GENÇLERİMİZ ile KONUŞULAN TÜRKÇEMİZ!…

Screen shot 2010-04-16 at 8.04.14 PM.png

“Kendisini eleştirebilen insanlar doğruyu ve güzeli bulma konusunda daha şanslıdırlar.”
KONFUÇYÜS

Türk Dil Kurumunun Büyük Sözlüğünde 100 000 dolayında sözcük bulunuyor. Ancak bu sözcükler arasında yabancı dillerden dilimize aktarılmış sözcükler de vardır Çeşitli dillerden yapılan bu aktarmaların toplam sayısı 14 816 dır. En çok sözcük aldığımız yabancı diller ile alınan sözcük sayısı aşağıda görüldüğü gibidir :

Arapça (6463)
Farsça (1374)
Fransızca (4974)
İngilizce (538)
İtalyanca (632)
Yunanca (399)

Bunların toplamı 14 380 olup, dilimize giren bütün yabancı sözcüklerin yüzde 97 sini oluşturmaktadır. Ayrıca Türkçedeki bütün sözcüklerin yüzde 14.38 ini bunlar yapar.

Deniyor ki, gençlerimiz gündelik konuşmalarında 200 – 250 sözcük kullanıyorlar. Bunun anlamı, dilimize giren başlıca yabancı sözcükten, en az olanının da altında sözcükle konuşuyoruz demektir!…

Bunun başka bir anlamı da şudur : İnsan ana diliyle düşünmekte olduğundan, bu kadar kısıtlı sözcük içine sıkışıp kalan birinin düşünme yeteneği de çok, ama çok dar olmak gerekir. Böyle birinin, bırakın yeni birşeyler bulmasını, var olanları taklit etme yeteneği bile olamaz!…

Dahası da var!… Bazı lise düzeyindeki gençler ancak heceleyerek okuyabiliyor, matematikte dört işlemi yapmada zorlanıyorlarmış. İnsanın inanası gelmiyor ama, ciddi kaynaklardan verilen bilgi böyle.

Bu gençlerin bu halleriyle lise sınıflarına kadar nasıl gelebildikleri, araştırılması gerekli bir konu olmakla birlikte, bu olgu eğitim sistemimizin ne durumda olduğunu göstermesi bakımından da ilginçtir.

Diyelim ki, bu durumda olan gençler bir kaç tanedir. Gençlerin tümünü kapsamaz. Ama rastgele her hangi bir lise mezununu alıp sorguya çekerseniz, genel bilgi ya da ekin (kültür) bakımından çok boş olduğunu görürsünüz. Oysa lise eğitimi genel ekini vermektedir. Nasıl oluyor da, genel ekin bilgisi veren bir eğitim kurumundan hiç bir şey öğrenmeden çıkılabiliyor?… Bunu göz önüne alırsak, lise sınıflarına gelmiş birinin heceleyerek okumasına şaşmamak gerekecektir.

Ulu Önder Atatürk yurt ile Cumhuriyeti gençlere emanet etti. Ama bizler gençleri böyle eğitir, böyle yönlendirirsek, büyük hayal kırıklığına neden oluruz. Aynı düşünce biçimiyle Köy Enstitülerini kapatmadık mı?… Hiç düşündünüz mü, bundan, bir kaç feodal bey dışında, kim karlı çıkmış olabilir?…

Bir an önce aklımızı başımıza toplamamız dileğiyle!…

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>