Avrupa Ülkeleri Halklarında Tanrı Tanıma Oranları.
KURAN-I KERİMİN 112. İHLAS SURESİ
بسم الله الرحمن الرحيم
Bismillāhirahmānirahīm
Rahmân Rahîm Allah ismiyle/ adına.
1. Ayet
قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ
Kul hüvellâahü ehad.
De ki; O Allah’dır, bir tektir.
2. Ayet
اللَّهُ الصَّمَدُ
Allâahüs samed.
Allah Samed’dir (herşey O’na muhtac, O’nun hiçbir şeye ihtiyaci yoktur)
3. Ayet
لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ
Lem yelid ve lem yüüled
Doğurmadı ve doğurulmadı
4. Ayet
وَلَمْ يَكُن لَّهُ كُفُواً أَحَدٌ
Velem yeküllehüü küfüven ehad
Hiç bir şey O’na denk değildir.
Konuya girerken önce ansiklopedilerden aldığımız tanımları içeren bilgileri vermek gerekir,
Ateizm ya da tanrıtanımazlık, tanrı ya da tanrıların varolmadığını kabul eden, dinsel öğretiyi kabul etmeyen felsefi görüş. Bu fikri savunanlara ateist ya da tanrıtanımaz denir. Ateizm, tanrı inancının yanısıra diğer metafizik inançlar ile tüm ruhani varlıkları da yadsır.
Ateizm sıklıkla “dinsizlik” ile özdeşleştirilse de, Theravada Budizm’i gibi bazı dinlerde de tanrının varlığına rastlanılmaz. Bu yönüyle ateizm ile dinsizlik örtüşmez. Deist akımlara bakıldığında da, tanrıya inancın olduğu ancak dinlerin kabul edilmediği görülür.
Ateizm, evrenin nasıl oluştuğunu ya da işlediğini açıklayan görüş değil, tanrı inancını yadsıyan görüştür.
Ateist, tanrı ya da tanrıların var olmadığını, evren ile canlıların bilinçsizce kendiliğinden oluştuğunu onaylayan kişidir. Çoğu zaman yanlış söylendiği biçim ile “tanrıyı inkar eden” kişi değildir. Çünkü “inkar” varolan bir şeyin reddedilmesi anlamı taşır, oysa ki ateistlere göre tanrı varolmadığı için onun “inkar edilmesi” de yanlış bir terminolojik kullanım olacaktır.
Kendini ateist olarak tanımlayanların çoğu, tüm doğaüstü olgulara septik yaklaşırlar. Buna gerekçe olarak da tanrıların varlığını anlatan empirik ile teorik bulguların yetersizliğini gösterirler. Bir bölümü ise ateizmi felsefi, sosyal ya da tarihi temellerde savunurlar. Kendini ateist olarak tanımlayanların bir bölümü hümanizm ya da natüralizm gibi akımlara eğilim gösterseler de tüm ateistlere atfedilecek bir ideoloji ya da davranış biçimi yoktur.
Ateizm sözcüğünün kökleri Eski Yunanca’ya dayanır. “Atheos” (theos, Yunanca “Tanrı” demek olup başındaki “a” ön takısı ile olumsuzluk belirtir.) “tanrısız” ya da “Tanrıya inançsız” demektir.
İngilizce’ye de Fransızca’dan gelen “athéisme” kelimesinin uyarlanışı “atheism” olarak 1587 dolayında bu dile girmiş, Türkçe’ye de çok daha sonraları benzer biçimde uyarlanarak “ateizm” olarak alınmıştır. Ayrıca Türkçe karşılığı olarak belirlenen “tanrıtanımazlık” çok yaygın olmayan kullanım biçimdir.
Ateizmin kökeni ilk dinlerin ve onların ortaya koyduğu tanrı düşüncesinin ortaya çıkışına kadar uzanır. Antik Çağ’da Yunan materyalizminin temsilcileri Demokritos ile Epikuros ateizmin en ünlü temsilcisidir. Orta Çağ’a gelindiğinde kilise ile ruhbanlığın dayattığı gericilikten ötürü hemen hiç kimse. 18.yy burjuva aydınlanma çağında dine karşı tepkileri koyan düşünürler olduysa da, ateizm en parlak dönemini 19-20.yy da Feuerbach, Marx, Engels, Lenin ile diğer bütün diyalektik maddeci filozoflar ile yaşamıştır.
Yahudilik, Hıristiyanlık ile İslamiyet’in en önemli ortak noktası, en temel özelliği mutlak bir tanrıya olan inançtır. Her üç dinde de tanrının evreni yoktan var ettiği, tüm yaratıklarının üzerinde mutlak hakimiyeti olduğu inancı vardır. Tanrının yaratıklarından olan insan ise yaratıcısına mutlak bağımlıdır, günahkardır, yaşamı, ancak tanrısının buyruklarını sorgusuz yerine getirdiği sürece bir anlam kazanabilir. Ateizmin çok çeşidi olmakla birlikte tüm kolları böylesi bir inanışı yadsır.
