BİLİNDİĞİ KADARIYLA BEYİN BÖLGELERİ ile İŞLEVLERİ….

Picture1.jpg

“İlimle geçen bir gece,ibadetle geçen bin geceden hayırlıdır. “
HZ. MUHAMMED (SAV)

Kafa-tasımız içinde, hareketlerimizi denetleyip, dış dünyaya karşı ilgimizi uyandiran olağanüstü bir yapı var. Bunun ancak, yakından incelendiginde çok daha karmaşık olan yapısı ile özenli örgütlenmesi anlaşılmaya başlanır. Başımızın içinde, hareketlerimizi denetleyip, dış dünyaya karşı ilgimizi uyandıran bu olağanüstü yapı, bir zamanlar Alan Turing’in dedigi gibi, “Bir çanak soğuk yulaf lapasından başka bir şeye benzemez!…” Böylesine umut kırıcı bir görünüşün, bildiğimiz mucizeleri nasıl başarabildiğini anlamak zordur. Dediğimiz gibi ancak, yakından incelendiğinde çok daha karmaşık yapısı ile özenli örgütlenmesi anlaşılmaya başlanacaktır.

Üst bölümde büyük kubbesi olan bölüm asıl beyin (cerebrum) olarak adlandırılır. Sol ile sağ beyin yarıküreleri olarak ayrılır; ön ile arkada biraz daha kesin olmayan bir sınırla alın lobu, şakak lobu, yankafa ile artkafa loblarına ayrılır. Daha asağıya doğru, arka tarafta beynin belki iki yün yumağına benzeyen küresel kısmı,demek ki beyincik (cerebellum) yer alır. Içe doğru derinde, asıl beynin altında gizlenmis birçok tuhaf adları olan, karmaşık görünüşlü yapılar, beyin kökünü oluşturan pons ile omurilik soğanı (medulla), talamus, hipotalamus, hipokampus, nasırsı madde (corpus callosum) ile bunun gibi yapılar bulunur.

Beyin Korteksi Bölgelerinin Görevleri
Beynin, insanlarin en çok gurur duymasi gereken kısmı asıl beyindir. Çünkü insan beyninin en büyük bölümü olmakla kalmaz, öteki hayvanlarla karşılaştırdığımızda oransal olarak da insanda hayvandakinden daha büyüktür (Beyincik de insanlarda, öteki birçok hayvaninkine göre büyüktür). Beyin ile beyincik dış yüzeyinde biraz daha ince gri madde, demek ki beyin korteksi, buna karşın genis iç bölgelerde ak madde vardır. Gri madde çesitli hesap işlemlerini üstlenmişken ak madde, beynin bir tarafindan ötekine gönderilen sinyalleri taşıyan uzun sinir liflerinden oluşur.

Beyin korteksinin çesitli bölgeleri, çok özel görevler üstlenmiştir. Beynin tam arkasında, artkafa lobunda görme duyumu bölgesi, görsel algilama ile yorumlama işlevini yerine getirir. Doğanın en azından insanda, başın tam ön tarafinda yer alan gözlerden gelen sinyalleri yorumlamasi için, daha yakın bölgeler varken, bu bölgeyi seçmiş olmasi ilginçtir!.. Ama doğanın, bundan daha ilginç davranışlari da var. Bedenin sol tarafindaki eylemlerden sorumlu olan beynin sağ yarıküresi iken, sol yarıküre bedenin sağ tarafından sorumludur. Öyle ki hemen hemen tüm sinirler, beyinden giriş çıkışlarında bir taraftan öteki tarafa geçmek zorundadır. Görme bölgesinde, beynin sağ tarafı sol gözle değil, her iki gözün sol görüş alanıyla ilgilidir. Aynı biçimde, sol görme bölgesi, her iki gözün sağ görüş alanı ile ilgilidir. Öyleyse, her bir gözün ağ tabakasının (retina) sağ tarafindan çıkan sinirler, sağ taraftaki görme bölgesine ulaşmalıdır (retinaya ulaşan görüntünün ters görüntü olduğunu anımsayalım), her iki gözün retinasının sol tarafindan çıkan sinirler sağ taraftaki görme bölgesine ulaşmalıdır. Bu biçimde, sağdaki görme bölgesinde, sol görüş alanının çok iyi tanımlanmış bir haritasi oluşurken, sağ görüş alanın haritası, soldaki görme bölgesinde oluşmaktadır.

