GİZA PİRAMİTLERİ
“Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur.”
Albert EINSTEIN
Bazı çevreler, Mısır piramitlerinin değişik özelliklerini göz önüne alarak, bunların insan zekasını aşan bilgi ile beceriler doğrultusunda yapılabileceğini, bu yüzden Mısır Piramitlerinin uzaydan gelmiş kişilerce yapıldığı savında bulunmaktalar…
Bu sav ne kadar doğru olabilir?..
Dünyanın yedi harikasından günümüze kadar ulaşan tek eser, Mısır’daki Kufu ya da Keops Piramidi dir. Mısır’ın başkenti Kahire yakınındaki Nil Nehrinin batısında bulunan Giza Yaylasında bulunmaktadır.
Keops Piramidinin yanında biraz daha küçük olan Kefren ile Mikorinos piramitleri bulunmaktadır. Ayrıca, içlerinde prensesler ile firavunun en yakın yardımcılarına ait mumyaların bulunduğu beş piramit daha vardır.
Büyük Piramit de denen Keops Piramidi, M.Ö. 2800 yıllarına doğru hüküm süren Mısır’ın 4. Sülale devri hükümdarlarından Keops’un mezarıdır. İkinci büyük piramit, Keops’un kardeşi olan, O öldükten sonra firavun olan Kefren’e aittir. Küçük piramit ise M.Ö. 2500′lü yıllarda hüküm süren Mikerinos’a aittir.
Mısır piramitleri yeryüzündeki anıt-kabirlerin en eskileri, en büyükleridir. Bunların en görkemlisi olan Keops Piramidi dış görünüşü ile de “Dünyanın Birinci Harikası” olma niteliğine hak kazanmıştır.
Piramitler, firavunun mumyası ile hepsi birbirinden değerli eşsiz nitelikteki sanat eserlerini; kral, kraliçe, prens heykellerini de içlerinde saklıyordu. Bu eşsiz hazineleri saklamak için yapılmışlardır.
Keops Piramidinin yüksekliği 138 metredir. Tepeden 10 metre kadar aşınmıştır. Bazıları 10-15 ton ağırlığında olan 2.600.000 adet blok taşın üst üste yığılmasıyla oluşturulmuştur. Bir kenarı 227 metre olan dörtgen tabanı 50.524 metrekarelik bir alanı kaplar. Piramidin iç ortasında, tepeden 100 metre kadar aşağıda ve tabandan 40 metre kadar yukarıda firavunun odası vardır. Firavunun mumyası, hazinesi ve özel eşyası bu odaya konmuştur. Oda 10,5 metre uzunlukta, 5 metre genişlikte ve 6 metre yüksekliktedir. Buraya 50 metrelik bir dehlizden girilir. Biri kraliçeye ait olan iki oda daha vardır.
Kefren Piramidinin taban kenarlarının uzunluğu 216 m, yüksekliği 143 m’dir.
Mikorinos adına yapılan 66.5 m yüksekliğindeki piramidin taban kenarlarının uzunluğu 109 m’dir
Bu üç piramit tam bir teknik ustalık ile mühendislik yeteneği başyapıtıdır. Yerleştirilişi, yapının dev boyutları, kullanılan kireçtaşından yapılan blokların boyut ile ağırlıkları şaşırtıcıdır. Bu piramitler Dünyanın Yedi Harikası içinde günümüzde sağlam kalan tek yapıdır.
Piramitlerin birer “Giz” diye nitelendirilen özelliklerini teker teker ele alarak inceleyelim. Bunlar insan zekası, bilgisi ile becerisini aşan özellikler olarak kabullenilienilmiştir!..
● “Keops piramitinin 12 ton ağırlığında iki buçuk milyon kat bloktan oluşmuştur. Günde on blok yerleştirilmesi halinde yapımının 664 yıl sürer.. Bu taslarin temin edilibilecegi en yakin uzaklık yüzlerce km. dir. Bu taslarin nasil getirildigi bilinmemektedir.”
Keops Piramidinin yapımında 2.600.000 adedi aşkın granit ve kireçtaşı blok kullanılmıştır. Blokların ağırlığı 2 tondan 70 tona kadar değişir. Santimetrenin 40’da birine kadar bir hassasiyetle kesilen bloklar o kadar hassas bir şekilde birleştirilmiştir ki , aralarındaki derzlerin açıklığı hiç bir zaman santimetrenin 20 de birini aşmaz.
Ayrıca piramit üzerinde yapılan Karbon-14 tarih belirleme çalışmaları da yine M.Ö 71.000 yılını göstermektedir. Ancak bu piramitlerin değil, onların yapıldığı taşların yaşını gösterir. Piramitler yukarda bilinen tarihlerde yapılmışlardır.
Taşların “Krallar Vadisinden” getirildiği bilinmektedir. Bundan 4-5 yıl önce yapılan çalışmalarda ortaya çıkmıştır. Bunların taşınması, piramidin yapımı göz önüne alındığında, güç olmamak gerektir.
