TÜRK ATI : AKHAL-TEKE…


Yukarıdaki resimlerde iki tane Akhal – Teke aygırı görülmekte.

Bundan önceki makalelerimizden birinde, dede yadigarı Akhal – Teke ırkı atımızı bir zenginliğimiz olarak tanıtmıştık. Ne yazık ki bu zenginliğimiz ötekiler gibi değil, kaybedilmiş bir zenginliktir. Ne belli başlı haralarımız (Bursa Karacabey harası ile Eskişehir Çifteler harası), ne de olanakları çok güçlü olan Türkiye jokey kulübü bu at ırkı ile hiç ilgilenmemişlerdir. Sonuçta, atalarımıza sayısız seferlerinde eşlik eden, 3000 yıldan bu yana üretilip yetiştiriciliği yapılan bu eşsiz attan saf kan olarak bu gün elimizde 16 tane bulunmakta!…

Yukarıda adlarını verdiğimiz yetiştirici – üretici kurumların istenilen çok yüksek bedelleri ödeme güçleri vardır. Pek ala bu bedelleri ödeyerek bir kaç çift Akhal – Teke’ yi yurdumuza getirip, şimdi kaybettiğimiz bu değerin yeniden kazanılmasını sağlayabilirlerdi. Ama bunu yapmamişlardır. Çünkü konunun üzerine hiç eğilmemişlerdir: Bir tür adam sendecilik yoluyla konuya ilgisiz kalınmıştır!!..

Buna karşılık Türkmen, Kazak, Kırgız ile Özbeklerin yaşadığı bölgelerde; Son zamanlarda kuzey-Iranda, Almanya ile Avusturyadada yetiştirilmeye başlanmıştır. Şimdilerde Akhal-Teke atına Türkmenler sahip çıkmakta, bunları Türkmenistan dışına çıkarmamak için satışlarında astronomik değerler istemektedirler. Fakat Sovyet Rusya döneminde bu atları Rusya sahiplenmek istemiş, bu düşünceyle soy ağaçlarını belli eden belgeleri Moskova’ ya getırterek el komuşlardır. Bu gün dünyada, adı geçen bu belgelerde soyu saptanamayan atlar saf kan Akhal – Teke sayılmazlar.

Görüldüğü gibi soylu atımıza bizden başka herkes sahip çıkmıştır. Çünkü Akhal – Teke hiç kuşkusuz büyük bir değerdir.

Her at soyu için sürdürülen resmi bir soy kitabı vardır. Akhal Teke’nin soy kitabı 1917 yılında Moskovada başlatılmıştır. Sovyetler Birliğinin dağılmasından beri Türkmenler gerçek Soy kitabının Türkmenistanda sürdürülmeye başlatıldığını vurgularlar, ama bunu batılı ülkeler tanımaz. Çünkü bugüne kadar sürdürülmüş bütün kitaplar hala Moskovada bulunurlar. Bu yüzden sadece bir atın atalarının isimi bu Moskovadaki kitapta yazılıysa hakiki Akhal – Teke olarak kabul edilir, ötekiler kabul edilmez. Bütün bunlara karşın Avrupa’da Akhal – Teke atları “Türk” namıyla anılmaktadır.

Türkmenler ile öteki Türk halklarının yetiştirdikleri Akhal – Tekeler, Orta Asyanın bozkırlarında hür olarak ”Tabune” denilen sürüler halinde yaşarlar. Başlarında atlı bir Çobanları vardır.

Akhal – Teke türü at’ın özellikleri :

”Boyu:” 150 – 160 cm
”Renkleri:” Tilki rengi, bakırımsı parlıyan bir kahverengi ya da gri. Beyaz olanları hafif gümüşümsü parlar.
”Kullanıldığı alanlar:” At yarışları, mesafe yarışları, engel atlama, güzel eğitim ile hüner gösterileri.

Asil, dik bir duruşu, uzun ince bir boyunu, dik omuzları, uzun bir sırtı, uzun bacakları ile küçük sert bir kalçası vardır. Boynundaki yelesi ipek gibi yumuşak ama azdır. Kulakları diğer atlarınkinden uzun, hafif Orak şeklindedir. Çoğu Akhal Teke’lerin gözlerinin etrafı siyah olduğu için gözleri badem şeklinde gibi görünür. Vücudu her zaman hafif metalik parlar. Kılları çok ince, yumuşaktır. Büyüleyici asil haraketleri çok elastiktir. Hüner ile eğitim gösterilerinde diğer atların zorlandığı bazı zor hünerleri kolayca başarır. Özellikle “Pas” ile”Tölt” adlı hareketler için hüneri çok yatkındır.