Kulaklardan gelen sinyaller de yine böyle bir ilginç davranış sergileyerek, beynin öbür tarafına geçerler. Sağdaki işitme bölgesi (sağ şakak lobunun bir kısmı), daha çok, sol kulaktan gelen sesleri yorumlarken, soldaki işitme duyumu bölgesi genelde, sağ kulaktan gelen sesleri yorumlar. Koklama duyumu bölgesi, genel kuralların dişında kalmiş gibi görünüyor. Sağdaki koklama duyumu bölgesi, beynin ön tarafında yer almakta (alın lobunda -bu lobun kendisi bir duyum alanı olarak ayrıcalıklıdır-), sağ burun deliğinden gelen kokuları, soldaki koklama duyumu bölgesi ise sol burun deliğinden gelen kokuları yorumlar.

Dokunma duyumları, yankafa lobunda beden duyumu bölgesi (Somatonsensory cortex) adi verilen bölgeyle algılanıp, yorumlanir. Bu bölge, tam alın ile yankafa lobları arasındaki ayırımda yer alır. Bedenin yüzeyinin çeşitli bölümleriyle, beden duyumu bölgesinin bölümleri arasinda çok özgün bir iletişim vardır. Bu ilişki bazen “beden duyum insansisi” denilen, beden duyumu bölgesi boyunca uzanmis bir insan biçimini andiran bir tasarımla tanımlanır. Sağdaki beden duyumu bölgesi, bedenin sol tarafından gelen duyumlarla, soldaki beden duyumu bölgesi ise bedenin sağ tarafından gelen duyumlarla ilgilidir. Alın ile yankafa lobları arasındaki yarığın tam önünde yer alan bir alın lobu bölgesi hareket bölgesi, bedenin çesitli organlarını harekete geçirmekle yükümlü olup, yine bedenin kaslari ile beyin hareket bölgesinin çeşitli alanlari arasında çok düzgün bir iletişim vardır. Bu iletişimi tanımlayan bir “hareket insansisi” miz vardır. Sağdaki hareket duyumu bölgesi, bedenin sol tarafına kumanda ederken, soldaki hareket duyum bölgesi, bedenin sağ tarafina kumanda eder.

Beyin korteksinin bu bölgeleri (görme duyumu, işitme duyumu, koklama duyumu, dokunma duyumu ile hareket kumanda için) birincil (primer) olarak adlandırılır. Çünkü beynin girdi ile çıktısıyla doğrudan ilintili bölgelerdir. Birincil bölgelerin yakınında yer alan ikincil (sekonder) bölgeler, daha nazik, daha karmaşık soyut bir düzeyde gerçeklesen duyumlarla ilgilidir. Görme, işitme ile beden duyum bölgelerinde alinan bilgi, ilgili ikincil bölgelerde işleme girer, ikincil hareket kumanda bölgesi, birincil hareket bölgesince gerçek kas hareketinin daha ayrıntılı ile özgün yorumlandığı hareket planlarıyla ilgilidir (Beyin korteksinin koklama duyumu bölgesini bir tarafa birakalim. Çünkü burasi farkli davranıyor olup, hakkinda oldukça az şey bilinir). Beyin korteksinin kalan bölgelerine üçüncül (tersiyer) ya da birleştirme bölgesi adı verilir. Beynin en soyut, en karmaşık işlemleri bu bölgelerde gerçekleşir. Çeşitli duyum bölgelerinden alınan bilgiler, komşu bölgelerle bir ölçüde işbirliği içerisinde, bu bölgelerde çok karmaşık yöntemlerle ilişkilendirilerek, analiz edilir. Anılar yerlerine yerleştirilir, dış dünyanin tanimları yapılır, genel planlar algılanıp, degerlendirilir. Konuşmalar anlaşılır ya da biçimlendirilir.

