Porgy and Bess adlı ‘Halk Operası’ ndan bir sahne
“Life is a lot like jazz.. it’s best when you improvise.”
George GERSHWIN
Bundan iki önce yayınladığımız (Klasik Batı Müziğinin Geçirdiği Evreler) başlıklı makalenin son paragrafının başlangıcında “Yüzyılda caz müziğin ortaya çıkışıyla, bazı klasik müzik bestecilerinin jazz’ a yönelmesi sonucu klasik müziğin erki sallanmış, zamanla yerini öteki müzik türlerine bırakmıştır.” deyip, başka bir makalede jazz konusunu etrafıyla incelemeye almanın doğru olacağnı söylemiştik.
Bu kez jazz’ ı anlatmaya çalışmayacağız, bu başka bir makalenin konusudur. Ama yirminci yüzyılda hem klasik müzik, hem de jazz müziği bestelemiş bir sanatçıdan söz açacağız. Bu müzikçi belki de klasik müzik ile jazz arasında köprü durumuna olan sanatçılardan biri, belki de hiç kuşkusuz ilkidir. Bu yönüyle bu kompozitörün müzik tarihinde önemli bir yeri vardır. Çünkü bir yanda klasik yapıtlar üretirken, aynı anda bunların yanı sıra jazz niteliğinde müzik te yazmıştır.
Sözünü etmeye çalıştığımz besteci George Gershwin’ dir.
George Gershwin 26 Eylül 1898 tarihinde Brooklyn, New York’ ta dünyaya geldi. Bu sırada adı Jacob Gershowitz idi. Çünkü babası Rus Yahudisi kökenli olup, Rusyanın St Petersburg kentinden New York’a göç etmişti. Baba Gershowitz bir süre sonra soyadını Gershwin olarak değiştirdi. George Gershwin bu dört çocuklu ailenin ikinci çocuğuydu. İçinde insan sesi olan (vocal) bütün çalışmalarını büyük kardeşi söz yazarı Ira Gershwin ile birlikte yaptı.
Broadway ile klasik konser salonları için besteler yaptığı gibi, populer şarkılar da yazdı. Bir çok yapıtı televizon ile filmlerde kullanılmıştır. Bunlardan pek çoğu jazz ölçünlerine (standartlarına) dönüşmüştür. Ne var ki, Gershwin’ nin yapıtları tam jazz tanımı içine girmeyebilir. Çünkü, bilindiği gibi New Orleans’ ta doğmuş olan jazz müziği doğaçlama olarak meydana getirilerek, gene doğaçlama olarak yorumlanır. Oysa Gershwin yarattığı müziği notalıyordu. Ama bunlar biçem (üslup) olarak tümüyle jazz ezgileridir.
Sayısız ünlü jazz ile popular müzik şarkıcsı onun yapıtlarını yorumlayarak plağa kaydetmişlerdir. Bunlardan başlıcaları şunlardır : Ella Fitzgerald, Louis Armstrong, Al Jolson, Bobby Darin, Art Tatum, Bing Crosby, Janis Joplin, John Coltrane, Frank Sinatra, Billie Holiday, Sam Cooke, Miles Davis, Herbie Hancock, Madonna, Judy Garland, Julie Andrews, Barbra Streisand, Marni Nixon, Natalie Cole, Nina Simone, Maureen McGovern, John Fahey, ile Sting.
George Gershwin on yaşına geldiğinde müziğe ilgi duymaya başladı. Önce arkadaşlarının yaptığı müziği dinliyordu. Sonra ana-babası Ira Gershwin’ e bir piyano aldılar. Ama hayretle gördüler ki bu piyanoyu Ira değil George çalmıya başlamıştır. İki yıl içinde değişik piyano öğretmenleriyle çalıştı. Sonunda Beethoven senfoni orkestrası piyanisti Charles Hambitzer ile tanıştı. Hambitzer onun ölümüne kadar danışmanlığını yapmıştır. Hambitzer, George’ a geleneksel piyano tekniklerini öğretti. Onu avrupa klasik müzik görenekleriyle tanıştırdı, klasik orkestra konserlerine katılması için yüreklendirdi. Daha sonra Gershwin klasik besteci Rubin Goldmark ile avan-garde besteci – kuramcı Henry Cowell’ le çalıştı.
