TÜRKİYEDE YAPILAN İLK KALB NAKLİ….(birinci kitaptan)

İstanbulda yapılacak işlerin en başında Dr. İskender Çivivici, Dr. Erkut Sirel ile Dr. Orhan Taşçı’nın atanmalarının Şişli Çocuk Hastanesine yapilmasıydı. Bu arkadaşlar atanmalarını dört gözle bekliyorlardı. Çünkü İstanbul Göğüs Cerrahisi Merkezinde rahatları ileri derecede kaçırılmış bulunuyordu. Nedeni açıkça bilinemaz, ama bu hastanedeki idarenin, ona koşut olarak orada çalışanların davranışları adeta patolojik bir duruma gelmişti.

Dr. Güran, yukarda adı geçen arkadaşlarını da yanına alarak 21 Kasım 1968 Perşebe günü Ankaraya doğru, gerekli atamaların yapılabilmesi için, otomobille, yola çıktı. Ancak bu ışin nasıl yapılabileceğini o bile bilemiyordu. Çünkü Bakanlık müsteşarıyla, daha önce anlatılan, bazı problemler yaşanmaktaydı. Sıkıntılı bir durumdu.

Akşamüstü Ankaraya varıldığında, herkes kalacakları yerlere yerleştikten sonra Dr Güran akşam yemeği için Dr. Kemal Bayazıt’ın evine gitti. Dr Bayazıt o sıralarda Aşağı Ayrancı semtinde iddiasız bir apartman katında kalıyordu. Bir süre fikir alış verişi yapıldıktan sonra yemeğe oturuldu. O arada bir telefon geldi. Dr. Bayazıt konuşmayı bitirince “Kalk, hastaneye gidiyoruz” dedi. Peki, ama yemeğin ortasında hastaneye neden gıdiliyordu?.. Dr. Bayazıt “Onu yolda anlatırım” dedi. Yola çıkıldı. İşin aslı, Yüksek İhtisas Hastanesinde yatmakta olup kalbinin değişmesi gerekli olan bir hasta için verici bulunmuş olmasıydı. Bu hasta Maviş adında bir hanımdı. Artık son döneme girmiş bir kalb hastasıydı. Ömrü günlerle değil, saatlerle ölçülebilecek durumda ağır bir kalb yetmezliği olgusuydu.

Hastaneye varıldığında saat 22 yi gösteriyordu. Bilindiği gibi vericinin geriye dönüşü olmayan beyin ölümüne uğradığının bir kurulca saptanması, bunun bir raporla bildirilmesi gerekiyordu. Ayrıca vericinin sahiplerinin bir belge ile organ bağışına olur verdiklerini bildirmeleri gerekmekteydi. Bu Türkiyede yapılmak üzere olan ilk olgu olduğu , belirli kurallar saptanıp yerli yerlerine henüz oturmadığı için bu işlemler çok zaman aldı. Bazı anlaşmazlıklar oldu. Bu arada dönemin, sık sık sağlık birimlerine yaptığı ani baskınlar yüzünden “Jet Bakan” adı da verilen Sağlık Bakanı Dr. Vedat Ali Özkan da bilgilendirilip, olaya el koydu. Bütun bu anlatılanlar beş saat sürdü. Sonunda hasta sabaha karşı saat 3 te ameliyata alınabildi.

Vericiyi Dr. Bayazıt, alıcıyı Dr. Güran ameliyat etmeye başlayacaklar, vericiden kalb çıkartılıp alıcı da kalb nakline hazır hale getirildiğinde Dr. Bayazıt alıcı üzerinde çalışıp kalbi yerine takacaktı. Böyle de yapıldı. Ameliyatı gerçekleştiren ekibin içinde Dr. Ahmet Eralp, Dr. Mansur Şağban, Dr. Gülbün Pürsünlerli, Dr. Erden Oranlı da bulunuyordu.

Ancak, Dr. Güran alıcıyı perfüzyon makinasına bağlanmak için hazırlarken hayretler içinde kaldı. Zira normalde erişkin vena kavalarının çapları 2 cm. yi geçmezken Mavış adlı hastamızda, kalb yetmezliğine bağlı olarak, 9 cm. yi buluyordu. Her zaman bu bölgede yapılan disseksiyonlarda bir böbrek pedikül pensi dissektör olarak kullanılır. Bu olguda buna olanak yoktu. Çünkü böbrek pedikül pensinin ağzı, bu aşırı genişlemiş vena kavaların arkasında görünmez oluyordu. Çap 9 cm. olunca damarın çevresi 27 cm. kadar olmaktaydı. O zaman Dr. Güran ani bir kararla, atriumlarda kullandığımız Satinsky pensinin en büyük boyunu kullandı. Ancak bu pensle vena kavalar dönülüp snare dediğimiz teflon şeritler çevrelerinden geçirilebilmişti. Hemen algılayabileceğiniz gibi çok zor bir ameliyat gerçekleştiriliyordu.