Tarihçi Herodot’a göre, ağır granit blokları, piramidin üst bölümlerine çıkarmak için 925 metre boyunda, 19 metre genişlikte bir rampa yapılmıştır. Sadece bu rampanın yapılması bile 10 yıl sürmüştür. Bu muazzam mezar, üç ayda bir toplanan 100.000 kişinin çalışmasıyla 30 yılda tamamlanmıştır. Daha sonra da Keops ile eşinin mumyalanmış cesetleri bu mezara yerleştirilmiştir.
Firavun bir tanrı olarak biliniyordu. Bu yüzden aydan aya devşirilen bu 100.000 kişi köle değil, gönüllülerdi. Usta çırak ilişkisi içinde çalışarak piramitleri tamamlamışlardır.
● “Piramitin üstünden geçen meridyen karaları ve denizleri tam eşit iki parçaya böler ve piramitin dünyanın ağırlık merkezinin tam ortasında bulunur. Yüksekliğinin (164 m.) bir milyarla çarpımının güneşle dünyamız arasındaki uzaklığı verir.”
● “Taban alanının, yüksekliğinin iki katına bölünmesinin pi sayısını verdiğini, Piramit kimin adina yapildiysa, onun bulundugu odaya, yilda sadece 2 kez günes girmektedir.(dogdugu ile tahta çiktigi günler)”
Bu yukardaki özelliklerin ancak uzaydan bakıldığında saptanabileceği savunularak piramitlerin uzaylılarca yapıldığı söyleniyor!.. Burada matematik bilgisinin Antik Yunanla başlamadığı ile Eski Mısır Uygarlığının da matematik ile geometriden haberleri olduğu gerçeğinin onaylanması gerekir. Bunu kabul etmemek Eski Mısır Uygarlığına haksızlık olur. Pi sayısına, Pisagor’un yaptığı gibi dairenin çevresini çapına bölerek değil, ama başka bir yolla ulaştıklarını kabul etmek gerekir. Öteki özellikler için ise Piri Reis Haritalarını aklımıza getirmemiz gerekir. Bu haritalar da uzaylılarca mı hazırlanıp, çizilmştir?.. Öyle ise, konuya Piri Reis’in girmesinin ne anlamı vardır?.. Yoksa Piri Reis de bir uzaylı yaratık mıydı?!!..
● “Mumyalarda radyoaktif madde bulundugundan; mumyalari ilk kez bulan 12 bilim adami kanserden ölmüstür. Piramitlerin içerisinde ultra sound, radar, sonar gibi cihazlar çalışmamaktadir.”
Ultra-sound, radar, sonar gibi cihazlar derinde bulunan tüneller içinde de çalışmaz. Bu bakımdan piramitler de böyle uygun bir ortamı oluştururlar. Gözlemlenen olay bir doğa dışı “harika” değildir.
“Radyoaktif kalıntıya rastlanan bir mumya söz konusu değildir!..”. Mumyaları bulduktan kısa süre sonra ölen bilim adamlarının aslında mumyanın da ölüm nedeni olan az rastlanan bir mantar nedeni ile öldükleri ispatlanmıştır. Yakalandıkları hastalığın belirtileri kanseri andırdığı için böyle bir sonuca varıldığı söylenebilir.
Ne var ki mumyalarda radyoaktivite varlığını kabul etmek, bunların gamma ışınları ile sterilize edilme yoluyla “tahnit” edildiklerine gönderim yapmaktır. Bir an için böyle olduğunu kabullensek bile, bir cisim kendisi nükleer füzyon ya da fizyon yoluyla radyoaktif ışın yayımına neden olmuyorsa, yalnızca ışınlanarak sterilize edilmişse, kısa bir süre sonra radyoaktivite bakımından temiz hale gelir. Buna örnek bu yolla sterilize edilen cerrahi gereçlerdir. Bunlar radyoaktif değillerdir.
Kaldı ki, Eski Mısır Uygarlığında mumyalama tekniğinde ışınlama yoluyla “tahnit” diye bir şey yoktur. Bu teknik aşğıdaki gibidir.
Mumyalama işlemi ölüyü öbür dünyadaki yaşamına hazırlamak için yapılan bir dizi törenden sadece başlangıç olanıdır. Bu işlem insanların yanı sıra boğa, timsah, kedi gibi hayvanlar içinde yapılmaktaydı.Arapça ile Farsça’da “Mumiya” doğada bulunan katran ile bunun karışımlarına denilir, ilaç oalrak da kullanılırdı.Gerçekte ölünün bedenini konserve edercesine korumak için yapılan “Tahnit” işleminde katranın kullanılması, onu mumya ile eş anlamlı yapmıştır. Mumyalama işlevi şöyle gerçekleştirilirdi :
Önce ölü yıkanir. Burnundan sokulan aletlerle beyin boşaltılır.
Göz ile ağız boşukları,yağlı keten tamponlarla doldurulup göz kapakları kapatılırdı.
