
“Damla, kendini tamamlayınca damlar.”
Anonim
Yukardaki gazete kesiğinde bor elementinden motor yakıtının Türkiyede de üretilmiş olduğunu görüyoruz. Haber eğer “asparagas” değilse, böyle 10 cm lik bir sütun boyutunda, gazetelerin iç sayfalarında verilip, geçiştirilebilecek bir haber değildir!…
Tam tersine bu haber, bu günlerde gündemi oluşturan, halkın beynini uyuşturmak için ortaya atılmış olan bütün o bildiğimiz haberlerin önünde manşetten verilmesi gerekli bir bilgidir.
Böyle yapmıyorlar. Çünkü gündelik habelere kendilerini öyle kaptırmışlar ki, olayın öneminin farkında bile değiller. Medya için bu haber sıradan olağan bir haber olarak algılanıyor.
Gerçi dünya yüzünde bor’ dan ilk kez motor yakıtı üretilmiş olmuyor. Bu iş daha önce ABD de gerçekleştirildi. Onlar bu yakıtla çalışan sınırlı sayıda otomobil de üreterek bor yakıtını kullandılar.
Ama Türkiyede bor’ dan motor yakıtının üretilmesi, hele de bu işin akademik düzeyde bir kurumca değil de bir tecimsel ortaklıkça (ticari şirket) yaılması büyük önem taşır.
Çünkü bu olay, Türkiyede teknolojinin dışardan alınması yerine, yurt içinde üretillebildiğini kanıtlıyor. Bize sorarsanız büyük bir aşamadır. Bu güne kadar ağızlarımız açık yuvadaki yavru kuşlar gibi anne kuşun teknolojileri getirip ağzımıza koymasını bekliyorduk. Teknolojiyi lütfedip bize verenler de işlerine geldiği gibi köhneleşmiş olanları bize verip, dünya ile rekabete girebilmemizi büyük çapta önlüyorlardı.
Bu kez, teknolojiyi kendimiz üreterek bağımsızlığımızı ilan etmiş oluyoruz. Bundan sonraki adımı atmak Türk Otomotif Endüstrisine düşen bir görevdir. Onlar da geç kalmadan bor yakıtı ile çalışan motorları üretmelidirler. Bu bizi motorlu araçlar konusunda bağımsızlığa ulaştıracaktır.
Üstelik bor’ la çalışan bir motorun egzostundan yalnız su buharı çıkacaktır. Böylece egzost gazları derdinden de kurtulunmuş olacak.
Düşünün ki dünyadaki bor rezervinin % 65 i Türkiyede bulunuyor. Bu yolla Petrole bağımlılıktan kurtulunca önümüzün açılıp, dünya ölçüsünde nerelere gelebiliriz?… Elbette yayılımcı güçlerin bazı engellemelere gideceklerini, dahası bor yataklarını ellerine geçirmek için ne düzenler kurabileceklerini de hesaba katmak gerekir. Aynı şeyi, olmadığı savında bulundukları petrollerimiz için yapmadılar mı?… Biz bu olmayan (!) petrol yataklarımız için yasa çıkarıp, bu varlığı kuşkulu yatakları onlara teslim etmek zorunda kalmadık mı?…
Türkiyemiz yararına uyanık, akıllı, bilinçli olmamız gerektiğini artık bilmek gerekir. Bizi yönetenlerden bunu istemek en doğal hakkımızdır.