DÜNYADA TÜRKLER…

turklfa.jpg
“O işin başarılmasının imkansız olduğunu bilmedikleri için başardılar.” Mark Twain

Türkler tarih içerisinde değişik ülkelerde varolmuşlardır, varolmayı da sürdürmektedirler. Burada Türklerin tarihinin tümü değil sadece Osmanlı-Türk İmparatorluğu’ nun 16. ve 17. yüzyılda eğemenliği altındaki ülke, bölge ile yerler belgelerden özet olarak alınarak, genel anlamıyla aktarılmaya çalışılmıştır. 


Cihan hakimiyeti kurmuş olan Türkler o kadar güçlüydü ki, hiçbir devleti kendilerine “eşit” düzeyde bir devlet olarak kabul etmiyorlardı. 


Türklerin tarih içerisinde “Türkiye İmparatorluğu” olarak adlandırıldığı dönemde (1600 ile 1700′lü yıllarda) bazı tarihçiler, imparatorluğu, “Osmanlı İmparatorluğu” adıyla değil “Türk ya da Türkiye İmparatorluğu” diye adlandırıyorlardı .

Batılıların bu günkü günde Türkiye ile Türklere düşmanlık beslemelerine başlıca neden olan, dünya yüzündeki Türk (ya da Osmanlı) hakimiyet alanları şöyle sıralanabilir :


AFRİKA ÜLKELERİ (İspanyol Sahrası, Moritanya, Senegal, Tanzanya, Nijerya, Kamerun, Kenya, Gambiya, Gine, Uganda, Eritre, Cibuti, Somali, Habeşistan, Mozambik): XVI. yüzyıldan başlayarak bu ülkeler Osmanlı Türkleri ile Türk denizcilerinin egemenlikleri altında olmuşlardı. 


AKDENİZ ile EGE ADALARI (Rodos, Oniki Ada, Sakız, Midilli, Limni, Sisam, İstanköy, Nikarya ile öteki adalar): Osmanlı Türkleri, bu adalarda 1451 yılından başlıyarak egemen olmuşlardır. Bu adalardaki Türk egemenliği 1915 yılına kadar sürdü. 
Türk denizcileri, Akdeniz’in mutlak hakimiydi. Karadeniz, Kızıldeniz ile Ege Denizi zaten Türklerin iç deniziydi. 

Karadeniz’de Türk gemilerinin dışında hiçbir devletin, örnekse Rusya içinde olarak ticaret gemisi olsun, savaş gemisi olsun kendi bayrağıyla dolaşması yasaktı. 
Türkler, Kırım’daki egemenliğini kaybedip, 21 Haziran 1774 yılında bir antlaşma imzalayınca Üçüncü Sultan Mustafa, bunun kederinden ölmüştü. 


ALMANYA: XVI. Yüzyıldan XVII. yüzyıllarında Türk akıncıları, başta Bavyera olmak üzere Almanya’nın kuzey ile batı bölgelerinde egemen olmuşlardı. Bu egemenlikleri Ren nehri kıyılarına kadar ulaşmıştı. 


AMERİKA: Amerika’da yaşayan Kızılderililerin kökeni Altay Dağları ile Baykal Gölü cıvarından Bering Boğazı’nı geçerek giden Türkler olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bazı bilim adamları, Türklerin Buzul Çağı’nda Asya ile Alaska bitişikken Yeni Dünya’ya dalgalar halinde göçtüklerini açıklamıştır. Bu köprü sonra yokoldu. Araya Bering Boğazı girdi. 
M.Ö. 1100′ler ile M:S. 300′lerden sonra deniz yoluyla Yeni Dünya’ya giden Türk boylarının olduğu belgelerle kanıtlanmıştır. 
Amerika kıtasındaki bazı yer, bölge ile nehir isimleri Türk asıllı Kızılderililerin verdikleri isimlerden oluşmaktadır. 

At, çadır ile et ekini (kültürü) Türklerin yaşamında birincil önemdeydi. Kızılderililer için de aynı değerde, önemdeydi. 

At, ehlileştirilen ilk hayvandır. Bunu Türkler gerçekleştirerek insanlığa bir uygarlık kazandırmıştır. 

Dilbilimci Prof. Dr. Osman Nedim Tuna ile Kanadalı araştırmacı Ethel G. STewart’ın yaptığı araştırmalara göre, Meksika’nın ABD sınırında yaşayan Kızılderili Apaçi, Navaho ile Tarahumara kabilelerinin Türk kökenli olduğu, dillerinde yaklaşık 400 Türkçe sözlük bulunduğu kanıtlandı. 