Rahip habeş denilen kişi keskin bir opsidyenle vücudun sol tarafını açarak, içindekileri tümüyle boşaltır, bunları “Kanopik” denilen çömlek ya da vazoların içine koyardı.Boşalan karın kısmı ile kadınların göğüs içleri, hurma şarabı ile kokulu bitkilerle temizlendikten sonra, reçine, tarçın,soğan ile kokulu mirle karıştırılmış ağaç talaşı,yerleştirilirdi.
Acılan yerler dikildikten sonra Mısırlılar’ın “Net-jeryt” denilen, Kahire yakınlarındaki bir vadide bulunan “Natron” tozu sodyum karbonat ya da Sodyum Klorit (tuz) ile karıştırılan madde içinde 40 ya da 70 gün (soylular için 272gün) bekletilirdi.Böylece vücuttaki nem absorbe edilir, organik yapı antiseptik korumaya alınırdı. Bir çeşit insan salamurası olan bu işlemin sonunda eller göğüste veya karın üzerinde birleştirilerek vücut yatar durumuna getirilerek kurutulurdu.
NOT : Mısırlılara mumyalama sanatı Ön-Türk Uygarlıklarınca aktarılmlştır. Çünkü Ön-Türk Uygarlıklarında mumyalama sanatı M.Ö. 3000 yıllarında bilinmekteydi.
● “Bitkiler Piramit’in içinde daha hizli büyürler.”
Klorofilli bir bitkinin ışıksız ortamda gelişmesi söz konusu olamaz. Bu belki bazı klorofilsiz bitkiler için geçerli olabilir. Büyük mağaralar içinde de bu olaya rastlanır. Doğal bir olaydır.
● “Piramitlerin bazi odalarinin içinde ne oldugu hakkinda bir bilgi yoktur. Arastirmacilarin çogu ya içinde kayboldu yada ayni yerde bir kaç tur attilar, fakat içlerini göremediler.”
Bundan doğal ne olabilir?.. Demek ki araştırma sırasında bazı odalara ulaşma olanağı olmadığı gibi, bu araştırmaya katılanlardan bazıları yollarını kaybedip, labirentler içinde yok olup gitmişlerdir. Bu gibi araştırmalarda olağan bir durumdur. Şaşırtıcı bir yönü yoktur.
● “Piramitlerin yazin içi soguk, kisin içi sicak olur…”
Bir parça deneyimi olan herkes bilir ki, kalın taş duvarlı yapıların içi yazın soğuk, kışın sıcak olur. Piramitler ise kalın taş duvarlı bir yapıdan çok daha fazla kalın taş bloklardan yapılmıştır. Bu yüzden de abartılacak bir durum olmasa gerektir.
Bizler nedense biraz güç anlaşılır olaylar karşısında, hemen uzaylıları, uzaydan gelme bilgileri öne sürme alışkanlığı içindeyiz. Böylelikle kolay olanı seçmiş oluyoruz. Ama gerçekler bu yönde belirmemektedir. Her zaman aklımızı daha iyi kullanma zorundayız deriz!…
Dünyadaki Piramitler :
Mısır Piramitleri
● Keops Piramiti Gize Piramidi (145,75 metre, M.Ö. 2550) -
● Sakkara Piramidi (63,17 metre M.Ö. 2650)
● Maldum Snefru Piramidi (93,26 metre M.Ö. 2000)
● Dahahur Piramidi (104,85 metre M.Ö. 2600)
● Dahahur Snefru Piramiti (103,95 metre M.Ö. 2600)
● Gize Kefren Piramidi (143,56 metre M.Ö. 2520)
● Sakkara Pepi II Piramidi (52,555 metre M.Ö. 2250)
● Mikerinos Piramidi – Gize Piramitleri
Çin Piramitleri
● İrili ufaklı 100 piramit ile birlikte;
● Beyaz Piramit (300 metre, M.Ö. 3000, Ön-Türk uygarlıklarından biri tarafından.)
Meksika Piramitleri
● Uxmal tapınağı
● Teotehuacan
Bolivya Piramitleri
● Tiahuanaco
Bu yaziyi yazan kim ise ne bu dünya dan ne de uzaydan haberi var.
bana sunu yazsin o günkü araclarla nasil oluyorda 10 ton agirligindaki tasi hangi aletle ve okadar kusursuz bir sekilde üst üste koyabilir, bunu biz bugünkü imkanlarimizla o kadar hassas bir sekilde insaa edmeyiz.
Milleti bos yere oyalamayin ve uzaylilarin varligini ve akilliligini kabül edin.
ona bakarsın bi sürü tapınak var hepsıde koca koca taşlar tapınaklarıdamı uzaylılar yaptı uzaylıların hiç işi yok gelcekler mısırda pramit yapıcaklar gidicekler sacmalama arkadasım uzaylılar bence var ama mısır pramitlerini onlar yapmadı bellıki cok zeki birisi yaşamıs o donemde cok guzel bı eser yapmıs
bende ayni fikirdeyim.
