COOL JAZZ….

f740wpacafwgpjhp-m.jpg
“I think music all the time.”
Roy Ayers

Jazz tarihinin gidişinde, ikinci aşama olan bebop’ tan sonra gelen üçüncü aşama cool jazz adını alir. Buradaki cool sözcüğünü Anglo-Amerikan kültüründe olanlar hemen kavrarlar. Çünkü bu onların ana dilinden gelmektedir. Bu kültürden olmayanlar için bir açıklama yapmak istiyoruz. Cool sözcüğünün sözlükteki karşılıkları, serinlik, sükunet, soğukkanlılık sözcükleridir. Buna göre cool jazz, sakin, soğukkanlı bir jazz türü olmak gerekir. Gerçekten de kendinden önceki be bop ile karşılaştırıldığında öyledir de…

Cool Jazz konusunda yazı yayınlayanlardan biri olan Ted Gioia şöyle demekte : “Cool estetiği hemen her zaman, jazz alanında bir kaç yalnız şampionla bizi karşılaştırır. Jazz-severler baskın olan bir sıcak-biçemciyi daha önde tutup yeğlerler.”

Gerçek “cool jazz” terimi zihinlerde martini görüntülerini, son teknolojiye göre stereo gereçlerle donatılmış bekar evlerini, karmaşık son moda giysileri olan genç kadınları canlandırır. Cool sözcüğü bir ayrımı, müziğe daha az heyecanlı olan bir yaklaşımı anlatır.

Kısaca, cool jazz kollej eğitimi almış bir jazz türü gibi tanımlanabilir olup, özellikle klasik müzik gibi öteki tür müziklerden etkilendiği gözlemlenmektedir. Cool jazz aranjmanları be bop’ unkilere göre daha karmaşıktır. Burada önce asıl yapıt çalınır, arkasından solo gelir, sonra tekrar asıl yapıta dönülür. Solonun arkasından gelen sıklıkla karmaşık harmonilerdir.

İlk cool jazz kaydı Miles Davis (*) yönetiminde bir nonet tarafından yapıldı. Grubun adı The Birth of the Cool = Cool’un Doğuşu idi. Gruba bu isim yapılan kayıttan sonra verilmiştir. Daha sonra bariton saksafoncu Gerry Mulligan da the Birth of the Cool yorumcusu oldu. Sonradan topluluğa pianist John Lewis de katıldı.

Hermosa Beach, California’ da bulunan The Lighthouse (Denizfeneri) adlı kulüp Kalifornia’daki cool okulunun odağı oldu. Burada yorum yapan müzikçiler Shorty Rogers, Shelly Manne, Bud Shank, Jimmy Giuffre gibi sanatçılardı.

Önde gelen cool jazz müzikçileri şöyle sıralanabilir :

Alto Saxophone…………….(Lee Konitz, Paul Desmond, Bud Shank)
Tenor Saxophone………….(Stan Getz, Warne Marsh)
Baritone Saxophone……..(Gerry Mulligan)
Trumpet………………………(Miles Davis (*), Chet Baker, Shorty Rogers)
Trombone……………………(Bob Brookmeyer)
Clarinet……………………..(Jimmy Guiffre)
Guitar……………………….(Billy Bauer, Charlie Byrd)
Piano……………………….(Lennie Tristano, Dave Brubeck, John Lewis, Russ Freeman)
Bass………………………..(Red Mitchell, Leroy Vinnegar)
Davul……………………….(Shelley Manne, Larry Bunker)

NOT : Bundan sonraki aşama “HARD BOP” adını alır.

