UYKUNUN OLUŞUMU İÇİN YENİ GÖRÜŞLER….

Düşlerin oluşması bir yana konularak, bilimsel yayında konu etrafında bazı kuramların ileri sürüldüğü görülmektedir.

Bir kurama gore, bazı bellek türleri REM uykusu sırasında bir araya getirilmektedir (consolidation). Yapılan bir çok araştırma REM uykusunun, uzun süreli belleğin iki alt dalı olan yöntem ile bulunulan yere (mekana) ait belleklerin bir araya getirilmesinde önemi olduğu söylenmektedir. Bu düşünceyi, yaptığı çalışmalarla özellikle Harvard Üniversitesinden Dr. Subimal Datta desteklemektedir. Ona göre, gündüz vakti öğrendiklerimiz, kısa süreli bellekte toplanır. Uyku sırasında, girilen her REM uykusunda bu kısa süreli bellekte birikmiş olan bilgiler, bir kitaplık kataloğu düzeniyle, asıl bellek olan kalıcı belleğe aktarılır (amigdalia’ da bulunan duygusal bellek ile hippocampusta yerleşik uzamsal bellek). Bu da öğrenmenin aslı olup, uykuda gerçekleşmektedir diyor. O halde öğrenmeyle uyku arasındaki ilişki, bu işlemlerde kendini gösteriyor. Bu işlemi gerçekleştirmek için beyin, önemli ölçüde enerjiyi de kullanmaktadır.

Dr. Datta ayrıca, düşlerin de REM uykusu sırasında, bu işlem yüzünden doğduğunu söyleyerek, psikanalitik okuldan ayrılıyor. Ona göre demek ki, REM uykusu sırasında yaşanan öğrenme sürecinin bir yan ürünüdür düşler. Buna karşılık, düşlerin oluşumunu sağlayan düzeneğin, açık, etraflı bir tanımını da vermemiştir Dr. Datta.

Ama, Dr. Datta ile arkadaşlarının yaptığı çalışmalar bilimsel yönden çok önemli olup, varılan sonuçlar alınıp bir tarafa konulacak gibi önemsiz değil, tam tersine üzerinde dikkatle durulması gereken bilgilerdir. Yaptıkları araştırmalar sonunda, beyinde uyku ile düşler konusunu igilendiren bazı hücrelere varmışlardır. Şimdilerde bu düzeneğin moleküler dayanağını aramakta olduklarını bildiriyorlar.

Burada yolumuz üzerinde önümüze, uyku sırasında deneklere kulaklıkla, sesli olarak bazı bilgilerin sürekli biçimde dinletilip, uyandıkları zaman bu deneklerin verilen bilgilerden hiç haberleri olmamasıyla ilgili deneyler çıkar. Bunun sonunda, “uyku ile öğrenmenin hiç bir ilgisi yoktur”, kanısına varılmıştır. Ancak Dr. Datta’ nın yaptığı araştırmalarda, bilginin, gece uykudayken değil, gündüz uyanıkken alınıp, kısa süreli belleğe yerleştirilmiş olma koşulu öngörülmüştür. Sonra gece REM uykusu döneminde bu bilgiler asıl kalıcı belleğe yerleştirilerek “öğrenme” gerçekleştirilmiş olmaktadır. Arada bu ince ayrım vardır.

Çünkü gündüz kısa süreli (işlevsel) belleğe alınan bilgiler, sonradan anımsanmalarını sağlayan bazı işlevlerden geçiriliyor olmalıdır. Böylelikle, anımsanabilir bilgilere dönüşüyor gibi görünüyorlar. Gerçek “öğrenme” REM uykusu sırasında bu, hamur gibi yoğurulup olgunlaşmış bilgilerin kalıcı belleğe geçirilmesi sonucu gerçekleşmektedir. Dr. Datta daha da ileri giderek, “bu işlemin gerçekleştirilemez hale geldiğinde, kişinin ölmüş olacağını” söylemektedir. Bu noktada hemen akla, REM uykuları 10 gün süreyle önlenen farelerin öldükleri geliyor!..

Bir başka kuram, beyindeki monoamin reseptörlerinin yenilenmesi için monoamin duraklamasının gerekli olduğunu anlatmaktadır. Gerçekten de REM uykusu ard arda kesilirse, kişi bunu yerine koyabilmek için sonraki ilk uygun zamanda daha uzun REM uykusuna gereksinim duyar (REM rebound’ u). Akut REM uykusu yoksunluğu bir tür “ depresyon “ a yol açar. Depresyon da sinirsel-aktarıcıların dengesizliğine bağlıdır. Bir çok antidepresan ilaç seçkin olarak monoaminler üzerine yaptıkları etkiyle REM uykusunu yok ederler. Ne var ki bu etki uzun sure kullanımda azalır.

Ama, acaba REM uykusu yoksunluğunun depresyona yol açması, sinirsel-aktarıcıların dengesizliğine mi, yoksa REM sırasında görülen düşlererin yok olmaları mı neden olmaktadır? Başka bir deyişle ASIL NEDEN DÜŞLERİN YOKLUĞU MU, YOKSA SİNİRSEL-AKTARICILARIN DENGESİZLİĞİ MİDİR? Hangisi neden, hangisi sonuçtur?

Bu çok önemli soruların doğru yanıtlarını arayıp bulmak, bizi uyku ile düşler arasındaki gizemli ilginin ne olduğuna götürür ki bunu ikinci bölümde açıklamaya çalışacağız.
———————————————————–

İLGİLİ MAKALELER :

Datta S. : PGO wave generation: Mechanism and functional significance, in Rapid Eye Movement Sleep (B.N. Mallick and S. Inoue, eds.), Narosa Publishing House, 91-106 pg (1999).

Datta S and Siwek DF. : Excitation of the brainstem pedunculopontine tegmentum choli-nergic cells induces wakefulness and REM sleep. J. Neurophysiol. 1997; 77:2975-2988.

Datta S. : Cellular basis of pontine ponto-geniculo-occipital
wave generation and modulation. Cellular and Molecular
Neurobiology 1997; 17: 341-65.

Subimal Datta,* Subhash Saha, Sarah L. Prutzman, Olivia J. Mullins, and Vijayakumar Mavanji : Pontine-Wave Generator Activation-Dependent Memory Processing of Avoidance Learning Involves the Dorsal Hippocampus in the Rat. J Neurosci Res. 2005 June 1; 80(5): 727–737

Subimal Datta, Vijayakumar Mavanji, Jagadish Ulloor, and Elissa H. Patterson Activation of Phasic Pontine-Wave Generator Prevents Rapid Eye Movement Sleep Deprivation-Induced Learning Impairment in the Rat: A Mechanism for Sleep-Dependent Plasticity. The Journal of Neuroscience, February 11, 2004, 24(6):1416-1427; doi:10.1523/JNEUROSCI.4111-03.2004

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>