Bos yere piramidler 30 senede insanlar tarafindan yapilmistir diye yorumlarla insanlari oyalamayin.
O devirlerde hangi aracla, hangi teknikle, hangi hassasiyetle okadar milimetrik hata olmadan bu yapiyi yapabilsinler.
Bunlar bizlarden cok zeki ve mauzzam bir teknige sahip olan kisilerin isidir, yani bizim halen tanisamadigimiz uzaydan gelen varliklarin isi, bunu niye yaptiklarini bir gün bize aciklayacaklarindan, allaha inancim kadar yüksektir, bunu herkez artik böyle bilmek zorundadir.
Bunun öyle oldugunu belkide yakin tarihlerde görecegiz!!!!!!!
bu pramitleri uzaylılar yaptı o zaman 20ton luk tasları hangi alet tasır tasısa bile nasıl gidio çolde yada hayvandan dunyanın sonuda uzaylılardan olacak
Kardeşler bu uzaylı saçmalıkları konusunda sizi uyarmam gerektiğini düşünüyorum. Bu “uzaylı” modası “New Age” dini projesi olarak ortaya atılmış ve insanların Allah inancını yok etmek amacıyla “Novus Ordo Seclorum” sloganlı İlluminati Örgütü tarafından tezgâhlanmaktadır.
Bu örgüt dünyanın her tarafına sızmıştır. Satanist bir öğretiye dayanır. Bu konuda meraklısına “kanlarını donduracak” deliller gösterebilirim. İsterseniz araştırın. “Secret” ya da “Scientoloji” gibi insanlara “Sen Tanrı’sın”ı öğreten dinler de bu örgütün icadıdır.
Sonra Richard Dawkins denilen ateist Evrimci bir profesör bozuntusu var. O da insanları uzaylıların yarattığını söylüyor.
İlluminati her yerde kontrol sahibidir. Zihin kontrolüyle medyayı kullanarak insanlara uzaylılarla ilgili bir sürü haber çıkartarak bu fikri aşılamaktadır.
Mısır Piramitleri Hz. İdris tarafından yaptırılmıştır. İsteyen ayrıntılı araştırma yapsın. Uzman değilim bu konuda.
Ama uzaylılar konusunda uzmanım. Uzaylılar yok! Yok ulan! Hepsi kurmaca, sizi uzaylılar yarattı, çünkü onlar çok zeki diyecekler ileride.
madem uzaylılar var hazır dünyanın sonu gelmişken bizde uzaya gidelim. . onlar dünya ya gelebildiklerine göre bizde rahatça gireriz. .. . uzaylılar “ütopya” benzetmesidir. . insanların allah inancını yok etmek amaçlı ortaya atılmıştır . . üyopya ölü dünyadır . uzaylılarsa ölü canlılardır. . canlıdan kasıt inandırmakla uğraşan insanlardan yana. . . eğer gerçekten uzaylılar olsaydı ve söylendikleri kadar da zekilerse dünyayı da elde edebilirlerdi. fakat bu sadece bunu insanlara inandırmaya çalışan işgüzarların elde etmeye çalıştığı uğraştır bence. . insanları kendilerinin bile inanmadıkları şeyle yani uzaylılarla inandırarak insanların beyinlerine hükmetmeyi amaç edinmiştir bu insanlar. . piramit bizim insanlarımızın yapıtıdır. . zeki olmak için uzaylı olmaya gerek var mıdır? ülkemizde ki eşsiz eserleri bizim insanımız yapmıştır. .
ülkemizde ki eşsiz eserleri bizim insanımız yapmıştır.
arkadaşlar :d kur-anı kerimde de yazıyor.Eski insanlar kuvvet bakımından sizden daha üstündür diyor.nerden biliyorsunuz belki o zaman teknoloji daha çok gelişmişti :d hatta eski mısırlılar elektirigi bile icat etmişlerdir.Sadece pramitler olsa tamam diyecegim.pramitle ilgili birçok degişik şekiller teknolojik şekiller bulunmuştur . hatta bir çizim görmüştüm tarihi bir resim bu resim uçak resmiydi.NE yani bunudamı uzaylılar yaptı:D
Saygideger Arkadaslarim,
Piramitler hakkinda bir seye karar verirken, bu güne kadar insanlar tarafindan cok uzaga gitmemize gerek yok, 200 sene cercevesinde,insanoglunun yapabildigi en büyük yapilari bir gözönünde canlandirirsaniz, bu misir piramitlerin ozamanki devirde mevcut olan teknik ile
manitiken yapilamiyacagini göreceksiniz.
Ben bundan evvelki yazimda uzaylilar derken, bir mahluktan veye bir sekil belirtisi söylemedim,ama bu piramitlerin cok üstün teknik bir zeka ve imkanlara sahip olan kisiler tarafindan yapilmis olacagini ifade ettim.
