“Büyük taşları küçük taşlar yerinde tutar.”
William Shakespere
Okur-yazarlığın genel tanımı bir dilin yazınlarını okuyabilme, okunan öğeleri algılama ile kavrama yetisine sahip olunmasıdır. Günümüz bağlamında okur-yazarlık iletişimin bir parçasıdır. Bir dili bilip, konuşabilmenin yanı sıra iletişim kurabilmek için yeterli derecede okuma ile yazmayı da bilmek gerekir. UNESCO’nun tanımına göre okur-yazarlık; Değişik türdeki yazılı kaynakları, kayıtları kullanarak tanımlama, anlama, yorumlama, bir araya getirme, iletişim kurma ile hesap yapma yeteneğidir. Toplumun geniş bir kitlesine seslenbilmek, bilgisi ile gücünü geliştirerek hedeflerine ulaşması için bireye olanak veren olgudur. Günümüzde her yıl 8 Eylül günü Dünya Okur-yazarlık Günü olarak kutlanır.
UNICEF’in raporuna göre dünya nüfusunun yaklaşık %16′si okuma yazma bilmiyor. Demek ki yaklaşık her 6 kisiden 1′i kendi imzasını atamiyor, gördüğü yazıların ne anlama geldiğini bilmiyor, kullandığı paranın değerini anlamıyor, bir gazete ya da kitap okuyamıyor ya da kendi ismini de yazamıyor.
BM´nin Bilim, Eğitim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından hazırlanan yıllık eğitim raporunda, büyük eşitsizliklere karşın dünyada okula giden çocuk sayısında artış olduğu, ancak okuma yazma bilme oranının artırılması konusundaki çalışmaların hala yetersiz kaldığı bildirildi.
Raporda, “Dünyada hala her beş yetişkinden birisinin okuma yazma bilmediği” vurgulandı.
Okuma yazma hakkının, dünyada en temel haklardan birisi olduğu kaydedilen raporda, BM´nin 2000 yılında Dakar´da düzenlediği, 164 hükümetin, çocuk, genç ile yetişkinlere eğitim götürülmesi açısından doğrudan yükümlülük altına girdiği hedeflere ulaşılamadığı vurgulandı.
Konuya duyarsızlıkları yüzünden özellikle siyaset adamlarına sert eleştiriler getirilen raporda, kadınların da erkeklere oranla eğitim hizmetlerinden gerektiği kadar yararlanamadıklarına dikkat çekildi.
Raporda, okuma yazma bilmeyenlerin 4´te 3´ünün 15 ülkede yaşadığı, bu ülkelerin 8´inin nüfusu yoğun Bangladeş, Çin, Brezilya, Mısır, Hindistan, Endonezya, Nijerya ile Pakistan olduğu kaydedildi.
Raporda, 1999 yılında 647 milyon olan ilköğretime giden çocuk sayısının 2005 yılında 688 milyona çıktığı hatırlatıldı.
UNESCO raporunda, özellikle kız ile erkek çocukları arasında ilköğretime gitme oranındaki dengesizliğin giderilmesi uyarısında bulunuldu. Bu eşitsizliğin en fazla Arap ülkeleri ile güney ile batı Asya´da olduğuna dikkat çekildi.
Raporda, özellikle Afrika ülkelerinde eğitim için yeterli araç gereç ile kitabın bulunmadığına da işaret edildi.
Türkiyemize geldiğimizde, yapılan saptamaya göre 5 milyon kişi okuma-yazma bilmiyor. Bunların 4.5 milyonu kadın, ötekiler erkek. Bunu genel nüfusa oranlarsak toplumumuzun yüzde 7.14 ü okuma-yazma bilmiyor. Başka bir deyişle okuma-yazma bilenlerimiz toplumun yüzde 92.9 unu oluşturuyor.
