“Bir problemin güç olduğunu söyleme; eğer o güç olmasaydı, zaten problem olmazdı.”
FOCH
Piyanonun, 1709’da İtalyan Cristofori‘ce icat edilmesinden bugünkü biçimini alıncaya kadar mekanizması, ses kapasitesi geliştirilmiş, yenilenmiştir. Buna bağlı olarak ta pedal mekanizmaları, türleri ile kullanma teknikleri dönemsel özelliklerine göre de farklılıklar göstererek gelişmiştir.
Pedal, piyanodan çıkan sesin sönmesine engel olan, tınlama süresini uzatan, onu kuruluktan uzaklaştıran bir araçtır. Piyanoda çalınan bir yapıt, ancak pedal yardımıyla elde edilebilen daha farklı renk ile tınılarla zenginleştirilebilir. Etkili bir biçimde yorumlanabilir. Anton Rubinstein pedalı piyanonun ruhu olarak tanımlar. Gerçekten de pedal kullanmadan bir yapıta bestecinin yansıtmak istediği ruh ile karakteri vermek ya da piyanoda şarkı söyler gibi bir çalış biçimi elde etmek neredeyse olanaksız gibidir. Ayrıca, sağlam bir tuşe geliştirilmesinde de pedalın büyük katkısı vardır.
Günümüzdeki piyanolarda bulunan sağ pedal İskoçyali bir piyano yapımcısı olan John Broadwood tarafından icad edilerek, 1783’te piyano klavyesine uyarlanmıştır. Bazı konser piyanolarında var olup, seyrek olarak kullanılan orta pedalı (Sostenuto Pedal) ise 1862’ de Claude Montal bulmuş, Steinway de geliştirmiştir.
Ondokuzuncu yüzyılın bütün ünlü müzikologları, kuramcıları ile bestecileri pedalın çok tutumlu kullanımına taraftardılar. M. Jeal’e göre, pedal sanatı: “Pedalı kaldırabilme sanatıdır. Pedalın fazla kullanılması, genellikle teknik yetersizlikleri örtbas etmekten ileri gelmektedir.”
Breithaupt ise pedalın estetik ile dinamik amaçlardan doğmasını, mantıksal temellere dayandırılmasını savunmuştur. Günümüzde pedal kullanımı konusunda genel olarak geleneksel ile çağdaş olarak iki yaklaşımın izlendiği görülmektedir. Bazı piyanist ile eğitimciler eski tutucu yaklaşımı izleyerek romantik ile çağdaş yapıtların dışında fazlaca pedal kullanmayı uygun bulmazlar. Öyle ki, Barok Dönem ile Haydn, Mozart gibi klasik bestecilerin yapıtlarında, o devrin çalgıları olan klavsen ile harpsikord tınılarını çağrıştırabilmek için pedal hiç kullanılmamalıdır. Modern piyanonun olanaklarından en üst düzeyde yararlanma yaklaşımını benimseyen bazı piyanist ile eğitimcilere göre ise pedallar özgürce kullanılmalıdır.
Günümüzdeki piyanolarda farklı işlevleri olan 3 tür pedal vardır : Sağ pedal, sol pedal (“una corda” pedal), orta pedal (“sostenuto” pedal). Orta pedal konsol piyanolarda bulunmaz. Onun yerine “surdin” ya da “gece” pedalı denilen, sabitleştirilerek susturucu görevi yapan, egzersiz amaçlı kullanılan bir pedal vardır.
Sağ Pedal; pedal grubunun sağında yer alır. En sık kullanılan pedaldır. Sağ pedal sonoriteyi kontrol eder. Bu pedala basıldığında, tellerin üzerinde titreşimi engelleyen susturucu görevi yapan keçeler yukarı kaldırılarak sesin volümü kısmen güçlendirilir, böylece ses zenginleşir. Bu pedalın öteki bir amacı da, piyaniste klavyede eliyle ulaşamayacağı uzaklıktaki notaları “legato”, demek ki bağlı çalabilme olanağını sağlamaktır. Nota yazımında, sağ pedalın kullanılması gereken yerler P *, Ped * işaretleriyle gösterilir.
