"KÜRT AÇILIMI"nın Açılmış Halinin FİZYOPATOLOJİSİ!!….

fft26_mf337090.jpg
“Bütün hüner hangi olayın hangi sonucu doğurabileceğini önceden kestirebilmektir. Buna uzgörü ya da vizyon diyoruz.”
Y.G.

“Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerdeki cephenin suskunluğudur.”
M.KEMAL ATATÜRK

Aylarca “açildı, açılıyor…” denilip te içeriğinden hiç söz edilmeyen “Kürt Açılımı”, en sonunda, isim de değiştirerek “Demokratik Açılım” adı altında gerçekten açılmış oldu!…

Daha “Kürt açılımı” sözü ilk kez ortaya atıldığında, bunun olsa olsa bir terörist affı getireceğini, bu aftan elebaşıların yararlandırılmaması gerektiğini açıklamıştık (KÜRT AÇILIMI : Ne Anlama Geliyor ya da Ne İşe Yarayacaksa?!!… Başlıklı makalemiz).

Bugünkü günde “Kürt Açılımı” adındaki paketin bir terörist affıından oluşmuş olduğu, artık anlaşılmıştır.

Kuzey Irak’taki PKK kamplarından bazı kişiler ellerinde bir mektup, terörist üniformalarıyla güney sınırlarımızdan içeri girdi. Bunlara “Pişmanlık Yasası” ndan yararlanabilmeleri için dağdan inen “pişman olmuş teröristler” denildi. Bunları sınırda ağırlama işlevini de DTP üstlendi!…

Ama bakın sonra neler oldu?!…

Devlet, ellerinde pasaportu olmayan bu teröristlerin, yargıç karşısına çıkıp pişmanlıklarını açıkça bildirebilmeleri için sınıra, bütün mahkeme usul yasalarını çiğneyip, çadırda çalışan gezgin mahkemeler getirdi.

Gezgin (seyyar) hastaneler olduğunu bilirdik te, gezgin mahkemeyi ilk kez duyup, görüyoruz!!…

Pasaportları olmaması için diyeceksiniz ki “Bunlar birer Tütk vatandaşıydı, onun için pasaportları yoktu”. Sorarım size, normalde hangi Türk vatandaşı , yurt dışından gelirken sınırdan içeri pasaportu olmadan sadece kimlik kartını göstererek girebiliyor?…

Gezgin mahkemelerin kurulması ise, bir vakitler ABD de Vahşi Batı (Wilde West) dönemi yaşandığı sıradaki gezgin yargıçları anımsatıyor. Bildiğiniz gibi o dönemde ABD de suç işleyenler, suçu işledikleri kasabada Sheriff’ çe göz altına alınıp, yargılanabilmek için bir yargıcın kasabaya gelmesi beklenirdi.

Sınırda kurulan gezgin mahkemede yargıç karşısına çıkan teröristlere sorulur :

“Pişman mısınız?…”

Yanıt :

“Hayır, Pişman değiliz!… “

“O halde, nesiniz?…”

“Bizler birer barış elçisi olarak geldik. Elimizde itimatnamemiz olan mektup bile var!…” (Burada hemen sorulmak gerekirdi : Acaba hangi devletin elçilerisiniz?!… Ama elbette bu yapılmamıştır.)

Buna karşılık karar :

“O halde serbestsiniz, gidebilirsiniz” olur.

Dağdan inen sözüm ona pişmanların bu tutumları, amaçlarının bambaşka bir şey olduğunu göstermiyor mu?… İşin devamı bu davranış içinde sürecekse çok tehlikeli bir yola girilmiş olur. Bu kendi bindiği dalı kesmekle eş anlamlı olup, yol yakınken bu süreci durdurmamız gerektiğni bize önemle anlatır!!…

İşin bundan sonrası ayrı bir alem!… Lakin biz buraya kadar olanların fizyopatolojik yönüne bir bakalım.

Bu süreç sırasında ilgili belli başlı yasalar hepten çiğnenmiştir.