ABD’nin Tennessee eyaletindeki Apalaş dağlarında yaşayan 4 milyondan fazla Meluncan kendilerini Türk olarak adlandırıp, bu yönde çaba gösteriyor. 


ANADOLU-BALKANLAR (1075 yılı ile sonrası): Anadolu altı bin yıldır Türklerin yurdudur. Sümerler “Turani” ırkındandırlar. Demek ki özbeöz Türktüler. 

Büyük Selçuklu Türk İmparatorluğu’ na bağlı olarak 1075 yılında, İznik’te “Türkiye” devleti kuruldu. Anadolu Fatihi olarak adlandırılan Kutalmış’ın oğlu Süleyman Şah, Türkiye Devleti’nin meliki (Hükümdarı) oldu.

1381 yılında “Türk-Osmanlı İmparatorluğu” Avrupa’nın en güçlü devleti olmuştu. 
21 yaşındaki Türk-Osmanlı İmparatoru İkinci Mehmet, 53 gün süren bir kuşatmadan sonra 29 Mayıs 1453′te Bizans’ı teslim aldı. İstanbul tümüyle Türklerin eline geçti. 
”Ortaçağ” devri kapandı “Yeni Çağ” açıldı. 

Sultan İkinci Mehmet bu başarısından ötürü “Fatih” ile “Çağ açıp Çağ kapatan” ünvanlarını aldı. 

Dördüncü Murat’ın emriyle 1640 yılında, Türk-Osmanlı İmparatorluğu’ nda sayım yapıldı.

Türk-Osmanlı İmparatorluğunda 553.000 şehir, kasaba ile köy, gemek ki oturulan yer bulunduğu ortaya çıktı. Bu sayımın ortaya çıkarttığı başka bir sonuçta Türk-Osmanlı İmparatorluğu’ nun başkenti İstanbul’un, dünyanın en büyük kenti olduğuydu. Bu tarihte İstanbul’un nüfusu 1, 5 milyon iken Londra’nın nüfusu 800 bindi. 


ARABİSTAN ÜLKELERİ (Katar, Bahreyn ve bu bölgelerde bulunan adalar): XVI. yüzyıldan XX. yüzyıl başlarına kadar 400 yıl Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kaldı. 


ARNAVUTLUK: Osmanlı Türkleri, Arnavutluk’a 1385′te egemen oldu. Bu egemenlik 1913′te sona erdi. Arnavutluk’ta bugün yine de Türkler vardır. 

AVUSTURYA: Osmanlı Türkleri, 1529′dan itibaren bu ülkeye akınlar düzenlemiştir. Bu ülkede de Türkler vardır.


AVUSTRALYA: Türk-Osmanlı İmparatoru Sultan Reşad, 14 Kasım 1914′te, “Cihad-ı Ekber” çağrısı yapmıştı. İngiliz sömürgesi olan Avustralya hükümeti de, İngilizlerin politikasına uygun olarak Türk-Osmanlı devletine karşı savaş ilan etmişti. Hatta, Avustralya’dan getirtilen Anzaklar, işgal etmek amacıyla Türkiye’ye gelmişler, Çanakkale’de Türk askerine karşı savaşmışlardı. 

Avustralya’da bulunan Türk tebaalı vatandaşlar da İngiliz emperyalizmine karşı yer yer gerilla savaşıyla “Cihad-ı Ekber” çağrısına katılmıştı.

Gül Muhammed ile Molla Abdullah, 31 Aralık 1915 günü, Avustralya’nın Silverton kasabasından yola çıkan treni Broken Hill tepesi yakınına geldiğinde pusuya düşürmüş, birkaç kişiyi öldürmüşlerdi. Avustralya askeri ile polisi, iki Türk gerillanın bulunduğu tepeyi kuşattı. Çatışma saatlerce sürdü. Sonunda Molla Abdullah çatışma sırasında öldü. Ağır yaralı olarak yakalanan Gül Muhammed de, Silverton’a götürülürken yolda öldü. Bu iki Türk gerillanın yanında ay-yıldızlı Türk bayrağı da vardı. 