Sağ pedalın 3 tür kullanma biçimi vardır :
1. Piyanoda hiçbir şey çalmadan önce pedala basma
2. Nota ile aynı zamanda pedala basma.
3. Notadan hemen sonra pedala basma.
Sesten önce kullanılan pedal, parçanın ilk sesinde vurgu meydana getirmede yumuşak bir etki yapar. Bu teknik, suslarla ayrılan cümlelerin başlangıcında da kullanılabilir.
Nota ile aynı zamanda basılan pedal türü ”ritmik pedal” olarak adlandırılmaktadır. Günümüzde birçok piyanist ritmik pedalı, marş, vals, mazurka ile öteki dans türlerinin karakteristik ritmlerini belirginleştirmek, aksanlı, senkoplu nota ya da akorları vurgulamak ile belirli notaların tonunu arttırmak, zenginleştirmek için kullanır.
Notadan hemen sonra basılan pedal “senkop” ya da “legato” pedal olarak adlandırılır. Senkop pedal, sağ pedalın öteki türlerine göre daha fazla armoni bilgisine, deneyimi ile hassas bir işitme becerisine dayalı olduğundan, kullanımı özel bir dikkat, önem ile çalışma gerektirir. Senkop pedal, notadan hemen sonra basılan pedalın armoni değiştikçe kaldırılıp hemen akabinde tekrar basıldığı bir tekniktir. Bu pedal tekniği, yorumcuya devamlı legato, dahası, her iki elde de akorlarla dolu olan pasajlarda bile bağlı çalma olanağı verir.
Adam’a göre, sağ pedal, sadece, armoninin fazla değişmediği, melodinin çok yavaş olduğu konsonans (uyumlu ses) akorlarla kullanılmalıdır. Eğer bu akorlar birbirini izliyorsa senkop pedal kullanmak uygun olacaktır. Armoni değiştikçe pedalı yenilemeye, demek ki “temizlemeye” her zaman dikkat etmek gerekir.
1812’de, Pollini sağ pedalın diğer işlevlerine de dikkati çekti. Bunlar, sağ pedalin sesi yumuşatması ile “pianissimo”(çok hafif) pasajlarda mükemmel etki yaratmasıdır. Aynı zamanda, aksanları zenginleştirdi. Daha geniş hacimli forte ile sforzatolar (sesin gürlüğünü aniden arttırma) üretilebildi. Akorlar, uzun ya da aksanlı notalar daha fazla kuvvet, enerji kazandı. Bu kullanım, 1801’de bestelenen, 1802’de basılan, Beethoven’in “Ayışığı” Sonatı’nın son bölümünde görülür.
Sağ pedal, yukarıda anlatılanlar dışında, tam, yarım, çeyrek gibi farklı derinliklerde basılarak ya da pedalı sürekli dalgalandırarak (tril pedal) farklı renkte tınılar elde etmek için de kullanılır.
Sol pedal; pedal grubunun sol tarafında yer alır. Amacı, “piano” (hafif) nüansı gerektiren pasajlarda daha yumuşak bir yoğunlukta hafif bir ses rengi çeşitliliği elde etmektir. Kuyruklu piyanolarda sonuç daha başarılıdır. Sol pedal kullanımında sağ pedala göre daha az sorunlar yaşanmaktadır. Çünkü, bu pedalın sağ pedalda olduğu gibi armoni değiştikçe değiştirilmesine gerek yoktur. Sol pedal, sağ pedaldan farklı olarak, 1722’de Cristofori’nin icat ettiğinden bu yana çeşitli biçimlerde kullanılmıştır.