Bazi kardeslerim, hic fikir ve dünsünce mütalasi yapmadan, bunlara inanmayin , bunlar ateist düsünceye veya allahsiz biz dini örgüte kayitli kisilerin sacmaliklari diye cok mantiga sigmayan yazilar yaziyorlar, bunun icin cok üzülüyorum.
O tip fikirde olan kisiler cok yakin gelecekte dünya disi zeki varliklarin varligina inanmak mecburiyetinde kalacaklardir !!!!!!!!
Arkadaslar biraz zihin gücünüzü iyi kullanmaya calisin, hemen kestirip atmayin.
Hoscakalin, yeniden görüsmek üzere !!!!!!!!!!!!!!
arkadaşlar eski insanların vucutlarına ve boylarına bakarsanız 4 metreyi aşkın boyları ve inanılmaz boyları var bunu devlerin yaptıgını bi belgeselde duymuştum dev derken eski insanların boyutları ve belgesel yasaklandı hiç bi kalıntıda kalmadı bazı şeyleri insanların ogrenmemesi gerekiyor mesela allah bi kavimi taşa çevirmiş adamlarım daha yemekleri duruyor taş halinde bu dunyada bir insanın aklının alamıyacagı şeyler olmuş ve olmaya devam ediyor ama biz evlerimizde internete bagımlı oldugumuz surece bunları ogrenemiyecegiz..
Bence bunu yazan kişi çok zeki ve doğruları söylüyor
bilemiyoruuuuuuuuuummmmmmmmmmmmm???????????????????????????????????/
Mukaddes diyar gönlümde arzuladığım yer,
Rahmet çöllerine inen bu Kuran bize yeter.
İlmin her sayfasını,Yaratan Allah adıyla oku.
Bilim adamlarının tespitlerine göre piramitleri oluşturan taşlar “çamurdan” ibarettir. Bu bilimsel buluş ise sadece kendilerine aittir. Ne var ki; Kuran-ı Kerim bu konuya daha önceden deyinmiştir..Amerikan ve Fransız bilim adamlarının araştırmalarına göre, Firavunlar piramitleri inşa ederken kullandıkları büyük taşlar, yüksek derecedeki sıcaklıkta ısıtılan “çamurdan” meydana gelmektedir. Oysa Kuran bu konuya son derece hassas bir şekilde deyinmiştir. Kuran-ı Kerim Piramitlerden bahsederken Firavn’ın diliyle şöyle demiştir:
“Ey Haman! Haydi, benim için çamur üzerine ateş yak (ve tuğla imal et), bana bir kule yap kiMusa’nın tanrısına çıkayım; ama sanıyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir, dedi.” (Kasas: 38).
Bu gerçeği Amerika ve Fransa’nın önde gelen bilim adamları teyit etmişlerdir. Kocaman yapı piramitleri meydana getiren taşlardan alınan bazı örnekler elektronik büyüteçle incelenmiş, resimlerden anlaşıldığı gibi, piramit inşaatını oluşturan taşların haddizatında Kuran’ın birebir tam olarak ifade ettiği gibi, çamurdan olduğu bilimsel olarak ta ortaya çıkmıştır. Ancak firavunlar bunu bir sır olarak gizli tutmuşlardır. Fakat Yüce Allah gizli ve açık olan her şeyi bilendir. O; bu gerçeği, İlahi söz Kuran’ın doğruluğuna şahit ve delil olsun diye bize açıklamıştır.
HAMAN kimdir…
Haman ve Eski Mısır Yazıtları
Kuran’da Eski Mısır hakkında verilen bilgilerin bazıları yakın zamana kadar gizli kalmış bazı tarihsel gerçekleri açığa çıkarmaktadır. Bu gerçekler, Kuran’daki her kelimenin belirli bir hikmete göre kullanıldığını da bize göstermektedir.Kuran’da Firavun’la birlikte adı geçen kişilerden birisi ‘Haman’dır. Haman, Kuran’ın 6 ayetinde, Firavun’un en yakın adamlarından biri olarak zikredilir.Buna karşılık Tevrat’ta Hz. Musa’nın hayatını anlatan bölümde, Haman’ın adı hiç geçmez. Fakat Haman ismi Eski Ahit’in sonraki bölümlerinde, Hz. Musa’dan yaklaşık 1100 sene sonra yaşamış ve Yahudilere zulmetmiş bir Babil kralının yardımcısı olarak geçmektedir.Kuran hakkında akıl dışı yorumlarda bulunan bazı gayrimüslimlerin iddialarının dayanaksız olduğu bir Mısır hiyeroglifinin bundan yaklaşık 200 yıl önce çözülüp, eski Mısır yazıtlarında ‘Haman’ isminin bulunmasıyla ortaya çıktı. 