Ateizm tanrının yanısıra tüm “ruhani varlıkları” da yadsır. Ruhani varlıklar dinî sistemlerin temel direklerini meydana getirdiği için buradan ateizmin tüm dinleri de reddettiği sonucu çıkar. Demek ki ateizm, Yahudi geleneğinden gelen dinlerin yanısıra Dinka ile Nuer gibi Afrika dinlerinin de, Roma ile Yunan uygarlıklarının antropomorfik tanrılarının da, Hinduizm ile Budizmin ruhani kavramlarının da yadsır.
Bununla birlikte çok geniş, tarihi, kültürel, bilimsel ve felsefi temelleri olan ateizmi sadece “tanrı ile dinlerin yadsınması” olarak tanımlamak yetersiz bir açıklama olur.
Ateizm, tarih boyunca çok çeşitli biçimlerde sınıflandırılmıştır.
George H. Smith’in sınıflandırmasına göre ateizmin “negatif ateizm” ( ya da “zayıf ateizm”) ile “pozitif ateizm” (ya da “güçlü ateizm”) olarak iki çeşidi vardır.
Negatif ateizm, Tanrı’nın varolmasını ilke olarak olabilir görmekle birlikte, varolduğunu gösteren hiçbir gerekçe bulunmadığı gerekçesiyle Tanrı’yı yadsır.
Pozitif ateizm ise, Tanrı’nın varolmasını olası olarak görmez. (Bunu, Tanrı kavramının geçerli bir biçimde tanımlanmadığı, içinde çelişkiler taşıdığı ya da absürd olduğu, vs. gibi gerekçelere dayanarak yapar).
Negatif ateizmde bir sav yoktur, sadece bir inkar vardır. Pozitif ateizmde ise hem bir red, hem de bir karşıt sav vardır. Negatif ateist Tanrı kavramına “Varolabilir, fakat varolduğu kanıtlanmadığı sürece bu savı kabul edemem” biçiminde yaklaşır. Pozitif ateistin yaklaşımı ise, “Tanrı’nın varolması olası değildir” biçimindedir.
İkisi de sonuçta Tanrı kavramını yadsımak noktasında birleştiğinden, ateizm başlığı altında tanımlanırken ikisinin ortak noktası olan “Tanrı’ya olan inançsızlık” kullanılır. Çünkü bu inançsızlığın nedeni ne olursa olsun, ister kanıt yetersizliği, ister Tanrı kavramının anlamsızlığı ya da absürdlüğü, isterse Tanrı kavramıyla hiç karşılaşmamış olmak olsun, hepsinin ortak noktası kişide Tanrı inancının varolmamasıdır (*)
Bu tanımları yaptıktan sonra konunun sayısal yönüne göz atma olanağı vardır.
Avrupa’da Ateistlik Oranları (yukardaki haritada da görüldüğü gibi) :
Britanya: % 31–44
Fransa: % 43–54
İsveç: % 46–85
Danimarka: % 43–80
Norveç: % 31–72
Finlandiya: % 28–60
Hollanda: % 39–44
Almanya: % 41–49
İsviçre: % 17–27
İspanya: % 15–24
İtalya: % 6–15
Belçika: % 42–43
Arnavutluk: % 8
Bulgaristan: % 34–40
Çek Cum.: % 54-61
Slovakya: % 10–28
Hırvatistan: % 7
Bosna: % 6
Romanya: % 4
İrlanda: % 4–5
Portekiz: % 4–9
Slovenya: % 35–38
Macaristan: % 32–46
Polonya: % 3–6
İzlanda: % 16
Yunanistan: % 16
Güney Kıbrıs: % 4
Türkiye: % 0–2
ABD de yaşayan 43 milyon ateist vardır. Buna göre ABD nüfusunun yüzde 13.6 sı ateisttir.
Bütün dünyada ateist kişi sayısı (bir kestirime göre): 505–749 milyondur.
Bu sayı dünyadaki mormonların 58 katı, yahudilerin 41 katı, sihlerin 35 katı ile budistlerin 2 katıdır. ateizmi bir inanç olarak düşündüğümüzde hıristiyanlık (2 milyar), islam (1,2 milyar), hinduizm’den (900 milyon) sonra dünyada dördüncü sıradadır.
Bir başka görüşe göre : “Encyclopedia Britannica”nın “Book of the Year” ekleri ile D.B. Barrett’in “World Christian Encyclopedia: A Comparative Study of Churches and Religions in the Modern World, AD 1900-2000” adlı çalışması uyarınca, dünyadaki ateist sayısı hiç de o kadar küçük değil. 1900′de yüzde 0.2 olan ateistlerin 1970-1994 arasında yüzde 20 dolaylarında olduğu ileri sürülüyor. Bu oran 1998′de yüzde 15′e düşüyor (komünizmin gerilemesiyle ilgili bir düşüş olmalı.) 1998′de dünyadaki Hıristiyanların oranı yüzde 33, Müslümanların oranı ise yüzde 19 olduğuna göre, ateizm üçüncü sırada yer almaktadır.
