(Bir gün Louis Armstrog’a sormuşlar : “Nota olmadan, bu kadar güzel nasıl çalabiliyorsuz?…” Armstrong’un yanıtı şöyle olmuş : “Bir bülbüle nasıl böyle güzel öttüğünü sormak hiç aklınıza gelir mi?…”)
Louis Daniel Armstrong “ Satchmo” (4 Ağustos 1901 – 6 Temmuz 1971) Amerikalı caz müzisyenidir.
Armstrong 4 Ağustos 1901′de New Orleans, Louisiana’da fakir bir ailenin üyesi olarak doğdu. Gençliği yoksulluk içinde şehir merkezinin dışında New Orleans’ta geçti. Babası William Armstrong (1881-?), Louis küçük bir çocukken evi terketmişti. Annesi Mary Albert Armstrong (1886-1942) onunla küçük kız kardeşi Beatrice Armstrong Collins’i (1903-1987) büyükanneleri Josephine Armstrong’un bakımına bıraktı. İlk kez cornet çalmayı New Orleans Home for Colored Waifs adlı müzik grubunda öğrendi. Sanat tarihçisi Marc Miller onun olağan üstü bir insan olduğunu söylerdi. Çocukluğu olağanüstü zorluklar içerisinde geçti. O küçük yaşından başlayarak büyük bir azim, yaşından beklenmeyecek kadar büyük bir sabırla çalışmaya başladı. Çalışarak annesi ile kız kardeşine sahip çıktı. Yapmadığı iş, girmediği meslek yoktu. Dahası boş zamanlarında sokak köşelerine gidip para alma umudu ile şarkı söylediği bile oluyordu. 7 yaşında kendi çabası ile ilk gerçek çalgısını aldı (İlk cornetini Karnofskys adlı göçmen bir Rusya Yahudisi aileden aldığı borç parayla almıştı) . O an bunu bilmese de bu geleceğini belirleyen bir adımdı.
Birçok kez kurallara uymadığı için problem yaşadı. dahası yeni yıl kutlamalarında babasının silahını havaya ateşlemesi polis kayıtlarına geçti. Daha 11 yaşında çocuk mahkemesine çıkmak zorunda kaldı. Suçu silah kullanmaktı. 18 ay boyunca ceza evinde kaldı. Bu ona hiç ummadığı kadar yararlı oldu. Burada ilk defa ciddi bir müzik eğitimi aldı, dehasını başarı ile sergiledi. Daha sonraları ceza evinin müzik grubunda çalmaya, söylemeye başladı. 18 ay sonra özgür dünyaya döndüğünde kendindeki yeteneği görmüş bir insan olarak kendini bir müzisyen olarak eğitmeye başlamıştı. Bulduğu her fırsattan yararlanıyordu. Kendini yetiştirecek cezaevinde aldığı eğitime devam edecek birikimi yoktu bu yüzden herşeyi yaşayarak öğrenmeliydi. Ama bu onu yıldırmadı. Küçük kulüpler ile gruplarda çaldı. Biçemini geliştirmeye çalıştı, oldukça da başarılı oldu.
1920 lerin başında Armstrong yakın arkadaşı «King Oliver’’in grubunda çalmak için New Orleans’dan Chicago’ya gitti. Bu kariyerinin dönüm noktası oldu. Daha sonra buradan da New York’a gitti. Müzikteki başarısı ile Fletcher Henderson Orkestrasını etkilemeyi başardı.
1926 yılında tekrar Chicago’ya döndüğünde artık oldukça ünlüydü. Plakları liste başlarında yer alıyor, şarkıları radyolar tarafından kapışılıyordu. Hayranları onun trompet soloları ile kendilerinden geçiyorlardı. O, çalgısını bir şarkıcının sesini kullandığı gibi kullanabiliyor, çalgısı ile kendini anlatıyor, onu sanki bir parçasıymiş gibi kullanıyordu.
2. Dünya savaşından sonra Armstrong dünya çapında tanınan, sevilen bir sanatçı olmuştu. Pek çok turneye çıkmış, dünyanın her yerindeki sevenleri ile buluşmuştu. Özellikle o zamanlar yeni özgürlüklerine kavuşmuş olan Afrika devletlerinin vatandaşlarınca oldukça değer verildi, beğenildi. 1956 yılında Afrika’da verdiği konsere yüzbinlerce Louis Armstrong hayranı katıldı.
