Üstte Dizzie Gillespie -Altda Charlie Parker
“Jazz kas liflerizi titretir, senfoniler ise ruhunuzu gerer.”
Paul Whiteman
Daha önce jazz konusunda yayınladığımız makalede, jazz’ ın New Orleans kentinde doğduğunu, oradan Mississipi ırmağı boyunca yayılıp, önce Birleşik Devletlerin başlıca kentlerine, daha sonra da bütün dünyaya kısa sürede ulaştığını anlatmıştık.
Jazz bundan sonra çeşitli dönemler geçirmiştir. Bunları şöyle sıralayabiliriz :
● Bebop ● Cool Jazz ● Hard Bop ● Post Bop ● Free Jazz ile Avant Garde ● Fusion ● Post Modern Jazz ● Günümüzde Jazz
Bu kez jazz’ ın geçirdiği aşamalardan bebop üzerinde duracağız.
Bebop bir jazz biçemi (üslubu) olarak, 1940 lı yılların başlarında, büyük bandoların müziğine karşıt biçimde ortaya çıktı. Büyük bandoların on kişiden daha fazla üyelerinin tersine küçük bir grup müzikçi tarafından (4 ya da 5 müzikçi) yorumlanıyordu. Topluluğun küçük olması her müzikçiye daha fazla solo yapma olanağı sağlamaktaydı. Müziğin kendisi ise daha karmaşık melodiler ile ses dizgileri içeriyordu. Ritm çalgıları da, burada öne çıkıyordu. Ayrıca müzik içindeki tümceler, uzunluk bakımından düzensizdi. Bebop’ u yalnızca dinlemek ilginçtir. Bunun tersine büyük bandoların müziği dans etmeye elverişlidir.
Bebop’ un gelişimi büyük ölçüde trompetçi Dizzy Gillespie ile alto saksafoncu Charlie Parker’ e bağlı oldu. Gillespie ile Parker’ in eşsiz biçemleri ile toplu çalışmaları bebop müziğini belirginleştirdi. Onlar gelenek dışı kromatikliği, birbiriyle çelişen akordsuz sesleri deneyerek, melodide belirginlik getirdiler. Büyük bandoların düzgün tümcelerinin tersine, Gillespie ile Parker sıklıkla garip uzunlukta düzensiz tümcelere yer verdiler. Swing ile sekiz-notluk ritimleri swing üslubu içinde birleştirdiler.
Bebop müziğinin öteki katılımcıları içinde, saksafoncu Sonny Stitt ile Dexter Gordon, Trompetçi Red Rodney ile Kenny Dorham, tromboncu J.J. Johnson ile Bernie Green, gitarcı Tal Farlow ile Kenny Burrell, piyanist Oscar Peterson, Bud Powell ile Thelonius Monk, davulcu Kenny Clarke ile Max Roach, kontrbasçı Charles Mingus ile Paul Chambers vardı.
New York’ taki iki gece klübü olan Monroe’s Uptown House ile Minton’s da müzikçiler biraraya gelip, bebop’ un köklerini bu gece klüplerinde toprağa yerleştirmişlerdir.
Bu klüplerde doğaçlama melodilerde anlamsız hecelerle şarkı söylenirdi. “Bebop” jazz’ ı ismini genellikle kullanılan bu anlamsız hecelerden almıştır.
Be Bop Jazz Biçemi İçin Bir Örnek
Jazz müzik sırf bir ruha sahip olduğu için bile dinlenir. Ben yeni yeni başladığım için daha öğrenme aşamasındayım ve her bilgi bana birşeyler katıyor. Yazı için çok teşekkür ederim, jazz ile ilgili yazıların devamı dileğiyle iyi günler dilerim.
Ben de Jazz Müzik üzerine fazla bilgisi olmadan dinleyenlerdendim..şu sıralarda radyoda( cuma- 21- 23:00 All That Jazz _http://radyo.ktu.edu.tr)Jazz programı yapmaya başladım.Jazzın doğuşu ve gelişiminden sonra bu hafta Jazzın türlerini anlatıp örneklerini sunacağım. Yazı için tskler..