FETAL KAN DOLAŞIMI…..

“Wir müssen wissen, wir werden wissen. (Bilmeliyiz, bileceğiz.)”
David HILBERT
1930′da Göttingen Üniversitesi’nden emekli olan matematikçi David Hilbert, aynı yıl Königsberg’in fahri hemşeriliğine seçildi. Hilbert’in bu seçim nedeniyle yaptığı Naturerkennen und Logik (Doğanın Anlaşılması ve Mantık) başlıklı konuşmasının son tümcesi yukardaki gibidir.

Ana rahmindeki fetus’ un kan dolaşımı, belirgin özelliklerle, doğumdan sonraki kan dolaşımından ayrılıklar gösterir.

Bu dönemde akciğerler işleve kapalı olduğu için, akciğer dolaşımı (küçük dolaşım) yoktur. Fetus’ un beslenmesi için sindirim sistemi de kullanım dışıdır. Kanın arteryelize olması (O2 ile CO2 değişimi) ile besin maddelerinin alımı rahim duvarına yapışık plasenta ile bunu fetusa bağlayan göbek kordonu aracılığıyla olur. Bu durumuyla fetus anası için “tam asalak” durumundadır. Bütün gereksinimlerini annesinden sağlamaktadır. Bunlar fetusun 42 hafta dolayında yaşadığı, kapalı su-altı ortamının bir gereğidir.

Fetal kan dolaşımının genel görünümü aşağıdaki resimdeki gibidir,

image502-1.gif

Bu genel şematik resimden bölüm bölüm fetal dolaşımı izlemeye çalışalım.

6A894F36-4B19-4982-A3AB-220221F0FED3.jpgInternal ilyak arterden ayrılan sağlı sollu iki hipogastrik arter, idrar kesesinin iki yanını izleyerek göbek bölgesisine (umbilicus) varırlar. Buradan sonra bu iki arter kordon içine girerler. Kordon içindeki durumları bir sarmaldır. Tek olan kordon venası çevresinde dolanarak ilerlerler. Göbek kordonu fetusu plasentaya bağlar. Arterler de bu yolla plasentaya ulaşırlar. Burada dikkat edilmesi geren özellik bu arterler içinde arteryel değil venöz kanın bulunmasıdır. Normalde uterus dışı yaşamda hiç bir arter venöz kan taşımaz. Taşırsa bu bir anomali, bir dolaşım hastalığı olduğunu gösterir.

1CC58D4F-02A2-4FDB-8D17-1C6DCE69E37F.jpgPlasentaya ulaşan arterler burada dallanarak kapiller kan damarlarına kadar ayrılır. Anne tarafından gelen kapiller ağ ile bunlar karşılaşır. Bu düzeyde fetustan gelen venöz kan CO2 verir O2 alır. Anneden gelen besin maddeleri ile öteki önemli maddeleri (hormonlar, enzimler, elektrolitler vb) alır. Kendinde bulunan atık maddeleri anne kanına verir. Böylece kan arteryelize olduğu gibi anneden gerekli maddeleri de almış, kendindeki atık maddeleri vermiş olur. Buradan kan dönüş yoluna geçer.

A42F490B-E6CA-431C-A4BE-08EC4EE3C0AF.jpgDönüş yolu gene kordon içinden, ama bu kez tek bir vena ile olur. Bu vena uterus dışı yaşamın tersine arteryel kan taşır. Göbek bölgesinden fetusun gövdesi içine giren kordon venası hiç bir yere uğramadan önce karaciğere gelir. Uterus dışı normal yaşamda da bütün sindirim sisteminden gelen kan önce karaciğere ulaşır. Burada da kordon venasındaki kan besin maddelerini (belki de anneden gelen toksik maddeleri) taşıdığı için önce karaciğere uğrar. Karaciğerin alt yüzünde, porta hepatis’te sol karaciğer lobuna dallar verdikten sonra, iki kola ayrılır. Bunlardan geniş olanı portal venle birleşerek sağ karaciğer lobuna girer. İnce olan kol yukarı doğru yolunu sürdürüp, ductus venosus adını alarak inferior vena cava (alt ana toplar damar) ile birleşir. Alt ana toplar damar da dediğimiz bu damarda, hemen birleşme yeri altında bir kapak (valve) bulunur. Bu kapak damar içindeki kanın aşağı bölgelere inmesini önler. Ama yukarıya gidecek kan için açılır. Bu noktada arteryelize olmuş kanla venöz kan birbiriyle karışmaya başlar.

93B2F78E-742A-4BA5-A690-263B6115EF80.jpgInferior vena kava yukarı doğru yolunu sürdürerek sağ atriuma (kulakçık) girer. Sağ atriuma, baş-boyun venleriyle üst ekstremitelerin venöz kanını taşıyan üst ana toplar damar (vena cava superior) da üst taraftan girer. Böylelikle alt taraftan gelen, bir bölüm venöz kanla karışmış arteryelize kan burada tekrar venöz kanla karışır. Sağ atrium ile sol atriumu birbirinden ayıran bölme üzerinde, fetal yaşamda foramen ovale denilen bir delik vardır. sağ atriumun kasılmasıyla içindeki kan hem sol atriuma, hem de sağ ventriküle (karıncık) geçer. Sağ ventriküle geçen kan, bu ventrikülün kasılmasıyla pumoner artere (akciğer atar damarı) içine gönderilir. Normalde, demek ki uterus dışı yaşamda akciğerler çalışır durumda olduğu için bu kan akciğerlere küçük dolaşımı yapmak için gönderilir. Fakat fetal yaşamda akciğerler kapalıdır. Bunun için inen aortanın hemen başlangıcında, fetal yaşamda var olan, akciğer atardamarı ile aortayı birleştiren ductus arteriosus denilen bir damar yolundan kan aortaya basılır. Aorta içinde yolunu sürdüren kan, bu damarın içinden bütün vücuda dağıtılır. Bu arada foramen ovaleden sol atriuma geçen kan da buradan sol ventrikül, oradan da aortaya basılır. Böylece aortaya hem sağ, hem de sol ventrikülden kan basılmış olur.