18. yüzyıla dek Eski Mısır dilinde yazılmış kitabeler ve yazılar okunamıyordu. Eski Mısır dili hiyeroglifti ve çağlar boyunca bu dil varlığını sürdürmüştü. Fakat MS 2. ve MS 3. yüzyılda Hıristiyanlığın yayılması ve kültürel etkisiyle Mısır, dinini olduğu gibi dilini de unuttu; yazılarda hiyeroglif kullanımı azaldı ve sona erdi. Hiyeroglif yazısının kullanıldığı bilinen en son tarih MS 394 yılına ait bir kitabedir. Bundan sonra bu dil unutuldu ve bu dilde yazılmış yazıları okuyabilen ve anlayabilen kimse kalmadı. Ta ki bundan yaklaşık iki yüzyıl öncesine dek…Eski Mısır hiyeroglifi 1799 yılında, Rosetta Stone adı verilen, M.Ö. 196 tarihine ait bir kitabenin bulunmasıyla çözüldü. Bu tabletin özelliği üç farklı yazıyla yazılmış olmasıydı: Hiyeroglif, demotik (hiyeroglifin el yazısı şekli) ve Yunanca. Yunanca metnin de yardımıyla tabletteki eski Mısır yazısı çözülmeye çalışıldı. Tabletin tüm çözümü, Jean-Françoise Champollion adlı bir Fransız tarafından tamamlandı. Böylece unutulan bir dil ve bu dilin anlattığı tarih aydınlanmış oldu. Bu sayede eski Mısır uygarlığı, onların dinleri ve sosyal yaşantıları hakkında bir çok şey öğrenildi.Hiyeroglifin çözümüyle konumuzu da ilgilendiren çok önemli bir bilgiye daha erişilmiş oldu: ‘Haman’ ismi gerçekten de Mısır yazıtlarında geçiyordu. Viyana’daki Hof Müzesi’nde bulunan bir anıt üzerinde bu isimden söz ediliyordu. Aynı yazıtta Haman’ın Firavun’a olan yakınlığı da vurgulanıyordu.Tüm yazıtlara dayanılarak hazırlanan ‘Yeni Krallıktaki Kişiler’ sözlüğünde ise, Haman’dan ‘Taş ocaklarında çalışanların başı’ olarak bahsediliyordu.Ortaya çıkan sonuç önemli bir gerçeği ifade ediyordu. Haman, aynen Kuran’da geçtiği gibi Hz. Musa zamanında Mısır’da yaşayan bir kişiydi. Kuran’da bahsedildiği gibi, Firavun’a çok yakındı ve inşaat işleriyle ilgileniyordu.Kuran’da, Firavun’un kule yapma işini Haman’dan istemesini haber veren ayet, bu arkeolojik bulguyla tam bir uyum içindedir:Firavun dedi ki: ‘Ey önde gelenler, sizin için benden başka İlah olduğunu bilmiyorum. Ey Haman, çamurun üstünde bir ateş yak da, bana yüksekçe bir kule inşa et, belki Musa’nın İlahına çıkarım çünkü gerçekten ben onu yalancılardan (biri) sanıyorum.’ (Kasas Suresi, 38) Sonuç olarak, Eski Mısır yazıtlarında Haman’ın adının bulunması, Kuran’ın, gayba hakim olan Allah katından indirilmiş olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Zira Kuran’da Peygamber Efendimizin yaşadığı devirde ulaşılması ve çözülmesi mümkün olmayan bir tarihi bilgi mucizevi şekilde bizlere aktarılmıştı. (tüm yazılar bilgilendirmek amaçlı farklı sitelerden alıntıdır…)
Arkadaşlar kafa yormayın ben bizzat Kur ‘an dan okudum ve uzaylılardan bahsedilmiyor.Kafanızı boşuna yormayın eğer uzaylılar olsaydı Kur ‘ an da yazardı + O devirdi Hz.Süleyman ( as )
Cinleri yönetebiliyordu dinini iyi bilen biri bunu bilir.Hz.Süleyman bildiğim kadarıyla İsrailoğullarıdandı ve Allah o zamanlar israiloğullarını üstün kılmıştı onlara sihir,kimya,simya
ve özellikle matematikte üstün zeka vermiştir.Sadece Hz.Süleyman o gücün değerini bilmiştir ve
soyuna ( İsrailoğullarına ) bu dev yapıları bırakmıştır.O dönemlerde gözümüzde perde
olmadığı için bir Dünyayı 2 akıl yönetiyodu Hz.Süleyman aklını kullanırdı ve sonuç olarak Cinler yardımıyla bu harika matematiksel yapıları bıraktı. ( hiç bir şekilde kesin değildir bilinen kadarıyla )
100 yıl oncesı ınsanların bızlerın 2 hatta 3 katı oldugunu bılıyoruz. 1.5 metre olan kılıclar sadece ust tarafı 2 metre olan zırhlar… kac bın yıl oncesınde yasayan ınsanların da senın kadar tıfıl oldugunu mu dusunuyosun ? yazar bırcok yonden haklı bence ancak ınsana yardım eden bır varlık olmasıda yabana atılacak bir düşünce değil bunların nasıl olduğunu öğrenmeyi umarım allah (c.c) bizlerede nasip eder.
