Bakü kaynaklı bir habere göre Azerbaycan’ da “Azeri diline zarar verdiği gerekçesiyle” Türk filmlerinin dublajsız yayınlanması yasaklanmış. Bunu yazar Mehmet Barlas 16 Kasım 2007 tarihli Posta gazetesindeki köşe yazısında bildiriyor. Barlas bunun bizim toplumumuzun duygularını zedeleyeceğini de söylüyor.
Azerilerin hem ırkları hem de dilleri bizdendir. Ama onların dili, bizimki gibi Oğuz dil gurubunda olmakla birlikte, farklı bir Türkçe lehçesindedir. Bununla da kalmaz bizim kullandığımız bazı sözçüklarin anlamı Azeri dilinde çok farklıdır. Bunu İran’ da çalıştığım sırada ilişki kurduğum azerilerden öğrendim. Bir kaç Örnek vermek gerekirse :
Aşçı Azericede ham deri işleyicisi;
Alışmak Azericede öfkelenmek;
Bayır Azericede dışarısı;
Çöle gitmek Azericede piknik yapmak;
Danışmak Azericede konuşmak;
Don Azericede elbise;
Karhane azericede fabrika;
Pinti Azericede pasaklı;
Subay Azericede bekar;
Anlamını taşır. Onlarda olup bizde bulunmayan “balam” gibi sözcükler de bulunduğu gibi, Söylenişi farklı sözcükler de “men = ben” gibi vardır.
Bu görünüşüyle Azeri Türkçesi bizimkinden oldukça farklıdır. İranda ilk karşılaştığım Azeri olan polis generali Timsar Mubassır, benim anlayacağımı umduğu için hızlı hızlı Azeri Türkçesiyle konuşmaya başlamıştı. Bense bunu , Farsçaya da benzemeyen, yabancı bir dil sanıp beraberimdeki Dr. Cevat Heyet’ den çevirmesini beklemiştim. Sonradan işin aslı anlaşılınca hep birlikte gülüştük.
Böyle olunca Azeri Türkçesinin kendine özel bir dil olduğunu onaylamak gerekir. Türkçedir, ama farklı bir Türkçedir. Azerbaycanda konuşulan, oraya özel bir dildir. Koydukları yasakla Azerbaycanlılar dillerini korumak istemişlerdir. Hem de kardeş bir dile karşı… Bu bizim duygularımızı zedelemesini gerektirmez. Keşke dilimize karşı aynı duyarlılığı biz de gösterebilsek!!.. Bu bakımdan Azerilerin kutlanması gerektiğine inanıyorum.
Buna karşılık bizler ne yapıyoruz?…
Bütün firma isimlerinin yüzde 99 unun yabancı dilden olmasını yeğliyoruz. Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğündeki sözcüklerin % 15 şi değişik yabancı kökenli. Öylesine ki, etkisinde kalınan 24 yabancı dilin içinde Norveççe, Korece, Fince, Japonca, Moğolca, Sağdca bile var. Bu denli yabancı diller etkisinde kalmışız… Gündelik konuşmalarımızda teşekkür ederken bile çoğu kez Fransızca bir sözcük olan “merci!” deriz. Hoş, şükürden gelen teşekkür sözcüğü de Türkçe değildir. Okumuşlarımızın çoğunluğu konuşurken çeşitli dillerden gelen yabancı sözcükleri bir sakınca görmeden sürekli kullanıyorlar. Ben, bir kaç yıl yurt dışında kalıp, sözcüklerin Türkçe karşılıklarını anımsayamayan, dahası söyleyişleri (telaffuzları) bozulmuş kişilere rastladım. Bunu yapmacık olarak mı, yoksa içtenlikle mi yapıyorlardı?… Bilemiyorum.
Dilin bir ulusu ulus yapan öğelerin en başında geldiğinin bilincinde olarak, biz de dilimiz üzerinde gerekli olan özeni göstermeyi ne zaman, nasıl önemseyeceğiz?.. Bunun önemini ne zaman farkedeceğiz?…
İşte bu yüzden, aldıkları karar için kırılmayıp,onları kınamadan Azerileri bir kez daha kutluyorum…
B