Sol pedala basıldığında klavye hafif sağa doğru kayar. Normalde bir nota için 3 tele vuran çekiçler, 2 ya da bazı piyanolarda da tek tele vurarak çıkan sesi yumuşatır, daha hafif duyulmasını sağlar. Sol pedal adını İtalyanca’da tek tel anlamına gelen “una corda” kelimesinde almaktadır. Nota yazımında bu pedala basılması gereken yerler bu kelimenin kısaltması olan U.C., pedalın kaldırılması gereken yerler ise İtalyanca’da 3 tel anlamına gelen “tre corde”nin kısaltması olan T.C. harfleriyle gösterilir. Sol pedal, aslında, “pianissimo” pasajlarda kullanılır. Aynı zamanda, “fortissimo” (çok kuvvetli) ile kontrast, eko yaratmak, uzun “diminuendo”(sesi giderek hafifletmek) pasajlar için kullanılması önerilir. Rosenblum’a göre, sol pedala cümlenin ya da motifin başında basıldığında en iyi sonuç alınır. Uygun olmayan yerlerde dikkat çekici, dengesiz ses rengi değişiklikleri yaratmaktan çekinmek gerekir. Bu pedal sağ pedalla birlikte de kullanılabilir.
Orta pedal (“sostenuto”); pedal grubunun ortasında yer alır. Steinway tarafından geliştirilmiştir. Bazı kuyruklu piyanolarda bulunur. Piyanoda uzatılması gereken sesleri tutmak için kullanılır. Orta pedalın katkıları çok önemlidir. Bu pedal sayesinde, genelde bastaki sesler uzatılabilirken ince registirdeki (ses alanı) notalar rahat bir biçimde çalınabilmektedir. Neuhaus’a göre, “sol pedal piyaniste sadece üçüncü bir elin çalabileceği, ince temiz bir yorum olanağını kazandırır”.
Doğru pedal kullanma, piyano ile pedal mekanizmalarını iyi tanımayı, temel armoni kuralları ile stil bilgisine sahip olmayı, el, ayak ile bunu yöneten merkez arasındaki eşgüdümlü gerektirir. Piyanoda pedal kullanma teknikleri çalınan yapıtın dönemine, stili ile bestecisine göre değişir. demek ki, bir bestecinin yapıtında kullanılan pedal, öteki için uygun olmayabilir. Yorumcunun, yorumladığı eserin ait olduğu dönemin stil özelliklerini de göz önünde bulundurarak hangi yapıtta, nerede, nasıl pedal kullanması ya da kullanmaması gerektiğini bilmesi çok önemlidir. Çünkü, her müzik döneminin, dahası bestecinin, farklı pedal kullanımları vardır.
Pedal kullanmayı öğretme ile öğrenme piyano eğitiminin önemli bir boyutunu yapar. Pedal öğretimine, öğrencinin fiziksel özellikleri, algılama yeterliliği, temel armoni bilgilerinin olması durumu, piyano çalma düzeyi ile işitme becerisi göz önünde bulundurularak, öğretmeninin uygun gördüğü zamanda başlamak gerekir. Hassas pedal kullanmanın temeli yorumcunun işitmedeki duyarlılığına bağlıdır. Pedal kullanmada en iyi yol gösterici “kulaklardır.”
Pedal teknik kusurları örtmek amacıyla kullanılmamalıdır. Öğrenci pedal kullanmadan da güzel bir biçimde legato çalabilmelidir. Pedala daha güzel tınılar ile renkler elde etmek için başvurulmalıdır.
Bazı öğrencilerin elleri geniş akorları ya da oktavları rahatça çalamayacakları kadar küçük olabilir.Böyle durumlar öğrencilerde fiziksel ile ruhsal bakımdan strese neden olarak performanslarını aksatabileceği için pedaldan yararlanmak en iyi çözüm olacaktır.
Alıntı Kaynağı :
Şehnaz ERTEM : PİYANODA PEDAL KULLANMANIN TEMEL PRENSİPLERİ. Ekim 2006 Cilt:14 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi 687-696.