“Ders alınsaydı eğer, tarih tekerrürden ibaret olurmuydu?…”
MEHMET AKİF ERSOY
Geçtiğimiz günlerde Gürcistan başkanı Saakaşvili, daha önce eğemenliğini açıklayan Güney Osetyaya saldırı düzenleyerek bu ülkeye girip, başkentini ağır biçimde bombalamış, oradaki halkı perişan etmişti. Başarılı olsaydı sırada Abhazya vardı!… Bunun üzerine Rusya da Gürcistana saldırıp, bu ülkenin bir bölümünü işgal etti. Sonradan yapılan girişimlerle Rusya geri çekildiğini söylese de bunu tam anlamıyla gerçekleştirmediği görülmekte.
Acaba Saakaşvili bu atılımı neden yaptı?…
Bilindiği gibi Saakaşvili ülkesinin NATO’ ya alınması için girişimde bulunmuştur. Bunun üzerine ABD ile AB böyle bir işe girişmesi için Saakaşviliyi yüreklendirmiş, dahası onu zorlamış olabilirler. Bunun nedeni Kafkasyayı karıştırarak, ortaya çıkan bulanık suda hedefleri doğrultusunda avlanma isteği olabilir. Kendi yönlerinden batılıları haklı görebiliriz. Belli bir planları vardı, bunu yürürlüğe koymak için Gürcistanı bir maşa gibi kullanmış olabilirler. Onlar benzer girişimleri her dönemde yaptılar. Şimdi de gene bulanık sudaki avlarını sürdürüyorlar. Sonucun ne olacağı bilinemez. Ya ortalık durulur ya da bütün dünya yeni bir felaketin içine düşebilir.
İyi de, Saakaşvili bu oyunun farkına varıp, dahası tarihten de ders alıp böyle bir girişimi gerçekleştirmese olmaz mıydı?…. Şimdi ülkem işgal edildi, perişan olduk diye sızlanıp duruyor. İnsana sormazlar mı, sen Güney Osetyayı işgal edip, oradaki halkı perişan ederken aklın neredeydi?.. Diye…
Kafkasyadaki yangının birinci dercede sorumlusu Saakaşvilidir. Batılılar kendi çıkarları doğrultusunda bir takım istem ya da önerilerde bulunabilirler. Sen kendi ülkenin çıkarlarını düşünerek bunlara karşı çıkıp, böyle bir girişimi gerçekleştirmemeliydin.
Tarihte bunun örnekleri var. Birinci Dünya Savaşı sırasında Almanya Osmanlı imparatorluğunu savaşa sokmak için benzer bir uygulamayı yürürlüğe koydu. Göben ile Breslau adlı iki ağır zırhlı gemisini İstanbula yolladı. Osmanlı da olanca basiretsizliği ile durumu örtülemek için bu gemilere Türk bayrağı çekip, personeline de Osmanlı üniforması giydirdi. Böylece bu zırlılar birer Osmanlı donanması üyesi gibi gösterildi. Ama sonra ne oldu?… Bu gemiler Osmanlı Genel Kuurmayından habersiz olarak Karadenize açılıp Rus limanlarından Sıvastopol’u bombaladılar. Bunun sonucu olarak Osmanlı İmparatorluğu Almanyanın yandaşı olarak Birinci Dünya Savaşına girme zorunda kaldı. Hem yanlış zamanda, hem de yanlış müttefikin yanında…
Benzer durum, ama bu kez başka bir biçimde İkinci Dünya Savaşında yaşanmıştır. Bütün zorlamalara karşın Türkiye savaşa girmede sonuna kadar ayak diremiştir. Çünkü o zaman ülkenin başında İsmet İnönü gibi basiretli, tarihten ders çıkarmasını bilen bir lider vardı. İsmet İnönü aleyhinde bir çok şey söylenebilir. Ama İkinci Dünya Savaşına girmeyi önlemekle ulusuna en büyük iyiyliği yapmıştır.
