“Başkalarının deneylerinden yararlanmayı bilecek kadar akıllı kimse var mı şu dünyada?…”
Algernon Sidney
Yukardaki gazete haberine bakılırsa besinlerle alınan yağların beynimiz için ne kadar önemli olduğu YENİ KEŞFEDİLMİŞ gibi yansıtılıyor. OYSA BU BİLGİ ÇOK ESKİDİR. Bundan 60 yıl önce tıp fakültesinde okurken bizlere öğretilmiş bir bilgi olup, bilginin başlangıcı çok daha eskilere gider.
Sinir hücrerelerinin uzantılarını çevreleyen Schvann kılıflarının yağdan oluştuğuyla ilgilidir. Ayrıca, vücuttaki bütün hücrelerde olduğu gibi, sinir hücrelerinin de çeperlerini oluşturan hücre zarları da yağdan yapılmıştır.
Anlatılanlar, bizim aklımıza Sakallı Celal’in “Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkündür.” sözünün gelmesine neden oluyor.
Bir de, sanki gerekli yağları besinlerle alma olanağı yokmuş gibi, bu yağlar insanlara hap halinde verilmek isteniyor!… Bu bize uzay çağında beslenmenin bu tür haplala yapılacağı ütopyasının çağrışımına neden oluyor. Belki bu bir başlangıçtır. Giderek beslenme bu yola girecektir!…
Düşünce işlemini zekamızı kullanarak yürütürüz. Bu da bilindiği gibi, beynimizdeki sinir hücrelerinin (neurons) çalışması sonucunda gerçekleşir. Sinir hücreleri bu işlevi yürütebilmek için, telefon kablolarını andıran uzantılarıyla (dentrid ile aksonlar) birbirlerine bağlı olup, bu yolla birbirleriyle bilgi alış-verişi yaparlar. Beyindeki ak madde tümüyle bu uzantılardan oluşmuştur. Beyin korteksini yapan boz madde ise sinir hücrelerini barındırır.
Sinir hücreleri arasındaki bu bilgi alış-verişi duraklar ya da tümüyle durursa zeka, dolaylı olarak düşünceden söz edilemez. Bu durumda sadece zeka değil, beynin özdevinimli (automatic) olarak yürüttüğü öteki işlevleri de zarar görür. O halde sinir hücreleri arasındaki bu bağlantı çok büyük önem taşımaktadır.
Böyle olunca bu bağlantının hızı da ön sırada gündeme gelecektir. Çünkü sinir hücreleri arasındaki iletişim ne kadar hızlıysa beyin işlevleri, bu arada zeka o kadar hızlı iş görüp, sonuca ulaşabilecektir. Hızlı düşünüp, hızla sonuca varma buna bağlıdır.
Düşünme sırasında beyindeki nöronlar arasında uyarı aktarımı hızı, Tanrı tarafından öteki işlemlerin hızlarına göre bir parça kısıtlı tutulmuştur. Bu hız 20 – 30 m/s dir. Ama bütün işlemlerin, bütün doğrultularda (mm.) ile ölçülebilen uzaklıklar ıçinde yürütüldüğü düşünülürse, bu hızın yeterli olduğu anlaşılacaktır. Öyle ki, beyin içinde en uzak noktaya uyarı aktarımı saniyenin 5/1000 inde varır.
Normalde bu böyledir. Uyarı aktarımı nöronların uzantıları olan akson ile dentridlerin üzerinde ilerler demiştik. Bunlar miyelin bir kılıfla sarılıdırlar. Miyelin kılıflar yer yer Ranvier Boğumu denen noktalarda daralma gösterir. Uyarı aktarımı Ranvier Boğumlarında bir anlık duraklama gösterek ilerler. Çünkü sinirler boyunca uyarı aktarımı hızları miyelin kılıfların tam olup olmadığına bağlıdır (*). Herhangi bir nedenle miyelin kılıflarında zayıflama ya da kaybolma varsa uyarı aktarım hızları da düşecektir. Bunun beslenmeyle ilgisi vardır.
Nedenine gelince… miyelin kılıflar yağ dokusundan oluşur. Sinir hücrelerinin zarları da, her hücrede olduğu gibi, yağ dokusundan yapılmıştır. İşte bu yüzden beyinin kuru ağırlığının % 60 – 65 i yağdan oluşmaktadır. Günümüzde, tarafımızdan nedenleri pek de anlaşılamayan, besinlerle alınan yağlar üzerinde, diyet adı altında yapılan oynamalar pek sakıncalı gözükmektedir.
Çünkü sinir uzantıları üzerindeki uyarı aktarım hızı, altı tane olan zeka öğelerinden biridir. Ayrıca sinir hücre zarları da, gerekli yağ eksikliği yüzünden zarar görüp, hücrenin madde alış verişi bozulabilir. Bu da sinir hücrelerinin işlevlerinin bozulmasıyla sonlanır.
Bu yüzden sık sık, diyetteki yağlar üzerinde yürütülen oyunların durdurulması gerektiğini vurguluyoruz. Bu oyunlar bir “şehir efsanesi” olan cholesterol bahane edilerek yapılıor.
Gidiş böylece sürdürülürse, ilerki kuşakların beyin sağlığı, özellikle zeka düzeyleri açısından endişeli olduğumuzu anlatmaya çalışıyoruz. Eğer bu konuda bazı çıkarlar söz konusuysa, bunun da bir yerde önlenip durdurulması gerekir. Bunun için de yeterli bilgi ile zekaya gereksinim vardır.
Görüldüğü gibi, iş dönüp dolaşıp gene doğru dürüst bilgi ile zeka üzerinde düğümlenmektedir!..
N O T – Konu Alzheimer ya da düpedüz bunama konusuna geldiğinde, çok başka bir bilgi penceresinden bakmak gerekecektir. Çünkü Alzheimer ya da bunamanın patolojik anatomik yapısı çok değişiktir.