Burada en çarpıcı olan, pişmanlık yasasından yararlanmak için geldikleri söylenen güruhun içindekilerden hiç birinin yargıç önünde “pişmanım” dememesi, bunun tam tersini söylediği halde hemen serbest bırakılmalarıdır.

Bir terörist pişmanlık yasasından olağan olarak nasıl yararlanabilir?...

Terörist gerçekten pişman olup dağdan inmişse, her zaman izlediği yolla yurt içine girer, kolluk güçlerine kendi rızasıyla teslim olur. Buradan en yakın mahkemeye getirilerek yargıç önüne çıkarılır. Mahkemede “Evet!… Pişmanım” dese bile bu işlemlerin yapıldığı sürece, kısa bir zaman aralığında gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakılır. “Hayır!… Pişman değilim” derse, yürürlükteki yasaya göre tutuklanır. Doğrusu da budur.

Oysa gerçekleştirilmiş olan işlemden anlaşılacağı gibi devlet, DTP – PKK – Bölücübaşı üçgeniyle işbirliği yapıp, anlaşarak işleri terslikler içinde yürütmüştür. Bunda ABD den gelen düşünce aşılamasının etkisi de büyüktür. Çünkü projenin asıl mimarı ABD dir.

Olan bitenden anlaşılacağı gibi bölücübaşının “yol haritası” ndaki amaç öne çıkmış gibi görünüyor [*].

Ama böyle yapılmamalı, doğru olan yol izlenmeliydi. Süreci fizyopatolojik (hastalıklı) hale sokan doğru yolun bulunamaması olmuştur. Ama bu, sonucu doğru çıkarımsayamama mı, yoksa bilerek yapılmış bir davranış mıdır?… Bilinemez

Daha sonra, demek ki terörist güruh serbest kaldıktan hemen sonra “Bizi TBMM ne götürün orada konuşma yapacağız” isteminde bulunmuştur. Bu söylemle rezaletin doruk noktasına ulaşılmış oldu… Ne ise ki, bu istem devletçe kabul edilmedi.

Lakin bu güruhun giriş yaptığı Habur sınır kapısından Diyarıbakır’a kadar yol boyunca DTP nin organize ettiği kalabalık mitingler “Barış elçileri geldi” haykırışları, zafer zılgıtları, bunlara ek olarak her gidilen yerdeki devletin valileri, kaymakamları ellerinde çiçekler ile çukulatalarla bu saçmalığa katkıda bulunmasıyla sürüp gitti.

Bu sırada PKK havan toplarıyla saldırı düzenlemekteydi. Bunun ne biçim bir pişmanlık, ne tür bir silah bırakıp dağdan inme olduğunu kestirmek çok güç oluyordu.

Bu durum, başta şehit aileleri, malul gaziler olmak üzere halktan büyük tepki gelmesine neden oldu [**]. Bunun üzerine devlet büyükleri, başta cumhurbaşkanı ile başbakan olup biteni kınayan konuşmalar yapmak zorunda kaldılar. Başbakan “işar*ı ahara” kadar açılım işleminin durduğunu ilan etti.

“Kürt açılımı” paketine sonradan “demokratik açılım” adı verilmişti. Bu “demokratik” lafı PKK lılara yapılan özel işlemi anlatmak için söylenmiş olabilir. Ama demokrasilerde herkes yasalar önünde eşit değil midir?… Bazılarına, bu son olaylarda olduğu gibi, yasalar karşısında özel işlem yapılması demokrasiye aykırı değil midir?… Yoksa biz çok yanlış mı biliyoruz?!…

Görüldüğü gibi neresinden baksanız acaip, mantığa aykırı, akıl dışı görünen işlemlerle karşı karşıyayız!…

Umudumuz bir an önce akılların başlara toplanmasıdır. Yoksa bu gidiş, iyi bir gidiş olarak gözükmüyor.,

——————————————————–

[*]

KARİKATÜR.png

[**] Bekir Coşkun’ un halkın tepkilerinin nedenlerini anlatan iki makalesi şöyledir :

Picture 1.png
Picture 2.png

Picture 3.png
Picture 4.png

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>