İşte Saakaşvili bir lider olarak bu yakın tarihte olanları bilemeyecek kadar cahil , ayrıca basiretsiz olduğu için bölgeyi, belki de bütün dünyayı ateşe düşürecek bir girişimi hiç gözünü kırpmadan gerçekleştirebilmiştir. Şimdi de geriye dönüp baktığında dehşete düşüp televizyon kameraları önünde kravatını ağzına alıp çiğnemekte, “Ben Rusyanın blöf yaptığını sandım.” diyebilmekte… Böylece özrü de kabahatinden büyük olmaktadır. Bütün bu olan bitene karşın da hala lider konumunda Gürcistanın başında durabilmesi hayret edilecek bir durumdur!… Vah! Zavallı Gürcistana.
Bizce yapılacak en doğru işlem, onca insanın haksız yere ölümüne neden olan, bölgeyi belki de bütün dünyayı savaş tehtidi ile karşı karşıya bırakan Saakaşvili’yi bir savaş suçlusu olarak yargı önüne çıkarmaktır.
Bu olay Türkiyeyi bir kaç bakımdan ilgilendirir :
● Siyasal Yönden. Türkiyenin hemen kuzey-doğu sınırıda gelişen bu olaylar tedirginlik yaratmaktadır. Çünkü problem sadece Gürcistanı ilgilendiren, onun iç problemi olan bir olay değildir. Konuya Rusya, ABD, AB de karışmış bulunuyor. Rusya gözetimi altındaki Güney Osetyaya yapılan saldırıyı görmezden gelmeyip olayın üzerine yeğinlikle gitmiştir. Orada bir savaş başlamıştır. Gürcistan bir NATO adayı ülke olduğundan, bundan da önce işe Rusyanın karışmasını bahane eden batılılar Karadenize, insanca yardım olarak silahlı zırhlılarını göndermişlerdir. Ayrıca bir çok üst düzey yöneticiler ortalığı yatıştırmak için girişimde bulunmuştur. Bu olanları bahane eden Rusya, Türk mallarının Rusyaya girişini zorlaştıran önlemler almıştır. Türkiye bütün bu olan bitenden doğal olarak rahatsız olmaktadır.
● Enerji Aktarımı Yönünden. Rusya bu olaya karışmakla, özellikle de silahlı güçlerini öne sürmekle şunu anlatmak istemektedir : “Hazar bölgesinden, Kafkaslar üzerinden yapılan hiç bir enerji aktarımı projesi güven altında değildir. Bu aktarım işi sadece Rusya üzerinden yapılırsa güvenceli olacaktır.”
Oysa Türkiyenin Bakü-Tiflis-Ceyhan enerji boru hattı Gürcistandan geçmektedir. Buna benzeyerek Nabukko boru hattının da güvenlikte olamayacağını Rusya anlatmaya çalışıyor. Bunlar Türkiyeyi endişelendirecek gelişmelerdir.
● Montreux Antlaşması Yönünden. Bilindiği gibi boğazların yönetimi bu antlaşmayla 1936 yılından bu yana Türkiyeye bırakılmıştır. Kafkasyada bu olay çıkınca ABD ile NATO Gürcistana yardım için gemilerini boğazlardan geçirmek istediler; Türkiyenin verdiği izinle geçirdiler de… Ancak Montreux Antlaşmasına göre boğazlardan tek parça olarak 15 bin tondan büyük gemi geçemez. Bir ülke toplam 30 bin tondan fazla gemi geçiremez. Karadenize kıyısı olmayan ülkelerin bu denizde, toplam en fazla 60 bin ton gemisi bulunabilir. Karadenize geçen gemiler en fazla 21 gün burada kalabilirler. Bu sürenin sonunda Karadenizi terk etmek zorundadırlar.
Türkiye bu işin üzerinde büyük duyarlılıkla durmuş, şimdiye kadar her türlü geçişte Montreux Antlaşmasına kesinlikle uyulmasını sağlamıştır. Bu konuda yalnız Karadenizde en fazla 21 gün kalma zorunluluğunda, karar verip vermeme Türkiyenin elinde değildir. Bu içeri giren gemilere kalmış bir iştir. Dileriz Karadenizden çıkmak için bu zamanı aşmazlar. Çünkü Rusya : “Eğer gemiler Montreux Antlaşmasına uymazlarsa bunun sorumluluğu Türkiyede olacaktır.” diyerek bir tehdit bildirgesi de yayınlamış bulunuyor.