Konuşma Merkezleri
Konuşma özellikle ilginçtir, çünkü insan zekasına özgü bir nitelik olarak kabul edilir. Tuhaftir ki, (en azindan, sağ elini kullananların pek çoğu için, sol elini kullananlarin çoğu için), konuşma merkezleri beynin tam sol tarafındadır. Konuşma yetisi ile ilgili asal bölgeler, alın lobunun alt arka tarafındaki Broca alanı, ile şakak lobunun üst arka tarafındaki Wernicke alanıdır. Broca alanı cümle kurulması, Wernicke alanı dili anlama ile ilgilenir. Broca alanının zedelenmesi, konuşma bozukluğu yaratır, ama dili anlamada herhangi bir özüre neden olmaz. Wernicke alanının zedelenmesi sonucu konuşma akıcıdır ama pek az anlam içerir. Yay demeti (arcuate fasciculus) adı verilen bir sinir demeti, iki alani birleştirir. Bu sinir demeti zarar gördügü zaman, anlama yetisi zarar görmez, konuşma akıcıdır ama anlaşılan sey düzgün cümlelerle anlatılamaz.

Beynin İşlevleri
Simdi beynin işlevlerini çok genel çizgileriyle özetleyelim. Beynin girdisi, demek ki görme, işitme, dokunma ile öteki sinyaller önce beyinde, (başlıca) arka lobların (yankafa, sakak ile artkafa loblari) birincil bölgelerinde kaydedilir. Beynin çıktısı, demek ki bedeni çalıştıran komutlar, beynin alın loblarının birincil bölgeleri tarafından gerçekleştirilir. Girdi ile çıktı arasinda bir tür işlem gerçekleşir. Genel bir tanımlamayla, arka lobların birincil bölgelerinde başlayan beyin eylemi, girdi verileri analiz edildikçe, ikincil bölgelere doğru, veriler tümüyle yorumlanıp anlaşıldıkça (örnekse, konuşulanın Wernicke alanında anlaşılması gibi) arka lobların üçüncül bölgelerine doğru ilerler. Yay demeti -yukarıda değindiğimiz, beynin her iki tarafinda bulunan sinir demeti- işlenen bilgiyi alın lobuna taşır, buradaki üçüncül bölgelerde hareketin genel planlari (örnekse, Broca alanında konuşmanın biçimlendirilmesi) düzenlenir. Genel hareket planlari, ikincil komuta bölgelerinde, bedenin davranışlari hakkında daha özgün kavramlara çevrilir. Sonunda, beynin eylemi, birincil kumanda bölgesine iletilir. Bu bölgeden sinyaller, bedendeki kas gruplarına (çoğu kez, ayni anda birden fazla gruba) gönderilir.