Dünyada okuma-yazma oranı en yüksek ülkeler şöyle sıralanıyor :
Avustralya 99,9
Avusturya 99,9
Belçika 99,9
Kanada 99,9
Çek Cumhuriyeti 99,9
Danimarka 99,9
Finlandiya 99,9
Fransa 99,9
Gürcistan 99,9
Almanya 99,9
İzlanda 99,9
İrlanda 99,9
Japonya 99,9
Lüksemburg 99,9
Hollanda 99,9
Yeni Zelanda 99,9
Norveç 99,9
İsveç 99,9
İsviçre 99,9
İngiltere 99,9
Türkiyenin de aralarında olduğu okuma-yazma bilme oranı yüzde 92 – 93 dolaylarında olan ülkelerin sıralaması da aşağıdaki gibidir :
Hong Kong 93,5
Venezuela 93,0
TÜRKİYE 92.9
Fiji 92,9
Brunei 92,7
Filipinler 92,6
Tayland 92,6
Bu arada, ABD de okuma-yazma bilenlerin oranı 97.0 olarak biliniyor.
Cumhuriyet’ in ilanı sırasında ülkemizde okuma-yazma oranı yüzde 15 dolayında idi. O sıralar daha çok Arap Alfabesi kullanıldığı göz önüne alındığında, bu koşullarda bile oranın ne kadar düşük olduğu görülmekte. Latin Alfabesinin kabulüyle okuma-yazma oranı hızla artmaya başlamıştır. Harf Devriminin başlıca amacı da buydu. Aradan geçen 88 yıldan sonra varılan nokta bir başarı gibi görünse de elde edilen yüzde 92.9 luk oran yeterli değildir. Başlıca hedef yukardaki ilk listedeki uluslar arasına girmektir.
Okuma-yazma konusunda geride kalınmasının çeşitli nedenleri vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz :
● Ekonomik durumda tekdüzelik (homojenite) olmaması. Zamanla zenginin daha zengin, fakirin daha fakir duruma gelmesi.
● Bazı yurt bölgelerini coğrafya ile iklim koşullarının zorlu olması. Buna ek olarak bu bölgeler üzerine, her yönden yönetimlerce gereği gibi eğilinmemesi.
● İktidara gelip memleketi yönetme durumunda olanların bu konudaki gevşeklikleri.
● Milli Eğitim politikalarının düzgün yürütülememesi. Daha doğrusu bu konuda belli bir programın yokluğu. Bu, ne yazık ki 0kuma-yazma ötesindeki eğitimde de etkili olmaktadır.
● Genelde halk arasında kız çocukların ikinci sınıf bireyler olarak algılanması.
● Bazı bölgelerde örf ile adetlerin kız çocukların okumasına karşı olması. Buna “töre” de deniyor. Ama yararını tartışmak gerekir!..
● Ana-babaların da eğitim düzeylerinin düşük olması.
Bu koşullar göz önüne alındığında 88 yılda varılan noktayı pek de küçümseme olanağımız yoktur. Ne var ki, daha birinci paragrafta söylenilenlerden demokrasi uygulamasının bile okuma-yazma düzeyiyle sıkıca ilişkili olduğu anlaşılacaktır. Bu çok önemli bir noktadır. Çünkü ülkemiz demokrasiyle yönetilmektedir. Bunun için herkesin okuma-yazma bilip, değişik türdeki yazılı kaynakları, kayıtları kullanarak tanımlama, anlama, yorumlama, bir araya getirme, iletişim kurma ile hesap yapma yeteneğini kazanmış olması gerekir(UNESCO). Böylece, bazı çevrelerde yapılan “senin oyun mu değerli, yoksa benimki mi?..” tartışmaları da son bulacaktır.
Not – Ne var ki iş okuma-yazma bilmekle bitmiyor. Hiç okuma yazma bilmeyene Kara Cahil denir. Yalnız okuma-yazma bilip, bu düzeyde kalmış olanlara da Cahil denmektedir. Bundan anlaşılan, yalnızca okuma-yazma bilmekle cehaletin sürekliliğini korumakta olduğudur.
Okuma bilmek yazılı bir konuyu anlayabilmeye yarar. Bunun ötesinde bilgi sahibi olmak ise, okuyup anladıklarıyla o konudaki bilgilerini karşılaştırıp bir sonuca varabilmeyi sağlar. Demek ki,bilgili olmak kişiye fikir sahıbi olmayı, fikir yürütebilme yetisini kazandırır. Bu olmayınca da tek başına okuma-yazma bilmenin insanı çok uzaklara götüremiyeceği açık bir gerçektir.