herkeze merhaba bende bu yaziyi okuyunca piramitleri misirdaki araplarin yaptini ve buyuk bir medeneyet tarim ve bilim ve matamatik harikasiyla bunlari yaptiklarini ita eden arkadaslarimizda sadece dar bir cerseveden baktiklarini anliyorum bu konuyu sadece bir dusunce olarak ben aticam ve bu yaziyi yazan arkadasimia veyat benden buyukse abimize soruyorum siz pilatonu biliyormusunuz heralde bu yazi yi yazdiginiziza gore biliyorsunuz dur hz musa ile pilaron ayni zamanlarda ayni yerde ogretim aldiklarini biliyorsunuzdur atlantis kentini anlatan platon hz musa dan bahsetini ve sizce bu piramitleri yapan kisileri sakin hafife almayin eyer alirsaniz 2 tane duvar ustasi cekic kazma ile giristiler derseniz benim butun okudugum yazarlari ve arastirmacilarin 2 kelimede yerlebir ederiz su birgercek sumerliler mayalilar ve bazi toplumlari ilerlleten birsey vardi bu arti ne ise misira geldi sumelilere geldi
kardeşler ben yaptım desem inanıyormusunuz.inananda çıkar valla.koyun olmayın düşünün araştırın ve de o zaman inanın.ufo yok.arkadaşlar size bi mantık oyunuyla ufoların olmadığını ispatlıyacam.kainat EFENDİMİZ SAV İN yüzü suyu hürmetine yarıldı ve EFENDİMİZ SAV yaratılmasaydı kainat yaratılmazdı.efendimiz sav son peygamber ve kime gönderildi insan oğluna ve cinlere.uzaylı dediklerimiz farlı bi kainatta yaşamadıklarına göre onlarlada görüşmesi tebliğ etmesi gerekmezmiydi.gerekirdi tabiki.ama şunu derseniz kabul edilebilir.pramitleri üç harfliler yaniCİNLER YAPTI.
bnce uzaylılar diye bir şey yok buna inanın bence bu insanların gücü yani kuvvetidir
Yorumlarin hepsini okuyamadim ama bir arkadas yaklasmis.Illimunati yahudilik ve hiristiyanliktan once kurulmus .Bu kurulusun amaclari ruhlarini Iblise satarak dunyada istedikleri mertebeye gelmek bunun karsiligindada ona ve yardimcilarina yardim etmek.Fravun da seytana tapanlardandi.Ve pramitleri seytanlara (cinlere)yaptirdi.Hz.Suleyman peygamberimiz cinleri agir islerde calistirirdi(demircilikte ve deniz altinda sunger ve incileri cikarttmada).O zaman halki cinlerle nasil iletisime gecilebilecegini ogrendiler ve kitap haline getirdiler. Hz. Suleyman bu kitaplari toplatip kendi tahtinin altina gomdurttu.Hz.Suleymanin tahti kudustedir.Buradan ise Fravunun askerleri bu kitaplari calmislar ve amaclaina ulasmislardir.Bunu bilen illuminati uyeleri ise sir gibi saklamaktalar,cunku onlarin varligini bilenler Allah’in varliginida bilip musluman olacaklar.Yahudiligi ve hiristiyanligi degistirdiler.Tek degistiremedikleri KUR’AN-I KERIM dir.Uzayli diye birsey yoktur.Allah Kur’an la bizi aydinlatmistir. Sevgiler
Arkadaşlar Herkese Selamunaleyküm.
Piramitlerin nasıl yapıldığını merak ediyorsanız size söyleyeyeyim. Yüce Yaratıcımız Allah (cc) o piramitlerin yapılmasına izin verdiği için o piramitler oradadır. Nasıl yapıldığını kesin delilleri ile ancak yaratıcımız bilir. Belki Firavunun cinlerine, belkide o dönemki insanlara yaptırdı.Ama unutmayınki firavunun ve o piramitin yapılmasına aracı olanlarıda o yarattı .Ne içinmi ???? kullarının dünya sınavını tamamlaması amacıyla. Beni yadırgamayın . Çünkü senide o yarattı kötülüğüde, iyiliğide, şeytanıda, cennetide, cehennemide, eski ve yeni dünya düzeninide o yarattı. Sana verdiği akılla bir seçim yapabilecek zekayıda sana verdi . İnşallah hayırlı bir seçim yaparsınız kardeşlerim. Unutmayınki Hz.Muhammed (S.A.S) ümmeti en sonunda kazanacaklardır. Bunu bütün yeni dünya düzeni çobanlarıda biliyor ama ne yaparsınız kardeşlerim şeytan söz vermiş bir kere yaratıcısına boş durmayacak. Allahın Selameti Üzerinize Olsun. Aklınızı Kullanın Kardeşlerim. Allah Her Şeyi Görüyor ve Herşeyi Biliyor………………
Hepinizi Ayakta Alkışlıyorum Ne kadarda Güzel Saçmalıyorsunuz. Biri Diyor Yok Biri Diyor var Biri Diyor illuminati Ne kadar Aptal aptal konusuyorsunuz ya. Yapmayın Allah Aşkına evrende kaç tane alem var kaç allah aşkına Allah Cin yaratmış. Melek Yaratmış. İnsan,hayvan,bitki,hücre v.s v.s yaratmış Sizce Bunlar Sadece Dünyada mı var ? yada cennette-cehennemde yukarıda allah katında mı melekler cinler var. evet allah katında bütün melekler evet cinlerde orada. EVET İnsanlarda Dünyada hayvanlarda bözeklerde hücrelerde. Ama sadece dünyada yaşam yok bunu aklınızdan çıkarın EVRENDE YALNIZ DEĞİLİZ! Benim Kendi Görüşüm Bu. Uzaylı veya UFO yada Her Neyse Bunlar Var. Herkes Birgün anlıcak ama Çok Geç Olucak…!