———————————————————–

(*) Miles Davis’in biografisi :

milesimage.jpg

Miles Davis, 26 Mayıs 1926’da ABD’nin Alton, Illionis eyaletinde doğdu, 28 Eylül 1991 Santa Monica’da öldü. Amerikalı caz trompetçi.Tüm zamanların en iyi tropmpetçisidir bu kişi… East St. Louis’de orta halli bir ailede büyüyüp, müziğin farkına 6-7 yaşlarında varan Miles Davis babasının ona hediye ettiği trompetle müziğe ilk adımlarını attı. İlk trompet hocası Elwood Buchanan’ın ona çok emeği geçmiş, onu çok etkilemiştir. İkinci hocası Bay Gustav kendi ürettiği trompet ağızlıklarından birini de Miles için yapmıştı. Bu ağızlık özgün sesini yakalamasında yaşamsal rol oynamıştır. Okuduğu okulun orkestrası ile birkaç R&B grubunda çalmaya başladı. Cazı keşfedince Charlie Parker ile Dizzy Gillespie’ye hayran kaldı.

Dizzy ile Bird’de onu beğendiler, New York’a davet ettiler. New York’ta gündüzleri müzik okulu Julliard’a gidiyordu. Miles Davis fazla zaman harcamayıp Parker ile 1946’dan 1948’e kadar çaldı. Bu onun ilk deneyimiydi. Sonra J.J Johnson, Lee Konitz, Gerry Mulligan, John Lewis ile Max Roach gibi kusursuz caz ustalarından oluşan bir grupta çaldı. Bunların sonucu «Birth Of The Cool» albümü oldu.

50’lilerin başlarında John Coltrane, Red Garland, Paul Chambers, Philly Joe Jones gibi isimlerle çalıştı. Bu grup çok popüler oldu. Cookin’, Steamin’, Workin’ ile Relaxin’ gibi albümler yaptılar. Gil Evans ile çalışırken Porgy and Bess ile Sketches of Spain gibi başarılı albümler yaptılar. En güzel albümü Coltrane, Julian Adderley, Bill Evans, Paul Chambers ile Philly Joe Jones ile yaptığı Kind Of Blue albümü oldu. 60’lı yıllarda Miles Davis, Wayne Shorter, Herbie Hancock, Tony Williams ile Ron Carter’le çalıştı. Biraz daha deneysel, karışık, özgün bir caz yaptılar. Sonuç olarak 6-disk setli The Complete Columbia Studio Recordings 1965-68 albümü ortaya çıktı.

70’li yıllarda Miles Davis gençlerin rock müziği caza yeğlediklerini farketti. Bunun üzerine müziğinde elektro-gitar, bas gitar, org ile amplifikatöre bağlı trompet kullanmaya başladı. Sonucunda «Bitches Brew» adlı albümü 400.000 sattı. Bu tarihe en çok satan caz albümü olarak geçti. 70 ile 80’lerde aynı biçimde çalışmayı sürdürdü.

Başrolünü Jeanne Moreau’nun oynadığı, Louis Malle’in ünlü kara filmi ‘Ölüm Asansorü’ne yaptığı müzik bir kült objesi haline gelmiştir.

Albümleri:

* Birth of the Cool (1949) Cool Caz
* Walkin’ (1954) Bebop
* Round About Midnight (1955)
* Miles Ahead (1957, Gil Evans ile)
* Ascenseur pour l’échafaud (Lift to the scaffold)- Soundtrack (1958)
* Porgy and Bess (1958, Gil Evans ile)
* Milestones (1958)
* Kind of Blue (1959)
* Sketches of Spain (1960, Gil Evans ile)
* Sorcerer (1962)
* Quiet Nights (1963, Gil Evans ile)
* E.S.P. (1965)
* Miles Smiles (1966)
* Nefertiti (1967)
* Filles de Kilimanjaro (1968)
* In a Silent Way (1969) Füzyon caz
* Bitches Brew (1969)
* A Tribute to Jack Johnson (1970)
* Live-Evil (1970) Füzyon caz
* The Man with the Horn (1981) Caz Pop
* We Want Miles (1982)
* Star People (1983)
* Decoy (1984)
* You’re Under Arrest (1985)
* Tutu (1986)
* Amandla (1989)
* Doo-Bop (1991) Hip-Hop
* Miles & Quincy Jones: Live at Montreux (1991)

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>