AVRUPA RUSYASI (Moskova, Leningrad, Gorky, Kulbişev, Perm, Kazan, Rostov, Volgagrad, Saratov, Ufa, Voronej): Avrupa Rusya’sındaki eski Türk devletlerinden Kazan Hanlığı’nın bulunduğu Tataristan,Baş kurdistan, Çavuşistan ve çevresi 1521 yılından 1551 yılına kadar Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kalmıştır. 

Moskova’ya yakın Kasım Hanlığı, 1486 yılından 1512 yılına kadar Osmanlı Türklerinin egemenliğindeydi. Kasım Hanlığı küçük bir Türk Prensliği’ydi. 

Türk hükümdarı Devlet Giray Han’a Moskova’yı fethettiği için “Taht Alan” lakabı verilmişti.
Rusya’da yayınlanan Vremya adlı gazete, 1999 yılının Mart ayında yayımlanan bir sayısında özetle şunları yazmıştı:

”Türkiye, Blistatılnaya Porta (Muhteşem Porta), demek ki Osmanlı İmparatorluğu zamanlarında olduğu gibi, uluslararası arenada artık kendi büyük oyununu sürdürme olanağı olan. Bu ülkenin komşuları ve ortakları da kendi politikalarını belirlerlerken, Türkiye’yi de artık hesaba katmak zorundadırlar” 


BEYAZ RUSYA (LİTVANYA-LETONYA) : İkinci Selim ile Üçüncü Murad dönemlerinde Osmanlı Türklerinin egemenliğinde oldu bu ülkeler. 


BİRMANYA (Yeni adı MYANMAR): Uzak Asya’da Hindistan-Çin ile Tayland’a sınır olan bir ülke. Yakın tarihte, Yemen cephesinde İngilizlere esir 12 bin Türk, bu ülkeye götürüldü. Birinci Dünya Savaşı’nın sonra ermesi ile antlaşmaların imzalanmasıyla serbest bırakılan Türkler, bu ülkede yaşamaya başladı. 


BULGARİSTAN: Bulgaristan devletini “Bulgar” Türkleri kurdu. Bulgar Türkleri, bu bölgede Kurt Han tarafından MS 584 yılından 642 yılını kadar yönetilmişti. Daha sonra Kurt Han’ın büyük oğlu Bayan Han (642-659), sonra küçük oğlu İsperih Han (659-701) geçti. İsperih’in yerine oğlu Terveh Han (701-718), onun yerine de Tervel Han’ın oğlu Tovirem Han (718-724) Hükümdar olmuştu. 

Boris’in (8852-889) iktidar döneminde Türkler atalarının inanışı olan Şamanizm’i bırakıp Hristiyanlığın Ortodoks mezhebini kabul etmeleriyle “Bulgar” Türkleri Türklük aleminden uzaklaşmış, Slavlaşmaya başlamışlardı. Bazı Tarihçiler Türk Hazerlerin Yahudi dinini seçtiklerini söyler. 

Sonradan Slav’laşan Bulgar Türkleri, XII. Yüzyılda da Türk Moğol Altınordu devletinin asırlarca hakimiyetinde kalmıştır. Osmanlı Türkleri, şimdiki Bulgaristan’ı 1363′te egemenlikleri altına aldı. 1908′e kadar Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kaldı. Bugün de bu devlette çoğunlukla Türkler yaşamayı sürdürmektedir.


CEBELİTARIK: Bu bölge Türk denizcilerinin uzun süre egemenliği altında bulunmuştur. 


CEZAYİR: 1517 yılından 1830 yılına kadar Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kaldı. 
2005 yılında, Türkiye’ye gelen Cezayir Devlet Başkanı Abdülaziz Buteflika, yaptığı açıklamada, “Osmanlı-Türk Devleti’nin bıraktığı boşluk doldurulamadı . Osmanlı-Türk düzenini devam ettirelim”, demişti. 


ÇEKOSLOVAKYA: Osmanlı Türkleri, bu ülkeyi XVI. yüzyılda egemenlikleri altına almış, bu egemenlik XVIII. yüzyıla kadar devam etmiştir.


ÇİN: Milattan Önce (MÖ) 1050 yıllarından Milattan Önce (MÖ) 256. yılına kadar Türkler, 794 sene Çin’i yönetmişlerdi. 


DANİMARKA: XVI. yüzyıldan XVII. yüzyılın sonuna kadar Danimarka’nın bazı bölgeleri Türk denizcilerinin egemenliği altındaydı.


