeye ulaşabildiler.
Bu trenlerin servise sokulmalarıyla birlikte Türkiyede ilk kez, basına da yansıyan, hızlı tren tartışması başlamış oldu. Çünkü bu trenlerin ortalama hızları o günler için çok yüksek saatte 120 km dolaylarındaydı. Teknik özellikleri şöyleydi :
Dingil Düzeni: B’2′-2’2′-2′B’
Motor Gücü: 2 x 550 BG
Aktarma Tipi: Voith T24 a Hidrolik
Azami Hızı: 125 km/sa
Bunları daha gelişmiş modern trenler izler. Örnekse TVS 2000 serisi trenler.
TVS 2000 Pulman Vagon:
Uzun yolculuklarda, maksimum yolcu konforunu sağlayacak biçimde ergonomik olarak tasarlanmış koltuklar, lastik titreşim yutucular ile tabana bağlanmıştır. Salon bölümünde, (2+1) oturma düzeninde 60 adet koltuk vardır. Pencerelerde, emniyet camından yapılmış çift camlı ısıcam üniteleri kullanılmıştır. Her pencerede yolcuları güneş ışığına karşı koruyacak stor perdeler vardır. İndirekt aydınlatma sistemi, salon bölümünde iyi aydınlatılmış ferah bir ortam oluşturmakta, aynı zamanda bağımsız okuma lambaları bulunmaktadır.
TVS-2000 Yemekli Vagon
TVS-2000 yemekli vagonda her şeyden önce yolcular konforlu, iklimlendirilmiş, iyi aydınlatılmış bir ortamla karşılanır. Salon bölmesinde toplam 55 yolcu için 14 adet bağımsız yemek masası vardır. Koltuklar uzun yolculuklarda bile maksimum yolcu konforu sağlayacak biçimde anatomik olarak tasarlanmış, (2+2) oturma düzeninde gruplanmıştır. Her bir koltuk lastik titreşim yutucular aracılığıyla araç üzerinde serbestçe yüzebilen taban kaplamasına doğrudan bağlanmıştır. Bu konstrüksiyon, salon bölümünde daha az gürültü ile titreşim oluşmasını sağlar. Gürültüye karşı yalıtım ile korozyona kaşı gerekli korumayı sağlamak için araç gövdesinin içi ile şasi bütünüyle ses yutucu bir malzeme ile kaplanmıştır.. Hoparlör sistemi seyahat hakkında yolculara bilgi verir. Yolcuları kuvvetli güneş ışığına karşı korumak için, her pencere bir stor perde ile donatılmıştır.