Eski Yunan filozofu Aristoteles Fizik ismi verilen bir seri kitap yazmıştır. İlk sürümlerinden birinde Aristoteles‘in çalışmaları bazı kitap grupları Fizik ‘ten hemen sonra yer almıştır. Bu kitaplar felsefi sorgulamanın temel alanı ile ilgili olup, o dönemde bir ismi yoktur. Bu nedenle ilk Aristoteles uzmanları bu kitaplara “ta meta ta fizika” yani “fizik ile ilgili kitaplardan sonra gelen kitaplar” ismini vermişlerdir. Bu ‘metafizik’ kelimesinin kaynağıdır.
Dolaylı olarak etimolojik bakımdan metafizik Aristoteles’in toplu biçimde Metafizik adı verilen kitaplarının konusudur. Etimolojik anlamda ‘metafizik’ sadece Aristo’nun Metafizik kitabının çalışma konusu anlamına gelmektedir. Aristoteles’in bu kitaplarının konusu neydi?… Metafizik üç bölüme ayrılmıştır: (a) ontoloji, (b) teoloji ile (c) (evrensel bilim)
Gündelik yaşamımızda bazı kişiler karşımıza çıkıp “ben medyumum, görünmez alemden (gaipten) size haber ulaştırırım” ya da “ben astroloğum, yıldlz haritanıza bakarak geleceğinizden haber veririm” diyebiliyorlar. Bir parça derine doğru giderseniz, bu işin metafizikle ilişkili olduğunu, bundan dolayı bilimsel birer çalışma olduğunu size söylerler,
Buna metafiziğin bir bahtsizlığıdır diyebiliriz. Çünkü metafizik gerçekten de felsefenin araştırma alanına giren bilimsel bir konu olduğu gibi, görünmez alemden haber verenlerin de konusu kimliğiyle, üstelik bilim kılığına sokularak önümüze konmaktadır.
O halde, metafiziği iki yönden göz önüne alıp inceleme olanağı vardır :
1) Bilimsel yönüyle metafizik;
Metafizik felsefe’nin bir dalıdır. İlk felsefeciler tarafından, “fizik bilimlerinin ötesinde kalan” anlamına gelen “metafizik” sözcüğü ile felsefeye kazandırılmıştır. Metafizik terimini ilk olarak Aristo’nun eserlerini kendine göre düzenleyen Yunan Peripatetik filozof Rodos’lu Andronicus’un, MÖ 70 civarında Roma’da kullandığı sanılıyor.
Bölümleri ise :
(a) Varlık bilimi (Ontoloji). Temel sorunu varlığın ne olduğu olan felsefe disiplinidir. Ontoloji varlık ya da varoluş ile bunların temel ulamlarının (kategorilerinin) araştırılmasıdır. “Varlık” ile “varoluş” ayrımını; “Varlık vardır.” ile “Varlık yoktur.” fikirlerini tartışır.
Aristoteles’e göre ontoloji varlığın niteliğinde varlığın bilimidir ya da varlıkların incelenmesidir. Ontoloji hangi varlık ulamlarının daha temel olduğunu belirlemekle uğraşır, bu kategorilerdekilerden hangilerinin var olduğunun söylenebileceğini sorar.
Değişik filozoflar temel varlık ulamları için değişik listeler yapmışlardır. Ontolojinin temel sorunlarından biri “Temel varlık kategorileri nelerdir?” sorusudur.
Ontolojik sorulara bazı örnekler: 1 Varlık nedir? 2 Varoluş nedir? 3 Fiziksel nesneler nelerdir? 4 Bir fiziksel nesnenin var olduğu söylemini kanıtlamak mümkün müdür? 5 Bir nesnenin özellikleri veya ilişkileri nedir, bunlar nesneyle nasıl ilişkilidir? 6 Var oluş bir özellik midir? 7 Bir nesne ne zaman yok olur, ne zaman değişir? Gibi sorulardır.
(b) Teoloji sözcük anlamı olarak tanrıbilim demektir. (Yunanca θεος, theos, “Tanrı”, + λογος, logos, “bilim”), ilahiyat.
Bugün sıklıkla dini konular ile ilgilenen bilim anlamında kullanılmaktadır. Teoloji ile ilgilenen kişiye, teolog, ilahiyatçı veya tanrıbilimci denir.
(c) Evrensel bilim de Pozitif Bilim deiğimiz bilim türü olup, burada 11.04.2007 tarihinde “Pozitif Bilim” başlığı altında yayınladığımız makalede enine, boyuna tartışılmıştır.
2) Metafiziğin bilimle hiç bir ilgisi olmayan yanı;
Metafiziğin yaygın olarak kullanılan popüler ikincil anlamı, bir çok insanın inandığı, fizikselin ötesindeki, tartışmalı bir çok olguyu içerir. Halkça tutulan metafizik, tümüyle ayrılma olanağı olmasa da, geleneksel olarak birbirine zıt iki alanı birbirine bağlar : Mistisizm: sonuç olanla (ki buna genel olarak Tanrı denir) bir olma deneyimlerine verilen isim (hakk al-yakin ya da fena fillah) ile Occultism (Gizli bilimler veya gizlicilik), Telepati, duru-görü ya da uza-görü (algıların ulaşamayacağı kadar uzaklardaki olay ile nesneleri görme, clairvoyance), hissi kablel-vuku ya da geleceği bilme (precognition), uzak geçmişi bilme (kaydı olmayan tarihsel olaylar gibi, retrocognition) ile medyumluk gibi bilmenin uzantılarına (duyu ötesi algı, extrasensory perception, ESP) ile telekinezi, psikokinezi, büyü gibi bunların uygulamalarına verilen isim. Çoğunlukla normal insan eylemlerinin dışındadır. Occultün akademik incelenmesi psişik araştırmalar adıyla anılırdı, daha sonra parapsikoloji olarak isimlendirildi.
Şu yukardaki tanımıyla metafiziğe ne pozitif bilim, ne de pozitif-olmayan bilim diyemeyiz. Çünkü bu bilimlerin yöntemleri burada kullanılmamaktadır. Düşününüz ki, sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed’e (sav) bile görünmez alemden haber verme yetkisi verilmemiştir. Hal böyle olunca, içimizden birinin çıkıp “ben görünmez alemle bağlatı içindeyim, oradan size haberler veriyorum” demesi ne denli kabul edilebilir bir durumdur. Hele bir de buna bilim diyorsa, bu düpedüz bir “şarlatanlık” olur kanısındayım.