Büyük Cerrah HARVEY CUSHING’in Fikri Türkiyede Gerçekleşiyor mu?…

eller.jpg
“Siz kendinize inanın; Başkaları da size inanacaktır.”
Montaigne

Hakkari, Yüksekova ilçesi Adaklı köyü Cilo Dağı Hacı Tepe mevkiinde uzun yıllar çobanlık yapan, 5 yaşında Doktorsuzluktan ötürü sağ kolunu kaybeden İrfan Töreci’nin ÖSS ye girerek Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde okuma hakkı kazandığını öğreniyoruz.

Bu elbette, tartışma götürmeyecek büyük bir başarı. Üstelik kendisiyle yapılan söylesşilerde verdiği yanıtlardan İrfan Töreci’nin, karakter yapısı tam gelişmiş, ayakları üzerinde sapasağlam durabilen bir genç olduğu da anlaşılıyor. Bunu aldığı sonuç ta kanıtlıyor. Karakter yapısını belirleyenler dışında kendisine yöneltilen soruların bazılarını şöyle yanıtladı :

Tıp Fakültesini bitirdiğinde hangi dalda uzman olmak istiyorsun?…

“Buna bu gün yanıt vermek zor. Öğrenimimi tamamlayınca en doğru kararı verebileceğimi zannediyorum”

Soruları yönelten bu konu üzerinde ayak direyip, bir de cerrahi bir dalı seçip seçemeyeceğini sorunca,

“ Neden olmasın?.. Belki de bir cerrahi dalda uzmanlığa başvurabilirim.”

Dedi.

Bu noktada aklıma, ünlü önder beyin cerrahı Harvey William CUSHING’in dostu Dr. Henry Christian’a 1911 yılının 20 Kasımında yazmış olduğu bir mektuptaki şu satırlar geldi :

“… Neden cerrahın emeklilik yaşı atmış da bir hekiminki atmışüç ya da atmışaltı olarak düşünülmektedir?.. Benim bu konuda bir fikrim var : Belki cerrahın parmakları bir parça sertleşerek, herhangi bir hekimin beyin damarlarının onu daha az yeterli yapmasından önce cerrahı bu hale getirmektedir. Size bir şey söyleyeyim, elleri olmayan birinin cerrah olarak herhangi bir yere atandığı günleri görmek isterdim: Yapılan çalışmanın operatif bölümünün bütün çalışmanın çok küçük bir parçası olduğunu görmek için….”

Ne dersiniz İrfan Töreci adlı başarılı gencimiz ilerde, bir kolunun yokluğuna karşın bir cerrahi dalda uzmanlık için girişimde bulunursa, şu yukardaki düşünce tam yüz yıl sonra gerçekleşmiş olmayacak mı?…

Lakin bunun gerçekleşebilmesi için Cushing gibi düşünebilen önder hocalara gereksinim vardır. Bizde böylesi düşüncesi olabilecek önderler var mı?… Dahası Cushing’in bu sözlerini bilebilen kaç kişi var?… Bunu elbette bilemiyoruz. Ama bilinmez altı yıl sonra neler olabilir…

Ancak, bu olayın bir başka yönünü de göstermeden geçmek olmaz. Dağ başında koyun güderken, hem de tek kollu bir genç kendi çabasıyla Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde okuyabilme olanağını elde edebiliyorsa; bu yurdumuzda herkese eşit okuma olanağı verilse içimizden ne başarılı gençlerin çıkabileceğini de gösteriyor.

İrfan Töreci nasıl olduysa çevresindeki çemberi kırıp kendini kanıtlamış bulunuyor. Ama bizler yönetici olarak, bu kendini gösterme işini kişilerin özel çabalarına bırakmamalıyız. Bütün gençlerimize eşit okuma olanakları sağlamak zorundayız. Lütfen artık bunun bilincinde olalım. Tersi durumda gelmiş geçmiş, dahası gelecek bütün yöneticiler günah (vebal) altında olacaktır. Bilesiniz!….


Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>