ENDONEZYA-MALEZYA- SİNGAPUR: XVI. yüzyılın sonlarında Osmanlı Türklerinin egemenliğine geçmiş olan bu bölgeler uzun süre Osmanlı Türklerinin idaresinde kalmıştır.
Türk Deniz Komutanı Amiral Hayrettin Hızır Reis komutasındaki Türk Donanması, 1569 yılında bu bölgeye gitmiş, askeri ile teknik yardım yapmıştı. 


ERMENİSTAN: XVI. yüzyıldan XVII. yüzyıla kadar Türklerin idaresinde kalmıştır. Bu ülkede de Türkler yaşamaktadır. 


FAS: XVI. yüzyıldan XVII. yüzyıla kadar Osmanlı Türklerinin yönetiminde kaldı. 
Türk amirali Salih Paşa, Fas şehrini 1553 yılında, egemenliği altına almıştı. 


FİLİSTİN: 1516 yılından 1918 yılına kadar 402 yıl Osmanlı-Türk egemenliğinde kaldı. Filistin toprakları hukuki anlamda Osmanlı-Türk İmparatorluğunundur. 


FRANSA: Korsika adasını Türk deniz komutanı Turgut Reis, Nice şehrini Türk deniz komutanı Barbaros Hayrettin Paşa tümüyle fethetmişti. 
Toulon limanını Türkler bir yıl idare etmişti. Cote d’Azur kıyıları Türk denizcilerin XVI. yüzyılda sürekli bulundukları bölge olmuştu.
Fransa devleti, bir dönem Türk devletinin yaptığı yardımlar sayesinde ayakta durabiliyor, vatandaşlarına ekmek sağlayabiliyordu. 
Türk Deniz Başkomutanı Barbaros Hayrettin Paşa, 20 Ağustos 1543 tarihinde Nice şehrini aldığında Fransız elçisi Türk amiralinin ayaklarını öpmüştü. 
Türk Deniz Komutanı Amiral Turgut Reis, Eylül 1553 tarihinde Korsika’yı tamamen egemenliği altını almıştı. 

Fransa’da yayınlanan Le Figaro gazetesi, 2005 yılının Eylül ayında yayınlanan bir sayısında özetle şunları yazmıştı:

”Türkiye, tüm Arap-Müslüman dünyası ve Orta Asya’da, Kafkaslar üzerinden, Afganistan’dan Magrip’e kadar uzanan bir coğrafya bölgesinde hakim konuma geliyor.” 


GÜRCİSTAN: Fatih Sultan Mehmet zamanında Osmanlı Türklerinin idaresine geçti. Osmanlı Türklerinin egemenliği XIX. Yüzyılın başlarına kadar sürmüştür. 


HİNDİSTAN: Türklerin Saka kavminden Kuşhanlar Milattan Sonra (M.S.) 3. yıldan itibaren Hindistan’a egemen olmuşlardır. 
Türklerin egemen olduğu bölge bütün Ganj vadisi, Orta Hindistan, Gucarat, Pencap, Keşmir, Afganistan ve Maveraünnehr’ i kapsamaktadır. Buna Birinci Türk Hakimiyeti adı verildi. MS 3. yıldan 176 yılına kadar bu Türk egemenliği devam etti. Hindistan’da ikinci Türk hakimiyeti Akhunlar’la başladı ve MS 567 Yılına kadar devam etti.

Türk Osmanlı İmparatorluğu’ dan sonra cihanda ikinci büyük Türk İmparatorluğu 1658 yılında Hindistan’daki Türk soyundan olan Timuroğulları (Gürkanlılar) İmparatorluğu’ ydu. Hindistan’ı Türk hanedanı ile Türk subaylar, Türk devlet adamları idare etmekteydi. Bu dönemde yapılan Tac Mahal’ı Türk Osmanlı İmparatorluğu başkenti İstanbul’dan gönderilen mimar Mehmet İsa Efendi yapmıştı.

Türklerin Hindistan’daki yönetimi İngilizlerin işgali ile 2 Ağustos 1858′de Londra’da kabul edilen bir kanunla İngiltere’nin sömürgesi haline gelmesiyle sona erdi. 


HOLLANDA: XVI. yüzyıldan XVII. yüzyıl sonlarına kadar Hollanda’nın bazı kıyı bölgeleri Türk denizcilerinin egemenliğindeydi.


