“Hiçle başlayan, hiçle biter.”
CORNELIUS GALLUS
“Büyükler neden büyüktür, bilir misiniz?
Biz, dizlerimizin üstüne çökmüşüz de ondan.
Artık kalkalım!”
STİRNER
Bu gün internette sayısız yerde karşılaşabileceğiniz bir konuşmayı, çok ilgi çekici olması nedeniyle, ama doğruluğu konusunda çekince hakkımı saklı tutup, metnin tamamını da gözardı ederek, bir de ben irdelemek istiyorum.
Çünkü Google’un arama bandına (Prof. Naumark) yazarsanız, yüzlerce belki de binleri bulan makalelerle karşılaşırsınız. Bunlar hep birbirinin sözcük sözcük aynı olan yazılar. Bir Avrupalı tarafından söylendiği savında bulunulan, Türkün gururunu okşayacak sözlerle karşılaşıyorsunuz. Belki de bu yüzden bu kadar çok sitede aynı şeyler yayınlanmış bulunuyor.
Acaba Prof. Naumark gerçekten bunları söylemiş midir?!…
Prof. Naumark, artık bizden sayılacak biri olmasına karşın, bir musevi Avrupalıdır. Böyle konuşabilmesi pek düşünülemez!..
Bu yüzden bu yazılarda anlatılanların doğruluğunun araştırılılıp gerçekleştirilmesi gerektiğine inandığımı söylemek isterim. Yoksa boşuna tartışmış oluruz.
Bu açıklama, Avrupa ile Avrupalının bizimle kaynaşamaması nedenlerine belki ışık tutuyor. Ancak bu nedenlerin neler olduğunu görünce sevinmek mi, yoksa yerinmek mi?.. gerektiğine karar verebilmek çok zor!..
Yazı şu aşağıdaki sözlerle başlayıp, sürüp gidiyor :
“İstanbul Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Alman asıllı Prof.Naumark ile bazı öğrencileri, 1950 li yıllarda Boğaziçi’nde gezintiye çıkarlar. Öğrencilerden biri prof. Naumark’a şu soruyu sorar:
Avrupa bizi neden sevmez hocam?.. Prof. Naumark şu cevabı verir: – Çok samimi olarak itiraf edeyim ki, Avrupalı Türkler’i sevmez ve sevmesi de mümkün değildir, Asırlardır kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı Hıristiyanlar’ın beden hücrelerine sinmiştir…. ”
Eğer yazılanlar doğruysa, Naumark’ın verdiği yanıt gösteriyor ki “ağzımızla kuş tutsak” Avrupalıya moral yönden yakın gelmemize olanak yoktur.
O halde, onların bazı çıkarlarını öne sürmek ya da göstermek gerekir ki “mağribiler mal bulduklarını” sanıp doğru yola gelerek, birleşmeyi onaylasınlar!..
Herhalde onların da isteyip te bir türlü açıklayamadıkları bu olsa gerektir!.. Tersi durumda, Avrupa Birliğine girme konusunda sonu olmayan bir yola girdik sayılır.
Ama elbette, gösterilecek bu çıkarlar tümüyle bizim zararımıza olmamak , orta yolu bulmak gerekir. Yoksa zaten AB ne girme isteminden hemen vazgeçmek en akıllıca yol olacaktır!..