MORPHEUS cok dogru söylüyor.üstüne başka kelime etmemiz gereksiz olur.
evet arkadaş uzaylılar vardır allahü teala koca sonu olmayan evreni sade insanlaramı yarattı 600-700 işık yılı ilerdeki bir yıldızın bize ne faydası var yaradılan herşey boşa yaratılmadıgına göre o uzaklıktaki bir yıldızında orda yaşayanlara faydası vardır ve mısır pıramıtlerine gelince 10 ton 70 ton agırlıgındaki bir taşı onlarca kilometre uzaga taşıma imkanı ozaman varmıydı şimdi bile taşıyamazlar vede kusursuz kesilmiş o teknoloji o zaman varmıydı yoktu eletirik araç vinç vs yoktu artı mısır pramıtlerinde uzaylı resimleri oldugunu söylerler ve ozamanki insanlar gökyüzünden tanrının gelecegine i,nanırlarmış demekki ozamanki insanlar uzaylılar gökten ufolarla geldigi için onlara tapmışlar m.ö bilmem kaç gokten biri ofoyla inse taparlar
arkadaşım orda biri dioki ufo yok uzaylı yok kainat insanlaramı yaratıldı dünya insanlara yaratıldı kuranı kerimde 18 bin alemden bahseder nerde bu 18 bin alem düyada 3 alem var insanlar alemi bitkiler alemi hayvanlar alemi bide görünmeyen alemler var cinler alemi falan nerde 18 bin alem demekki uzayda biz insanlar olarak neyi keşfetmişiz güneş sistemini yeni yeni daha uzakları aya gitmişiz bugün marsa bi robot gönderdiler 6 senede gitti ya daha ilerlerdeki güneş sistemine benseyen nice galaksiler vardır gece gökyüzüne bakıyorsun yıldızları görüyosun göremedigimiz yıldızlar gezegenler ne olacak şimdi ben şurdan yola çıkıyorum allahü teala herşeyi insanların hizmetine sunmuştur yaradılan herşey bir sebeb için yaratılmıştır 1000 ışık yılı ilerdeki bir gezegenin veya yıldızın bize ne faydası var birde biz hala saman yolu galaksisinde yaşıyorun galakside 200 milyar yıldız var keşfettigimiz 9 gezegen insan oglu teleskoplarla bakarak daha samanyolu gibi 3 galaksi keşfetmiş keşfettiklerimiz galaksilerin bize faydası yok keşfetmediklerimizinde yok demekki orda yaşayan uzaylılar var biz oksijen soluyoruz belki onlarda karbondioksit soluyolar belki kanları kırmızı degil yeşil bilemeyiz
birde şöyle düşünün Peygamber Efendimiz (s.a.v) dünyaya 18000 aleme peygamberlik yapmak üzere gönderilmiştir. bu 18000 alemin ben sadece bu gezegen üzerinde olduğunu düşünmüyorum. ayrıca diğer bir yönden düşünecek olursak karşımızda sonsuz bir uzay var. bu uzay sadece insan oğlu içinmi yaratıldı. öyle olduğunu düşünsek bile insanlar milyonlarca yıldır bu dünya üzerinde yaşadıkları halde neden hala doğru dürüst uzaya çıkamadılar. uzaya giden astronot sayısı parmakla sayılacak kadar az.
Hz.Süleyman ( as )
Cinleri yönetebiliyordu dinini iyi bilen biri bunu bilir.Hz.Süleyman bildiğim kadarıyla İsrailoğullarıdandı ve Allah o zamanlar israiloğullarını üstün kılmıştı onlara sihir,kimya,simya
ve özellikle matematikte üstün zeka vermiştir.Sadece Hz.Süleyman o gücün değerini bilmiştir ve
soyuna ( İsrailoğullarına ) bu dev yapıları bırakmıştır.O dönemlerde gözümüzde perde
olmadığı için bir Dünyayı 2 akıl yönetiyodu Hz.Süleyman aklını kullanırdı ve sonuç olarak Cinler yardımıyla bu harika matematiksel yapıları bıraktı.
EN MANTIKLI CEVAP SANIRIM BU