IRAK: 1516 yılından 1918 yılına kadar 402 yıl Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kaldı. Esasında Irak, 1055 yılında Türk komutanı Tuğrul Bey’in egemenliğine girmesiyle Türklerin hakimiyet kurduğu yerlerden biriydi. 


İNGİLTERE: Türk denizcileri, XVI. yüzyıldan XVII. Yüzyılın sonlarına kadar Bristol Kanalı başta olmak üzere Lundy adası, Kuzey İrlanda dahil İskoçya’ya kadar büyük faaliyet göstermiş, bu bölgelerde egemenliklerini korumuşlardır. 
Türk deniz kuvvetleri, 1588 yılı başlarında, İspanya Kralı 2. Felipe’nin İngiltere’yi işgal etmeye hazırlandığı bir sırada, Kraliçe Elizabeth’in “yardım isteği” çağrısına karşılık vermiş, İspanyol donanmasını 30 Temmuz 1588′de yenerek, işgalden kurtarmıştı. 


İRAN: 1025 yılından 1925 yılına kadar 900 yıl Türklerin idaresinde kalmıştır. Günümüzde yaklaşık 30 milyon Türk yaşamaktadır İran’da. 


İRLANDA: Türk denizcileri, XVI. yüzyıldan XVII. yüzyıl sonlarına kadar İrlanda kıyılarının bazı bölgelerinde egemenliklerini sürdürmüşlerdi.
1847′de İrlanda’da kıtlık baş göstermişti. İrlanda halkı, Osmanlı-Türk İmparatorluğu’ na başvurarak yardım istedi. Osmanlı-Türk İmparatoru 1. Abdülhamid, İrlanda halkına bin sterlin para yardımı yaptı, iki gemi dolusu patates ile buğday gönderdi. Türk deniz kuvvetlerine bağlı gemiler, Droheda Limanı’na yanaşarak erzakı oraya indirdi. 


İSKANDİNAVYA: Kuzey İskandinavya’ da yaşayan “Eskimoların” Türklerin de içinde olduğu Fin-Uygur topluluğundan olduğu kanıtlanmıştır. 


İSPANYA: XV. yüzyıldan XVII yüzyıla kadar bütün İspanya kıyıları ile Balear adaları Türk denizcilerinin egemenliği altındaydı. 
Türk Deniz Komutanı Kemal Reis, 1487 yılında, büyük bir donanmayla Cebre adasını, Tunus’u, İspanya, İtalya, Fransa’nın Akdeniz kıyılarını, Sicilya, Sardunya ile Korsika’yı kuşatarak egemenliği altına aldı.
Türk Deniz Komutanları Kemal Reis ile Burak Reis, 28 Temmuz 1499 günü, Venedik’in 200 savaş gemisini yok ederek büyük bir zafer kazanmışlardı.
Türk Deniz Komutanı Kemal Reis, 1500′de Kefalonya, 1504′te Rodos’a asker çıkarttı. Buraları egemenliği altına aldı. 

Türk Deniz Komutanı Kemal Reis, 1501′de 22 parçalık donanmasıyla Navarin açıklarında Venedik donanmasını yok etti. Esir aldığı 8 düşman gemisini yedeğine aldı Türk-Osmanlı devletinin başkenti İstanbul’a getirdi. 

Kemal Reis, 30 Ağustos 1502′De Santa-Marya adasını fethetti. 
Türk Deniz Komutanı Kemal Reis, ikinci İspanya zaferini 1510 yılında kazanmıştı. Yanında yeğeni Piri Reis de vardı. 

28 Eylül 1538 tarihinde, Preveze açıklarında Barbaros Hayrettin Paşa başkomutanlığında Türk Deniz Komutanları Hasan Reis, Salih Reis, Seydi Ali Reis, Turgut Reis komutasındaki Türk Deniz Kuvvetleri, Haçlı Donanmasını yenmiştir. Haçlı Donanmasının Komutanı Andrea Doria, gece karanlığından istifade ederek kaçmıştı. 

Barbaros Hayrettin Paşa’nın manevi oğlu, Türk Deniz Komutanı Hasan Reis, 30 Ekim 1541 tarihinde, İmparator Charles-Quint’ i Haçlılarla birlikte denize döktü. 
Tunus’un güneyindeki Cebre adası önünde 14 Mayıs 1560 tarihinde Türk Deniz Başkomutanı Piyale Paşa, Oramiral Turgut Paşa, İzmir Bahriye Sancakbeyi Uluç Ali Reis komutasındaki Türk Deniz Kuvvetleri ile Giovanni Doria komutasındaki Haçlı donanması savaştı. Türk denizcileri, Haçlı denizcilerini yendi. 