Bu yüzden, sadece bir araç olan okuma-yazmanın daha ilerisine, olabiliyorsa Üniversite eğitimine kadar gitmek gerekir. Bu sadece diploma alma anlamında değil, gerçekten bilgiyle donanma anlamında olmalıdır.
çok güzel bir yazı
bu yazı insanlara bir uyarı yazısı aslında ülkemizin nereye gittiğini bize anlatıyor ama tabikide anlayana
mükemmel bir yazı bu yazının bir bölümünü ödevimde kullandım çok saolun…
bu yeni mufredat ne kötü ya bildiklerimi çocuğuma veremiyorum,bazen internette yeterli olmuyor bilgi için teşekkürler
güzel bi yazaı ama istediğimi bulamadım. şahin beş aaa
ya çok kolay blunmuo çok teşekkürllerr
RUMUZ:DANS YARŞMASI BİRİNCİSİ
aranan hiç bir şey bulunmuyor
çok çikin kadın haklaarın oranını anlatmıo
tek kelimeyele mükkemmel!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
bence çok saçma aradıgım şeyi bulamadım
beenceeeeeeeee ççççççooooooooooooooooooooookkkkkkkk güzel deil irenc
ya çok sağolun bu benim odewimdi.Ama ödew dısında çok şey öğrendm diebilirm.
bu site çoook güzel desem yalan olur
iğrenç yaa ne biçim biyer burası
hayatımda gördügüm en ama bakın en diyorum en iğğğğğreeeeenç sitesi tek kelimeyle en ama en iğrenç vallaha billaha böle iğrençlik olmaz yani hiç yapmasalarmış daha iyi olurmus zaten ödevimide yapamadım deiye döndüm vallaha billaha
bana göre çok iyyi bir şeyler anlatıyor bizde bu sayede ödevlerimizi hemen yapıyoruz
iiiiiii
güzel de benim araştırdığım konuyu içermiyo ysaaaaaa
İğrenç Bir Yer
aradığımı bulamadımm nee biçimm bilgii bunlarr bee!!
Ne biçim bir site bu siteyi kapatın !!!!!!!!!!1
bncee brass anlamsz gibi geldii ama ynede işime yaradı
biraz bilgilendiriçi ama aradığım şeyi bulamadım ama yinede teşekkürler.
Bir millet yarasının nerede olduğunu bilmeden onu kapatamaz.Bence mükemmel bir yazı. Tabikide bu utanç tablosunu düzeltmek Türkiye’nin elindedir. Elbette bu oranın %100 olması , Türk halkının bilinçlenmesi , uyanması bazı kişilerin işine gelmemektedir.Bizim devletimin düşüncesi okuyan bilen öğrenen toplum devlet için tehlikelidir.Biraz araştıran (okullardaki eğitimin kalitesini, kitap okuyan insan sayısını , günlük gazete satış sayısını ,medyanın halk duymasın diye sakladığı haberleri)benim ne dediğimi çok iyi anlar.
bence güzel bir site bu siteye iğrenç diyenlerinde okumayı sevmediğini zannediyorum
ben bunu aramıyordumki saçma
bence mantıksız benne yazarsam saçma saçma şeyler çıkıyo
site bence çok güzel bu site sayesinde birsürü odevimi yaptım
cidden aradığım ödewi buldum güzel ve açıklayıcı bir yazı tebrikler ,)
bu yazıya çirkin olmuş diyen o zaman kendi çok güzel yazsın …! ben aradığım ödevi buldum bulamayan başka sitede arasın tm
çok çok thanks yaa ödevime very well yardımcı oldu
bu yazı benim cok isime yaradı bazı yerlerini ödevimde kullandım
…. Çok Sagolun ….!!!
ama burada benim aradığım şey yokki
Muhteşem bir yazı. Ödevimde kullandım. Teşekkürler (:
Degerli okuyucu veya ogrenciler elestirdiginiz sahis onca yasina ragmen bu bilgileri sizlere aktardi. Umarim sadece kopyala-yapistir duzeniyle okul bitirip sonrada bilgi arastirmaktan kacmassiniz. Yaziniz icin tesekkurler.