Bu dönemde kalbin yapısında, atriumlar arası delikten başka özellikler vardır. Uterus dışı normal yaşamda sol ventrikül kası çok gelişmiştir. Buna bağlı olarak sol ventrikül duvarları çok kalın olup sanki kalbin tamamını bu ventrikül yapar. Buna karşılık fetal yaşamda sağ ile sol ventrikül duvar kalınlıkları birbirine eşittir.

Doğumdan Sonra Dolaşım Sistemindeki Değişiklikler.

Doğumda akciğerlerle solunum başlayınca kan pulmoner arterler ile akciğerlerden geçmeye başlar, plasenta dolaşımı kesilir. Atriumlar arası bölmede bulunan foramen ovale, yaklaşık doğumdan on gün sonra kapanır. Bunun için sağ atrium duvarında yukarı taraftan kapak biçiminde bir oluşum gelişerek foramen ovaleyi kapatır. Bazı kez bu kapanma olmaz ya da tam olarak gerçekleşmez. Bu durumda Atrial Septal Defect ASD dediğimiz doğumsal kalb anomalisi ortaya çıkmış olur.

Ductus Arterisus, solunumun gerçekleşmesiyle hemen büzüşerek bu kan yolunun kapanmasını sağlar. Kapanma tam olarak doğumdan sonra 4 – 10 uncu günde gerçekleşir. Bu yapı Ligamentum Arteriosum adını verdiğimiz bir kordona dönüşür. Beklenen kapanma gerçekleşmezse Persistent Ductus Arteriosus PDA adını alan doğumsal damar anomalisi ortaya çıkar.

Fetal çağda idrar kesesinin iki yanında olup göbek kordonu arterlerini oluşturan Hipogastric Arterler, doğumdan 2 – 5 gün sonra tümüyle kapandıktan sonra, fibröz kordonlara dönüşüp Lateral Umbilical Ligament’ leri oluştururlar.

Umbilical Venler ile Ductus Venosus, doğumdan sonraki 2 -5 inci günlerde tümüyle kapanır. Bunlardan ilki karaciğerin Ligamentum Teres’ ini (yuvarlak bağ), öteki gene aynı organın Ligamentum Venosum’ unu yapar.

Burada söylenenlerden başka, rahim içi gelişme sırasında oluşan kalb-damar anomalileri (ventricular septal defect VSD, pulmoner darlık, coarctation aorta, büyük damarların transpozisyonları, Fallot tetralojisi vb) de vardır. Bunlar oluş düzenekleri açısından konumuz dışı olduğu için bu anomalileri incelemeye almadık.

—————————————————————-

KAYNAK :

Henry Gray : Anatomy of the Human Body. Ed. Carmine D. Clemente, Lea and Fabiger 1985. ISBN 0-8121-0644-X.

7 Responses to FETAL KAN DOLAŞIMI…..

  1. Cetin diyor ki:

    Sayin hocam, anlasilabilir anlatiminiz icin teskkur etmek istedim..Sagolun,varolun.

  2. Cetin diyor ki:

    Hocam ayrica bir sorum olacak;Dogumdan hemen sonra hemen hemen tum bebeklerde ortaya cikan gecici sariligin bu fetal kan dolasimindan normal kan dolasimina gecisle alakasi var saniyorum…biraz acikayabilirseniz sevinirim,simdiden tesekkurler.

  3. Yalçın Güran diyor ki:

    Merhaba,

    Yeni doğanın geçici sarılığı (icterus neanotorum) fizyolojik sarılık adıyla da anılır olup, fetal dolaşımdan değil, fetal hemoglobinin değişime uğraması nedeniyle oluşur.

    Bu konuda 09.12.2008 tarihli FETAL HEMOGLOBİN.. başlıklı makalemi okumanızı öneririm.

    Saygılarımla..

  4. Anonymous diyor ki:

    hocam öncelikle değerli bilgileriniz için teşekkür ederim.ben 1.sınıf öğrencisiyim ve bir kaynakta ductus venosus sayesinde fetal dönemde karaciğerin devre dışı yazdığını okudum.ne derece doğrudur???

  5. demet öcal diyor ki:

    soru: hocam, ductus arteriozus ile botalli açıklığı aynı yerimi ifade ediyor?. internette karmaşık bilgiler var. teşekkürler.

  6. Caner Genç diyor ki:

    cok anlasilir.. mantigiyla anladim. cok tesekkurler

  7. vöföjffdrtyu diyor ki:

    çok iyiiiiiiii anladım

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>