50’li yıllardan sonra Armstrong uluslar arası bir sanatçı haline gelmişti. 1971 yılında hayata gözlerini yumduğunda bu büyük dehanın kaybı dünyanın her yerindeki gazetelerde baş sayfa haberi oldu. Cenazesine dünyanın heryerinden hayranları akın etti. Unutulmaz sanatçı Armstrong’u son yolculuğuna 25.000’den fazla hayranı uğurladı.
MÜZİĞİNİN ÖZELLİĞİ
Erken döneminde, Armstrong en çok cornet ile trompetteki virtuozoluğu ile tanınıyordu. Kendisinin en iyi trompet kayıtları Hot Five ile Hot Seven kayıtlarında dinlenebilir. Bu kayıtlarda, New Orleans caz stantartlarında günün popüler şarkılarına yaptığı doğaçlamalar daha sonraki caz müzisyenlerininkilerle beraber günümüze dek geldi. Eski kuşak New Orleans caz müzisyenlerinin doğaçlamalarından sıklıkla melodiyi doğaçlama değiştirme olarak söz edilirken Armstrong’un doğaçlamaları bu dönem için yenilikçi-cesur, daha karmaşık, çoğunlukla ince ayrıntılı, melodiktiler. Sıklıkla çaldığı pop-tune’ları temelden yeniden besteleyerek daha ilgi çekici hale getirdi. Çalma biçimi neşeli bölümlerle doluydu, özgün melodilerden yaratıcı sıçramaları olan, ince, yumuşak ya da enerjik ritimlerden ilham aldı. Bu yaratıcı bölümlerdeki asıl hüner, Armstrong’un trompetin ses erimini, tonu ile kapasitesini arttıran sebatlı çalışmalarıyla bilenmiş icra tekniğindeki üstünlüktür. Bu kayıtlarda Armstrong caz solistinin görevini neredeyse tek eliyle yapmış kadar oldu. Temelde bir kolektif folk müziği alıp bireysel deyiş biçimi için çok sayıda olasılıklar barındıran bir sanat biçimine dönüştürdü. Armstrong’un 1920′lerdeki başarımı, yeteneklerinin sonuna kadar kullanılmasıdır. The Hot 5 kayıtları, temelde, kendiliğinden çalma gayretiyle oluşan, dinleme zevkini azaltan birçok küçük bozulma ile eksik nota barındırır. 1930′ların ortalarında neler yapabileceği, kusursuzculuk içini fikirlerini nasıl gerçekleştirebileceği konusunda sarsılmaz bir özgüven kazandı. Müziği geliştikçe, popüleritesi arttıkça vokalistliği de önem kazanmaya başladı. Armstrong scat türünde şarkı kaydeden ilk kişi değildi. Ama bu konuda sözü geçen biriydi, bu onun popülerize olmasına yardımcı oldu. Scat türünde söyleyişiyle “Heebie Jeebies” hit şarkısı oldu. “I’m A Ding Dong Daddy From Dumas” adlı şarkı kaydının ortasında “I done forgot the words/sözleri unuttum” seklinde şarkıyı söylemeye devam etti. Bu gibi kayıtları hit olurken scat türü şarkı söylemek performansının başlıca bölümü haline geldi. Bununla birlikte bundan uzun süre öncede Armstrong sesinde oynamalar yaparak, cümleleri kısaltarak ya da uzatarak, doğaçlamalar ekleyerek sesini trompeti kadar yaratıcı biçimde kullanıyordu.
Uzun kariyeri boyunca dönemin en önemli enstrümentalistler ile vokalistleriyle çaldı, söyledi. Bunların arasında Jimmie Rodgers, Bing Crosby, Duke Ellington, Fletcher Henderson, Bessie Smith ile özellikle Ella Fitzgerald sayılabilir.
Bing Crosby üzerindeki etkisi, sonradan ortaya çıkan popüler müziğe göre daha önemlidir. Crosby Armstrong’a hayrandı, onun biçemini kopyalıyordu. Buna kanıt olarak erken dönem kayıtları ile özellikle “Just One More Chance” (1931) gösterilebilir.
Armstrong, Ella Fitzgerald ile üç albüm kaydetti. Bunlar sırasıyla şunlardır;
▪ Ella and Louis
▪ Ella and Louis Again
▪ Porgy and Bess
1950 lerdeki kayıtları Satch Plays Fats, all Fats Waller tunes, ile Louis Armstrong Plays W.C. Handy olası olarak onun son büyük yenilikçi kayıtlarıydı. Ama Disney Songs the Satchmo Way bile müzikal bir öneme sahip olmayı başardı. Ancak sonraki yapıtları aşırı derecede basitçe, kendini tekrarlayan olduğu gerekçesiyle eleştirildi.