Türk Donanması ile denizcileri, bu zaferin ardından, “Cihan’ın Merkezi” denilen Türk-Osmanlı İmparatorluğu’ nun başkenti İstanbul’a döndüğünde 1 milyon kişi sevinç gösteriyle karşılamıştı. Türk-Osmanlı İmparatoru, Türk Donanmasının dönüşünü Alay Köşkü’nün penceresinden seyrederken, “İşte insan bütün bunları görüp de gurura kapılmamalı; her şeyin Cenab-ı Hakk’ın inayetiyle olduğunu düşünüp Allah’a şükürler etmelidir”, demişti. 

Sonuçta Türk Deniz Komutanlarının bu başarıları sonucu Akdeniz ile Ege Denizi “Türk gölü” haline gelmişti. 


İSRAİL (Yafa, Hayfa, Batı Kudüs): Bu şehir ile bölgeler Memlük Türk İmparatorluğu egemenliğinden Osmanlı Türk egemenliğine geçti. 1516 yılından 1918 yılına kadar devam eden bu egemenlik 402 yıl sürmüştü. 


İTALYA: Osmanlı Türklerinin, İtalya’nın özellikle güneydoğu bölgelerinde 1480 yılından 1537′e kadar egemenlikleri oldu. 
Barbaros Hayrettin Paşa, 20 Haziran 1543 tarihinde İtalya’nın Reggio ile Sicilya’nın Messina şehirlerini egemenliği altına alıp Messina Boğazı’na hakim oldu. 


İZLANDA: XVI. yüzyıldan XVII. yüzyıl sonuna kadar İzlanda’nın bazı bölgeleri Türk denizcilerinin egemenliği altındaydı. 


KIBRIS: 1 Ağustos 1571 tarihinde Kıbrıs tümüyle Türklerin egemenliğine geçmişti. Bu durum devam etmektedir. 


KUZEY KAFKASYA: Kuzey Osetya, Çeçenistan, Balkaristan, Dağıstan ile Kuzey Karadeniz sahilleri 1812 yılına kadar Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kalmıştır. Bu bölgelerde de günümüzde büyük bir Türk nüfusu yaşamaktadır. 


KUVEYT: 1534 yılından 1915 yılına kadar Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kaldı. 


LİBYA: 1517 yılından 1911 yılına kadar 360 yıl Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kaldı. 


LİECHTENSTEİN: Orta Avrupa’da bulunan bu küçük prenslik XVl. yüzyılda Türk akıncılarının egemenliğinde olmuştu. Türk akıncılarının egemenliği İsviçre’ye kadar ulaşmıştı. 


LÜBNAN: 1516-1918 yılları arasında 402 yıl Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kaldı. 



MACARİSTAN: Macaristan’ı Türk komutanı Almos’un oğlu Arpad 889′da kurmuştu. 
Arpad’ın kurduğu Macar Prensliği 1.000 yılında Şaman dinini bırakıp Katolik mezhebini kabul etti ve Türklükten uzaklaştılar. 

Osmanlı Türkleri, 1526′da bu ülkeye egemen olmuşlardı. 1686′da bu egemenlik sona erdi. 
Macaristan’da Osmanlı Türklerinin egemenliği için bir örnek vermek gerek. Başbakan (Vezir-i Azam) ile Başkomutan (Serdar-ı Ekrem) Lala Mehmet Paşa, 10 Kasım 1605 tarihinde yapılan bir törende Prens İstvan Bocskay’a taç giydirmiş, krallık vermiş, kral da Lala Mehmet Paşa’nın önünde diz çökmüş, üst üste iki kere elini öperek teşekkür etmiştir. 
Türkler, bu dönem Avrupa’ya aynen bir memur tayini yapar gibi kral tayin eden güçlü bir devletti. 

Macaristan, Romanya, Avusturya ile Çekoslavakya, Ortaçağ’da yüzyıllarca Hun, Avar ile diğer Türklerin egemenliğinde kalmıştır. Bu bölgelerde halen yoğun Türk nüfusu bulunmakta, yaşamaktadır. 