Onaltı yaşına geldiğinde okulu bıraktı. New York kentinde bir yayımcı ortaklığı olan Tin Pan Alley’ de yorumcu olarak ilk işini buldu. Daha sonra çeşitli çalışmalar yaptı; 1924 yılında, Georges ile Ira birlikte bir müzikli komedi olan “Lady be Good” üzerinde çalıştılar. Bunu Oh, Kay! (1926), Funny Face (1927),Strike Up the Band (1927 ile 1930) Show Girl (1929) Girl Crazy (1930) “I Got Rhythm,” ile Of Thee I Sing (1931, ilk Pulitzer ödülü kazanan müzikal) izledi.
İlk büyük klasik yapıtı olan, orkestra ile piyano için “Rhapsody in Blue”(*) yu da 1924 yılında yazdı. Gershwin, Nadia Boulanger ile kompozisyon üzerine çalışmalar yaptığı, Paris kentinde kısa bir süre kaldı. Burada “American in Paris” i yazdı.
En ihtiraslı yapıtı olan “Porgy and Bess” i 1935 yılında besteledi. Bu yapıt için kendsi “Halk Operası” deyimini kullanmıştır.
Gershwin bir kez, Ira ile birlikte yazdığı, Fred Astaire ile Ginger Rogers’in baş rolü oynadığı “Shall We Dance” adlı filmdeki “They Can’t Take That Away From Me,” adlı bestesi için Oscar Ödülü’ ne aday gösterildi.
1937 yılı başlarında kendisinde kistik habis bir beyin tümörü olduğu saptandı. Bu tümör için 11 Temmuz 1937 de, Cedars of Lebanon Hospital adlı hastanede yapılan cerrahi girişim sırasında 38 yaşındayken hayatını kaybetti. Mezarı Westchester Hills mezarlığında bir anıt-mezar biçiminde düzenlenmiştir.
Gershwin, yirminci yüzyıl başları Fransız bestecilerinden fazlasıyla etkilenmiştir. Bunların içinde Maurice Ravel ayrı bir yer tutar. Gershwin’in senfonik yapıtlarının orkestrasyonunda Ravel’ inkilere benzer özellikler görülür. Gershwin’in Fa konçertosunun Achille-Claud Debussy’ nin çalışmalarına kitlendiği söylenrek eleştirilir.
Fransız etkisnin dışında Gershwin’in, Alban Berg, Dmitri Shostakovich, Igor Stravinsky, Darius Milhaud, ile Arnold Schoenberg’ in çalışmaları da ilgisini çekmiştir.
Kompozsyon öğretmeni olan (1932 ile 1936 yılları arası) Rus Joseph Schillinger’in etkisi, kompozsyon yöntemi sağlama yönünden çok değerli olmuştur.
Benim yaşlarıma yakın olan pek çoğumuz, Dershwin’in klasik biçem dışında olan, jazz’a yönelik yapıtlarını büyük zevk alarak dinlemiş, ama onları yorumlayan sanatçılar önde oldukları için yapıtın yazarının kim olduğunu bir yana koymuşuzdur. Aşağıdaki George Gershwin yapıtlarının listesini görünce bunu daha iyi anlayıp hak vereceksiniz.