Beyinciğin İşlevi
Görünüşe göre beyincik, bedenin kesin koordinasyonu ile denetminden -zamanlaması, dengesi ile hareketlerinin uyumundan- sorumludur. Bir dansçının zarif hareketlerini, profesyonel bir tenisçinin rahat hareketlerini, bir araba yarışçısının hızlı kontrolünü, bir ressamin ya da müzisyenin ellerinin kendinden emin davranışlarını düşünün. Beyincik olmasaydi, böylesine kesin dengeli davranışlar da olmazdi; tüm davranışlar, acemice, beceriksizce olurdu. Öyle görünüyor ki, yeni bir beceri kazanma aşamasında olduğumuz zaman, diyelim yürümeyi ya da araba kullanmayi öğrenirken, her hareketi ayrıntılarıyla önceden düşünmemiz gerekir, beyin denetimi ele almıştır. Fakat, yaptığımız işte ustalaştıkça, becerimiz bizim özelliğimizin bir parçası, “ikinci doğamiz” haline geldiği zaman denetimi beyincik ele alir. Üstelik, ustalaşılan becerideki hareketleri düşünmemek artık alışılagelmiş bir deneyimdir. Bu hareketlerin kolayca denetimi, geçici olarak yitirilebilir. Bunu düşünmek, beynin tekrar denetimi ele geçirmesi demektir. Bu yolla sonuçta bir hareket esnekliği oluşsa bile, beyincigin sağladığı akıcı, dengeli hareket yitirilmiştir. Kuşkusuz yaptığımız tanımlamalar son derece basitleştirilmiş tanımlardır, ama yine de beyinciğin işlevi hakkında bir fikir verebilir (Tuhaftir ama, beynin “bir taraftan ötekine geçişli” davranışı beyincik için geçerli değildir : Beyinciğin sağ yarısı, bedenin sağ tarafını, sol yarısı ise bedenin sol tarafını denetler).

Beynin Öteki Bölümleri
Hipokampus, beyin korteksinin bir yerine, belki de aynı anda birçok yerine depolanan gerçek anıların, uzun dönemli (sürekli) anıların yerleştirilmesinde yaşamsal bir rol üstlenir. Görüntüleri, beyin başka yöntemlerle, kısa dönem esasına göre alıkoyabilir. Bu görüntüleri dakikalarca ya da saatlerce (belki de onları “usda tutarak”) koruyabilir. Fakat, dikkatimiz dağıldıktan sonra bu görüntüleri anımsayabilmemiz için, sürekli biçimde depolanmaları gerekir. Bunu da hipokampus üstlenir (hipokampusun zedelenmesi, deneğin dikkatini terkettikleri andan itibaren hiçbir yeni anının alıkonulmadığı korkunç bir durum yaratır). Nasırsı madde, beyin sağ ile sol yarım kürelerinin birbiriyle iletişimini sağlayan bölgedir. Hipotalamus, duygularin -hazzin, öfkenin, korkunun, umutsuzluğun, açliığın- bölgesidir. Duygularin, zihinsel ile fiziksel dışavurumlarını düzenler. Hipotalamus ile beynin çeşitli bölgeleri arasında sürekli bir sinyal akışı vardır. Talamus, önemli bir işlem merkezi, yansıtıcı istasyonudur; dış dünyadan gelen sinir girdilerinin birçoğunu beyin korteksine iletir. Ağsı yapı bir bütün olarak beyinde ya da beynin farkli bölgelerinde genel uyaniklik ya da bilinçlilik durumundan sorumludur. Farkli bölgeleri birbirine bağlayan sayısız sinir kanalları ile yaşamsal önem taşıyan çok sayıda alan vardır.

Yukarıda sıraladiklarımız beynin yalnızca önemli kısımlarından birkaç örnektir. Buradaki açiklamalarımızı bitirmeden önce, beynin bir bütün olarak örgütlenmesinden biraz daha söz etmek istiyoruz. Beynin üç ana bölgesi, art beyin (rhombencephalon), orta beyin (mesencephalon) ile ön beyin (proencephalon)’dur. Bir embriyon gelişiminin ilk aşamasında, bu üç bölge, omurga ucunda üç kabarıklık biçiminde bu sırayla, görülebilir. En uçta, gelişmekte olan ön beyin, her iki yaninda birer tane olmak üzere iki tomurcuk verir ki bunlar, gelişimlerini tamamladıklarında beyin yarımküreleri olacaklardır. Gelişmesini tamamlayan bir ön beyin, yalnız beyni değil, nasırsı maddeyi, talamusu, hipotalamusu, hipokampus ile öteki birçok önemli bölgeleri kapsar. Beyincik, art beynin bir parçasıdır. Ağsı yapının bir bölümü orta beyinde, bir bölümü art beyinde yer alır. Ön beyin, evrimsel gelişimde “en yeni”, art beyin ise “en eski” olanıdır.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>