MALTA: Osmanlı Türkleri, 1565′te bu adada egemenlikleri kurmuşlardı. Örnekse Türk Deniz Kuvvetleri Komutanı (Kapdan-ı Derya) Halil Paşa, 6 Temmuz 1614 tarihinde 45 parçalık savaş gemisiyle Malta’ya asker çıkartmıştı. 



MISIR: Mısır’da ilk Türk hakimiyeti MS 868 yılında başladı. Devleti yöneten Toluni soyundan Ahmed isimli bir Türktü. 
Daha sonra, 1250 yılından 1914 yılına kadar bu ülkeyi 664 yıl Osmanlı Türkleri idare etmişlerdir.
Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa, bir dönem başkent İstanbul’daki Türk yönetimine baş kaldırmış, yönetime kendisi gelmek için çaba sarfetmişti. İngiltere, Fransa ile İtalya gibi devletlerinin yardımıyla böyle bir çabaya girişmiş olan Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa, bu ülkeler desteğini çekince yalnız kaldığını gördükten sonra 1846 yılında başkent İstanbul’a gelmiş, 23 yaşındaki Padişah Sultan Mecid’in ayaklarına kapanıp öpmüş, af dilemişti.. 


MOLDOVYA: Osmanlı Türkleri, 1455 yılından 1812 yılına kadar bu ülkede egemenliklerini sürdürmüşlerdir. 


MONAKO: Türk denizcileri, özellikle Monako’ya XVI. Yüzyılda egemen olmuşlardı. 


NORVEÇ: XVI. yüzyıldan XVII. yüzyılın sonlarına kadar Norveç’ın bazı kıyı bölgeleri Türk denizcilerinin egemenliğindeydi. 


POLONYA: Polonya Krallığı, İkinci Selim ve Üçüncü Murad zamanlarında Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kalmıştı. Bu ülkede de Türkler yaşamaktadır. 


PORTEKİZ: XVI. yüzyıldan XVII. yüzyıla kadar Portekiz kıyıları, Faro ve Lizbon körfezleri, Türk denizcilerin egemenlikleri altındaydı. 


ROMANYA: Osmanlı Türkleri, 1388′den itibaren egemenlik kurmaya başladı. 1878 yılına kadar bu egemenlik devam etti. Türkler bu ülkede yaşamlarını devam ettirmektedir. 


SUDAN: 1517 yılından 1914 yılına kadar Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kaldı. 


SURİYE: 1516yılından 1918 yılı sonuna kadar 402 yıl Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kaldı. Günümüzde önemli miktarda Türk yaşamaktadır bu ülkede.


SUUDİ ARABİSTAN: 1517 yılından 1916 yılına kadar 399 yıl Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kaldı. 


TUNUS: 1534 yılından 1881 yılları arasında 347 yıl Osmanlı Türklerinin idaresinde kaldı. 
Türk Deniz Kuvvetleri Komutanı Kılıç Ali (Uluç Ali), 11 Eylül 1574 tarihinde yaptığı seferle Tunus’u tamamen Türk egemenliği altına almıştı. 


UKRAYNA: Ortaçağ’da yüzyıllarca Türk yönetiminde kalan Ukrayna, 1475 yılında Osmanlı Türklerinin egemenliğine geçmiştir. Bu egemenlik 1812 yılına kadar azalarak devam etti.


UMMAN: XVI. yüzyıldan XX. yüzyılın ilk yıllarına kadar 400 yüzyıl Osmanlı Türklerinin nüfuzu altında kaldı. 


ÜRDÜN (Amman, Doğu Kudüs ve bu bölge): 1516 yılından 1918 yılına kadar 402 yıl Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kaldı. 


YEMEN: 1517 yılından 1918 yılına kadar 401 yıl içinde Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kaldı. Günümüzde Yemen’de yüzlerce Türk Mahallesi vardır. 


YUGOSLAVYA: Osmanlı Türkleri, 1373′ten başlayarak egemen olmaya başladı. 1912′de bu egemenlik sona erdi. Bugün Türkler bu bölgede yaşamlarını sürdürmektedir. 


YUNANİSTAN: Osmanlı Türkleri’nin egemenliğine 1359′da girdi. Bu egemenlik 1915 yılına kadar sürmüştür. 
Atina şehri 400 yıl, Selanik şehri 490 yıl Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kaldı. 
Günümüzde de Yunanistan’ın bazı şehirleri-kasabaları ile köyleri tmüyle Türklerin egemenliği altındadır.

Kaynak : Turhan Feyzioğlunun “Avrupa Türkleşir” başlıklı yazısı.



Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>