TÜRKİYENİN AB ne TAM ÜYELİĞİNE NEDEN OLANAK YOKTUR?…

“Olmayacak duaya amin demek!..” [*]
Türk deyimi

Türkiyenin Avrupa Birliğine (AB) tam üye olarak girmesi konusu bu günlerde gündemden düşmüş gibi görünüyor. Buna neden “Kürt açılımı” ya da sonradan isim değiştirerek ” demokratik açılım” gib ortaya atılani yeni gündem maddeleridir. Ancak aşağıda biraz sonra göreceğiniz gibi bu “Kürt açılımı” nın da AB üyeliğiyle çok yakından ilişkisi vardır.

Görmezden geliniyor ama, Türkiyenin AB ne tam üye olmasına olanak yoktur!… Bunun nedeni bize tam üye olmak için başta dayatılan koşullarda gizlidir.

Avrupa Birliği  ile Müzakerelerin 03/Ekim/2005  tarihinde  başlatılabilmesi için, 17/Aralık/2004 Tarihinde, Brüksel’de, Sn. Başbakanımızca imzalandığı belirtilen belgede aşağıda yazılı olan maddelerin var olduğu görülmektedir.
 
● Müzakerelerin ucu açık olacak, sonuçta Üyelik Garanti edilmeyecektir.

● Türkler, Üye olunduktan sonra bile AB’de serbestçe dolaşamayacaklar, ancak AB’ye üye Devletlerin vatandaşları serbestçe Türkiye’de dolaşabileceklerdir.

● Kıbrıs Rum Cumhuriyeti tanınacaktır.

● Kürt  Azınlıklara haklarının tanınması çerçevesinde, Güneydoğu Anadolu’da federe bir Kürt Devleti’nin kurulmasının yolu açılacaktır [**].

● İstanbul Fener Kilisesi Baş Papazı’na “Ekümenik” unvanı verilerek, İstanbul’da Ortodoks Din Devleti kurulmasına izin verilecektir.

● Dicle-Fırat nehirleri üzerindeki barajlar başta olmak üzere, Türkiye’nin tüm su kaynakları ile su dağıtım şebekelerinin yönetim-denetimi Uluslar arası bir kuruluşa teslim edilecektir.

● Başta Devlet Bankaları olmak üzere, tüm kamu malları hızla özelleştirilecektir.

● Ermenistan-Türkiye sınırı açılacak, Ermenistan’la Diplomatik ilişkiler kurulacak, 1915 Soykırımı kabul edilecektir.

● İran ile Rusya’nın Türkiye için birer potansiyel düşman oldukları göz önünde bulundurularak dış politika belirlenecektir.

●İngilizce’si 83 bin sayfa olan AB Müktesebatı tam olarak kabul edilip uygulamaya konulacaktır.

Bu satırbaşlarının, en son maddesi dışında, hiç biri onaylanacak öneriler getirmemektedir. Bunlardan bazıları kapitülasyon anlamı taşımakta, bazıları iç işlerimize doğrudan girişim demek olmakta, dördüncü madde ile de Türkiyenin fiilen parçalanmasının sağlanması istenmektedir

Bu yüzden hiç bir T.C. Hükümeti bunları tam olarak uygulayamaz.

Kaldı ki AB nin iki üyesi, Fransa ile Almanya, Türkiyenin tam üyeliğine karşı olduklarını, bunu onaylamayacaklarını en başta söylemiş bulunuyorlar. Bu iki AB üyesi, Türkiyeye tam üyelik değil de özel bir ortaklık statüsünü ancak onaylayabileceklerini bildirmişlerdir. Bu düşüncelerinden caymadıklarını her fırsatta yinelemeyi de sürdürüyorlar.

Avrupa Birliğinin yapısı gereği bir tek üye bile karşı çıksa birliğe alınamazsınız.

Bize üyelik için dayatılan koşullar ile bu son söylediğimiz özellik birleşince AB ne girebilmemiz söz konusu olamaz.

Bu özellik gizli saklı bir şey olmaktan çok uzak, apaçık karşımızda dururken, ağırbaşlı olması gereken devlet adamları, acaba neden konunun üzerinde ayak direyip durarak, AB ile konuşmaları sürdürüp gitmektedirler?!!…

Bir bilen varsa, bunun neden ya da nedenlerini, şaşkınlık içindde olan biz alelade vatandaşlara, açıkça bildirmesini merakla bekliyoruz.
 

—————————————————

[*] Gerçekleşmeyeceği daha işin başında belli olan bir girişim için onay vermek, ya da sonuç vermeyecek bir işe girişmek.

[**] Konunun “Kürt açılımı” ile ilgisi bu maddede açıkça görülüyor.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>