Dayanıklılık bakımından en önde gelen bir ırktır. 1935 yılında bir grup Türkmen sürücü at sırtında Akhal – Tekelerle 2500 millik Aşkabat – Moskova arasını 84 günde geçtiler. Bu arada, yolları üzerindeki üç günde geçilen 235 millik çölü Akhal – Tekeler bir damla su içmeden geçmişlerdir.

Soğukkanlı, zeki, duygusal. bazende inatçıdır, ama sahibine her zaman çok bağlıdır.

Akhal – Teke atı eski Türk atının doğrudan olarak torunudur, böylece buz çağının sonunda var olmuş olan dört at türünden biri olan “Ramskopfpferd”‘in tipik bir örneğidir. Akhal Teke daha milatdan önce bile doğu avrupadan Çin’e kadar nam salmış, kıymetli bir atdır. Savaşlardan dolayı sayıları bir ara çok azalmış, sonra Timurlenk (1336-1405) tarafından arap-atı kısrakları ile fazlalaştırılmışlardır.

Akhal – Teke atı avrupalı at soylarını geliştirmekte önemli bir rol oynamıştır. ”Beverly Turk” (Türkmen ya da arap kökenli) adlı birisi tarafından 3 ya da 4 Ahal- Teke atı getirilmiş, bunlar bugünki çok kıymetli, en soylu atlar olarak görülen “Tam-kan ingiliz”-atı’nın türetilmesinin temeli olmuşlardır. “”Turkmen atı”” adında bir Akhal – Teke erkeğinden Alman-imparatorluğunda 17 damızlık at türetilmış, bunlarla bugünki alman yarışatları soylandırılmışlardır.

Avrupadaki at soyları bugüne kadar hala ara sıra Akhal Teke damızlıkları ile çiftleştirilip, böylece asilleştirilirler. Almanyada Neustadt kentinde bulunan bir Trakyalı-atı çiftliğinde kısa zaman önce tekrar Ahal Teke çiftleşmeleri ile Trakyalı-atları asilleştirilmişlerdir.

Buna benzeyerek, kedi olmaktan başka üstün niyelikler taşıyan Van Kedimizin durumu da böyle deği mi?.. Van Kedisinin de bizde soyu tükenmek üzereyken, dünyanın her yerinde çoğaltılmakta olduğu bir gerçektir. Dahası Sıvas Kangal çoban köpeği ile Eskişehir Akbaş çoban köpeği de başkalarınca üretilmek için yurt dışına sürekli olarak götürülmekte… Bunlar bizim zenginliklerimizdir. Üzerlerine titreyip sahip çıkmamız gerekir.

Acaba, “zararın neresinden dönülse kardır” sözü uyarınca, bu günden başlıyarak Akhal – Teke atlarını yetiştirmeye başlayıp, kaybettiğimiz değerleri yeniden kazanmamız olanağı yok mudur?… Beklentimiz bu yöndedir. Davranışımız da bu yönde olmalıdır. Yoksa olamayacak, çok zor bir şey mi istemekteyiz?…

3 Responses to TÜRK ATI : AKHAL-TEKE…

  1. Magtymguly diyor ki:

    Abi senin verdiğin bilgilerin bazıları doğru ama Türk atı, ama Turkmenler sahiplendi gibi yaptıgın yorum tamamen saçma. Türkçede Ahal we Teke diye kelime yoktur. Bu iki kelime Türkmenlere aittir, Ahal(bir ova), Teke(bir türkmen soyu), we ahal teke atları saf kan türkmen atlarıdır, ve türkmenler anadolu topraklarını o atlarla işgal etmişlerdir(sizinde aslınız türkmen)

  2. Gözde Sayınsoy diyor ki:

    Sayın magtymguly

    Herhangi bir yorum yapmadan size bir link vermek istiyorum:

    http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=9237176&tarih=2008-06-22

    bu haberi okuduktan sonra taşlar sizin için daha yerli yerine oturacaktır kanısındayım.

    Saygılarımla,

  3. birsey olmaz diyor ki:

    sayin magtymguly kardesim;
    simdi sana soruyorum, turkcede ‘we’ diye bir kelime var mi?

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>