Armstrong “Stardust”, “What a Wonderful World”, “When The Saints Go Marching In”, “Dream a Little Dream of Me”, “Ain’t Misbehavin’”, ile “Stompin’ at the Savoy” gibi birçok hit parçaya imza attı. “We Have All the Time in the World” parçası James Bond filmi “On Her Majesty’s Secret Service’te kullanıldı.
1964 yılında Billboard Top 100 Chart’ta Beatles’i “Hello, Dolly” adlı çalışmasıyla 1 numaradan indirip yerine geçti. Böylelikle 63 yaşında bir müzisyen olarak ABD müzik listelerinde 1 Numaraya yerleşmiş şarkı sahibi en yaşlı insan olarak rekor kırmış oldu.
Armstrong 1968 yılında İngiltere’de son bir hit parça daha yapmayı başardı. Bu bir ay boyunca İngiltere listelerinde 1 Numarada kalan hayli duygusal şarkı “What a Wonderful World”tür. Ancak şarkı asıl popüleritesini 1987 yılında Günaydın Vietnam filminde kullanılmasından sonra kazandı, birçok ülkede listebaşı şarkı oldu.
———————————
Louis Arstrong’un Yorumladığı Parçalar :
▪ April in Paris (song)
▪ Autumn in New York (song)
▪ Back Home Again in Indiana
▪ Basin Street Blues
▪ Blueberry Hill (song)
▪ Do You Know What It Means to Miss New Orleans?
▪ Dream a Little Dream of Me
▪ Georgia on My Mind
▪ Hello, Dolly! (song)
▪ Jeepers Creepers (song)
▪ Let’s Do It, Let’s Fall in Love
▪ Mack the Knife
▪ Muggles (recording)
▪ Now You Has Jazz
▪ On a Little Bamboo Bridge
▪ Pennies from Heaven (song)
▪ Potato Head Blues
▪ Shine (1910 song)
▪ Skokiaan
▪ St. James Infirmary Blues
▪ St. Louis Blues (song)
▪ Standing on the Corner (Blue Yodel No. 9)
▪ Stardust (song)
▪ Stars Fell on Alabama
▪ That Lucky Old Sun
▪ Tiger Rag
▪ La Vie en rose
▪ We Have All the Time in the World
▪ West End Blues
▪ What a Wonderful World
▪ When the Saints Go Marching In
▪ When the Saints Go Marching In (artists)
Film Müzikleri :
▪ Ex-Flame (1930)
▪ A Rhapsody in Black and Blue (1932) (kısa film)
▪ I’ll Be Glad When You’re Dead You Rascal You (1932) (kısa film)
▪ Pennies from Heaven (1936)
▪ Artists & Models (1937)
▪ Every Day’s a Holiday (1937)
▪ Dr. Rhythm (1938)
▪ Going Places (1938)
▪ Cabin in the Sky (1943)
▪ Show Business at War (1943) (kısa film)
▪ Jam Session (1944)
▪ Atlantic City (1944)
▪ Pillow to Post (1945)
▪ New Orleans (1947)
▪ A Song Is Born (1948)
▪ Young Man with a Horn (1950)
▪ I’m in the Revue (1950)
▪ The Strip (1951)
▪ Glory Alley (1952)
▪ The Road to Happiness (1953)
▪ The Glenn Miller Story (1953)
▪ High Society (1956)
▪ Satchmo the Great (1958) (belgesel)
▪ The Night Before the Premiere (1959)
▪ The Five Pennies (1959)
▪ The Beat Generation (1959)
▪ La Paloma (1959)
▪ Kærlighedens melodi (1959)
▪ Jazz on a Summer’s Day (1960)
▪ Paris Blues (1961)
▪ Auf Wiedersehen (1961)
▪ When the Boys Meet the Girls (1965)
▪ Hello Dolly! (1969)
————————————————————-
İlgili Metinler :
▪ Armstrong, Louis. Satchmo: My Life in New Orleans. ISBN 0306802767
▪ Armstrong, Louis and Thomas Brothers. Armstrong, in His Own Words: Selected Writings. ISBN 019514046X
▪ Bergreen, Laurence. “Louis Armstrong: An Extravagant Life”. ISBN 0553067680
▪ Brothers, Thomas “Louis Armstrong’s New Orleans” ISBN 0-393-06109-4
▪ Cogswell, Michael. Armstrong: The Offstage Story. ISBN 1888054816
▪ Meckna, Michael. Satchmo: The Louis Armstrong Encyclopedia. ISBN 0313301379