Gershwin’in Bellibaşlı Yapıtları : :
ORKESTRA YAPITLARI
▪ Rhapsody in Blue (for piano and orchestra, 1924)
▪ Piano Concerto in F (1925)
▪ An American in Paris (for orchestra, 1928)
▪ Second Rhapsody, originally titled Rhapsody in Rivets (for piano and orchestra, 1931)
▪ Cuban Overture (1932), originally entitled Rumba
▪ Variations on “I Got Rhythm” (for piano and orchestra) (1934)
▪ Catfish Row (1936) a suite based on music from Porgy and Bess
LONDRA MÜZİKALLERİ
▪ Primrose (1924)
BRODWAY MÜZİKALLERİ
▪ George White’s Scandals (1920-1924) (featuring, at one point, the 1922 one-act opera Blue Monday)
▪ Lady, Be Good (1924)
▪ Tip-Toes (1925)
▪ Song of the Flame (1925)
▪ Tell Me More! (1925)
▪ Oh, Kay! (1926)
▪ Strike Up the Band (1927)
▪ Funny Face (1927)
▪ Rosalie (1928)
▪ Show Girl (1929)
▪ Girl Crazy (1930)
▪ Of Thee I Sing (1931)
▪ Pardon My English (1933)
▪ Let ‘Em Eat Cake(1933)
▪ My One and Only (1983) (an original 1983 musical using previously written Gershwin songs)
▪ Crazy for You, a revised version of Girl Crazy (1992), written and compiled without the partcipitaion of either George or Ira Gershwin
OPERA
▪ Porgy and Bess (1935; this was, however, first presented on Broadway, rather than in an opera house)
MÜZİĞİNİ YAZDIĞI FİLMLER
▪ Delicious (1931) (the Second Rhapsody comes from this film)
▪ Shall We Dance (1937) (original orchestral score by Gershwin, no recordings available in modern stereo, some sections have never been recorded)
▪ The Goldwyn Follies (1938) (posthumously released)
▪ The Shocking Miss Pilgrim (1947) (uses songs previously unpublished)
—————————————————–
(*) Rhapsody in Blue, Amerikalı besteci George Gershwin tarafından 1924 yılında solo piyano ve jaz orkestrası için bestelenmiş çok ünlü bir eserdir. İlk defa New York’ta 1924 yılında solo piyanoda Gershwin olmak üzere Paul Whiteman ve orkestrası tarafından seslendirilen eserin 1942 yılında Ferde Grofé tarafından piyano ve senfoni orkestrası için düzenlenmiş versiyonu, en popüler Amerikan konser eserlerinden birisi olmuştur.
Gershwin, bu eseri Paul Whiteman’ın bir caz konserinde çalınmak üzere konçerto benzeri bir eser yazmasını istemesi üzerine bestelemiştir. Gershwin, başlangıçta bu eseri yazmakta isteksiz olsa da Whiteman’ın rakibi Vincent Lopez’in bu fikri çalmak üzere yeni bir konsere hazırlık yaptığını duyunca eseri yazmaya ikna oldu ve bir kaç haftada tamamlamayı başardı. İlham, Boston’a doğru bir tren yolculuğunda gelmişti. Tren gürültüsünün içindeki müziği hissettiğini söyleyen Gershwin besteyi tamamladıktan sonra orkestrasyon için Ferde Grofé’ye teslim etmiş ve çalışma, 12 Şubat’taki premiyerden 8 gün önce, 8 Şubat 1924′te tamamlanabilmişti. Modern Müzikte Bir Deney adlı konserde ilk defa çalınan eser, 1924 sonuna gelindiğinde orkestra tarafından 84 defa seslendirilmişti. Paul Whiteman’ın radyo programları da artık “Rhapsody in Blue dışında Her Şey Yeni” sloganı ile açılmaktaydı.
Eser ilk yazıldığında Amerikan Rapsodisi adını taşımaktaydı. George Gershwin’in kardeşi Ira Gerswhin James McNeill Whistle adlı ressamın sergisini gezdikten ve onun “Siyah ve Altın Sarısı Noktürn”, “Siyah ve Gri Düzenleme” gibi isimlerle adlandırılan eserlerini gördükten sonra “Rhapsody in Blue” adını önermişti.
Gershwin, bu eserinin Amerika’nın ruhunu anlattığını söylese de eser daha çok New York kentinin bir müzikal portresi olarak düşünülür. Eser, 1987′den beri Amerikan Havayolları reklamlarında kullanıldığından pek çok kişiye bu havayollarını çağrıştırır.
(kaynak : Vikipedi)
———————————————
İlgili Metinler :
▪ Hyland, William G. George Gershwin : A New Biography Praeger Publishers (August 30, 2003) ISBN 0-275-98111-8
▪ Mawer, Deborah (Editor). Cross, Jonathan (Series Editor). The Cambridge Companion to Ravel (Cambridge Companions to Music) Cambridge University Press (August 24, 2000) ISBN 0-521-64856-4
▪ Pollack, Howard George Gershwin. His Life and Work University of California Press, 2006, ISBN-13 978-0-520-24864-9
▪ Jablonski, Edward Gershwin Doubleday (1987) ISBN 0-385-19431-5
▪ Rimler, Walter A Gershwin Companion Popular Culture (1991) ISBN 1-56075-019-7