Belirli bir tanrı inancı taşımayan Budistleri de ateist nüfusa katacak olursanız toplam olarak tanrıtanımazların oranı yüzde 28′i bulmaktadır, bu kitle dünyadaki ikinci büyük grup olmaktadır.
Bazı Tanınmış Ateistler ;
Bill Gates , Bruce Lee , Angeline Jolie , Karl Marx , Friedrich Nietzsche , Matt Bellamy ( Muse grubu gitaristi ) , Charles Darwin , Charles Bukowski, John Lennon , Mihail Bakunin , Diderot , Jean Paul Sartre …
Türkler’den ; Aziz Nesin ( 1993 yılında canlı canlı yakılmaya çalışıldı ) , Turan Dursun ( 1990 yılında öldürüldü ) , İlhan Arsel ( yurt dışında yaşıyor ) , Nazım Hikmet , Can Yücel …
Yukarıda ateizmin tanımları içinde, yer yer ateizmin nedenlerine değinilmiştir. Ama bu anlatımlar, bazı gerçeklerden hiç söz edilmediği ya da edilemediği için açık, belirgin olmaktan uzaktır. Bizce düğümün çözümü, söze başlarken verdiğimiz, Allah’ı en güzel anlatan Kuran-ı Kerimin 112 nci suresi olan İhlas Suresinde bütün açıklığıyla bulunmaktadır.
Nasıl mı?…
Bilindiği gibi Müslümanlık, Hristiyanlık, Musevilik, bu üç büyük din de tek tanrılı din olarak bilinir. Ancak Hristiyanlık Teslis’i kabul etmekle öteki ikisinden ayrılır. Teslis, Tanrı + Tanrının Oğlu + Kutsal Ruh üçlüsünün hepsinin tanrı olarak kabul edilip inanılması demektir. Bu dinimiz İslama göre, en büyük günah olan Allaha şirk koşmak (**) anlamını taşır.
Küçüklüğünden beri Hristiyan dini doğrultusunda eğitim almış bir kişi, düşünme olgunluğuna vardığında, tek Tanrılı din diye sunulan dininde aslında üç Tanrının varlığını kabullenmekte zorlanacaktır. Bunu ister istemez akıl ile gerçeğe aykırı (absürd) bulacaktır. İşte Tanrı fikrinin kırılma noktası burasıdır. Böylece tanrıyı yadsımaya başlaması en doğal sonuç olur. Bu poziif- olmayan bilimlerle uğraşanlar için de geçerlidir.
Pozitif bilimlerde uğraş verenler ise, Tanrının koyduğu yasa ile kuralları bulmaya çalıştıklarından Tanrıyı yadsımaya güçleri yoktur. Bunlar ister istemez tek bir tanrının varlığına inanırlar. Onlar için başkaca bir yol yoktur. Böyle kişilere en güzel örnek Fransız matematikçi, fizikçi, bilim filozofu Jules Henri Poincaré‘ dir. Bunu “Başkalarını dininden eden, doğa olaylarının biteviyeliği beni tekTanrının varlığı fikrini kabule götürür” özdeyişiyle pek te güzel anlatmıştır.
Öte yanda Kuran-ı Kerim’in 112. suresi İhlas’ın 3. ayetinde “Lem yelid ve lem yüüled = Doğurmadı ve doğurulmadı” denilerek Allahın bir olmasının bir özelliği çarpıcı olarak anlatılmıştır. Bu sureyi oluyan bir inananın (mü-minin) Tanrıyı yadsımaya mecali olamaz. Bu yüzden Müslümanlar arasında Tanrıtanımazlık yok denecek kadar azdır.
Buna karşılık Hıristiyanlar arasında Tanrıtanımazlık oranı yüzde 80 – 85 e kadar çıkmaktadır. Bunun nedeni dinin sunuluşunda Allahın tek olup “Doğurmamış ve doğurulmamış” olduğunun bildirilmesi yerine Teslis’in kabulüdür.
———————————————————–
(*) Bu konuya açıklık getirmek isteyenler şunları söylüyorlar : “Bir allah olmaksızın doğanın açıklanması mümkün değildir” diyorsunuz. Bu, pek az anladığınız her şeyi açıklamak için hiç anlamadığınız bir nedene, bir etkene ihtiyacınız var demektir. Siz karanlık olan bir şeyi, karanlığı iki katına çıkararak görmek ile seçmek savında bulunuyorsunuz. Düğümleri çoğaltarak, bir düğümü çözdüğünüzü sanıyorsunuz.
(**) Tanrı’nın birden çok olduğunu söylemek, Tanrı’ya ortak tanımak, eş koşmak.
———————————————————-
İlgili Makaleler ;
▪ Oxford Dictionary of English 2e, Oxford University Press, 2003, theism ve deism maddeleri
▪ “atheism.” Encyclopædia Britannica. Ultimate Reference Suite. Chicago: Encyclopædia Britannica, 2008
.
bruce lee ataist değil anladınmı takozlar
ve allaha kurban olun allah belanızı versin