çok sağolun beni çok memnun ettiniz arkadaşların saygısızlıklarını lütfen dikkate almayınız.
çok memnun kaldım yazılarınızdan fakat yapılması gerekenleride yazsaydınız daha geliştirici bir yazı olabilirdi lütfen dikkate alınız.
ben bu yazı sayesinde aradığım tüm bilgiye ulaştım.emeği geçen herkesin eline sağlık.
not:bu yazıyı anlamsızca eleştiren herkes sümüklü ve şişkodur.
Tweety98 isimli arkadaşa çok katılıorm burda aradığım herşeyi buldum. calculus sınavım war be bu site her konude yardımcı oldu allah razı olsun yalçın bey abi. tweety98 ben burdakiler şişko olduğuna kesinlikle eminim. ama sümüklü biraz ağar kaçıyor çünkü herkezde birazcık sümük vardır. o yüzden burdakilere normalden daha fazla sümüklü dersek daha güzel olur saygılarımla
Hükümet Saygınboy
hükümet saygınboy,
birinin daha benim gibi düşünmesi içimi rahatlattı.çünkü yalçın abiyi uzun zamandır tanıyorum ve bu site için bu bilgiler ne kadar canla başla çalıştığını biliyorum.o yüzden şu hayatta yalçın abime haksızlık ve saygısızlık yapıldığnı görmek beni yıkar.
o insanlar,şişkolar ve şişko kalıcaklar.
sevgiler hükümet boi(keh keh)
ben asıl bu insanların okuma yazma bilmediğini düşüyorum çünkü bilseler yazıyı okuyup yazıya yoruj olarak yzı yazıp yardımcı yazar konumu gelebilirdi ama hep kötülüyorlar yalçın abimi benim canım yalcın güran abim seni çok seviyorum eyiki varsın. yalçın abiye dil uzatanlar inş. obezite sizi bulur. yalçın abicim herşeyim buraya yumruk havaya. okuyup ve yazalım lütfen bu çok önemli. tweety98 arkadaşımında yukarıda belirttiği gibi hayata bir kere geliyoruz bunu iyi değerlendirmeliyiz ve saygı çerçevesinde yaşamalıyız. saygılarımla
Hükümet Saygınboy
coooqq qüzel bişi okuma yazam bilmeenlre ders olurr inşallah allahım babaları okula göndermiosa ozman anayasamıza göre bu bir suçtur haydi okumayan kalmasın arkedaşlrr okuyun bu milletin gelecegi bizleriz biz olmasak türkiye diye bi devlet olmaz
gelecegin doktorları öğretmenleri biz olacaz bu devleti abye sokacaz ewelalllah
Okuma-yazma Türkiyede bu kadar yüksek fakat hernedense okuyan okuduğu bildiği halde cahilin yanında eziliyor.Buda sadece Türkiyede oluyor.Üniversite okuyanı işsizlikten kırılıyor.Bilgiler ölüyor ve bir zaman sonra erken emeklilik yapması şart oluyor.Yorum size kalmış uzunca gider bu şekilde.
selam
nasılsınız?
çok kötü bir site çünkü aradığım bilgiler yoktu
ananın … site
ananın … site
oğlumun ödevi için araştırırken tesadüfen buldum bu yazıyı,gerçekten teşekkür ederim ,mükemmel olmuş birde "senin oyun mu değerli yoksa benimki mi?" kısmını çok beğendim
valla hiç bir bok anlamadım ki ne diyim
hadi kendinize boooooooookkk gibi bakın bye…bye………..
bence çok yararlı olmuş. teşekkürler.
bence güzellllllllllll bir site walla ödewimi yaptım
benim işime yaradı çok saolun.
bence çok bilgilendirici bir site bu siteye iğrenç diyenler bence de okumaya sevmiyor ama ileride görecekler bu okumanın ne kadar faydalı olduğunu