Sonunda alıcı hazır hale getirilip kardiyopulmoner bypass’a geçildi. Bu arada vericiden de kalb çıkartılıp ameliyat salonuna getirilmişti. Dr. Bayazıt kalbi bilinen teknikle takmaya başladı. Birinci asistan görevini Dr. Güran yapmaktaydı. Kalb nakli ameliyatı gün ışırken tamamlandı. Fakat daha önce de söylediğimiz gibi, kalb yetmezliği çok ileri bir dönemde olduğu için, hastanın bir çok organ sistemi yetmez duruma gelmiş olmalıydı. Örnekse, karaciğer bütün karın boşluğunu dolduracak biçimde büyümüştü. Vena kavalar da bu nedenle o kadar genişlemişlerdi. Böbreklerin ne durumda olduğu belirsizdi. Sol kalb yetmezliği arkasından sağ kalb yetmezliği oluştuğundan akciğerler göreceli olarak iyi durumdaydı. Hasta kardiyopulmoner bypass’tan ayrıldı. Drenleri kondu. Ameliyat yarası kapatılarak yeğin bakım birimine taşınmak için ameliyathaneden çıkartıldı. Bütün ameliyat boyunca Sağlık Bakanı Dr. Vedat Ali Özkan ameliyathaneden ayrılmayıp yapılan ameliyatı en ince ayrıntısına kadar izlemişti. Türkiyede yapılan ilk kalb nakli ameliyatı 22 Kasım 1968 Cuma günü gerçekleşmiş oldu.

Dr. Güran da ameliyathane holüne çıktığında Dr. Bayazıt’ı Sağlık Bakanının çevresinde bulunan bir kaç kişiyle konuşur buldu. Dr. Kemal Bayazıt’ın gözlerinden yaşlar akıyordu. Kolay değil, çok stresli bir gece geçirip Türkiyede ilk kalb nakli ameliyatını, aynı işi dünyada ilk kez yapan Dr. Christian Barnard’dan tam onbir ay sonra, gerçekleştirmiştik. Bu gözyaşları stresin bitimini, büyük bir başarının getirdiği bir sevinci yansıtıyordu.

Hemen tahmin edeceğiniz gibi, Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi gazetecilerle televizyoncuların hücumuna uğradı. Başta Dr Kemal Bayazıt olmak üzere bütün ekiple görüşmeler yapıldı. Fotograf flaşları patladı, video kameraraları ile film kameraları çalıştı. Bizler yorgunluktan, stresten bitkin, sakalları uzamış halde pozlar vermek zorunda kaldık. Bütün bunlar bittikten sonra aramızda iş bölümü yaparak 24 saat hastayı yeğin bakım biriminde izleyecek ekipler oluşturuldu. Dr. Güran’a gece ekibinde yer verildi.

Mediacılar, Ankara ile İstanbulda, konuyla ilgili başka kişilerle de konuşmalar yapmışlardı. Şişli Etfal Hastanesi başhekimi Dr. Medih Egemen’le yaptıkları konuşmada Dr. Egemen “Dr. Yalçın Güran bundan kısa bir süre önce, İran hükümetinin daveti üzerine, bir göğüs cerrahisi kliniği kurulması konusundaki çalışmaları düzenlemek üzere Tahran’a gittiğini” söyleyerek “Yurda dönüşünde Ankaraya uğrayan Dr. Güran’ın Türkiyedeki ilk kalb nakli operasyonunda hazır bulunmuş olmasından memnunluk duyduk.” demiştir. Bu sözlerin sahibi başhekim Dr. Medih Egemen ile ilerde göreceğiniz gibi, açık-kalb cerrahisinin Etfal Hastanesinde uygulanması konusunda, çok çetin çekişmeli günlerimiz olacaktır.

Anadolu Ajansının 22 Kasım 1968 tarihli bülteninde “Bu sabah gerçekleştirilen ilk kalb nakli ameliyatında hazır bulunan Şişli Çocuk Hastanesi göğüs cerrahisi kliniği hekimlarinden Dr.Yalçın Güran’ın konusunda dünya çapında isim yapmış bir hekim olduğu” bildirilmiştir. Bu bilgiyi A.A. na kimin verdiğini bilemiyorum. Biraz değişik olarak algılandığı açıktır. En doğrusu, bu kitapta Bölüm 3 te etrafıyla anlatılmış bulunmaktadır.

Ayrıca A.A. nın bir muhabiriyle konuşan İstanbul Göğüs Cerrahisi Merkezi kardiyoloji uzmanı Dr. Ümit Aker “Kalb transplantasyonu ameliyatını yapan Dr. Kemal Bayazıt ve ekibini tebrik ederim. Bu büyük operasyon sonrasında da kendilerine başarılar dileriz. Şimdilik daha fazla bir şey söylenemez. Olayı Ankarada bizzat Dr. Kemal Bayazıt’tan izlemek lazımdır. Dr. Bayazıt daha önce bizim ekibimizin bir üyesi idi. Kendisinin bu şekildeki başarısı, pek tabii, bizi çok memnun etmiştir.” demiştir. Dikkatinizi çekerim, herkesin söz etmesine karşın, İstanbul Göğüs Cerrahisi Merkezinden Dr. Yalçın Güran için çıt (!) çıkmamaktadır.

One Response to TÜRKİYEDE YAPILAN İLK KALB NAKLİ….(birinci kitaptan)

  1. Anonymous diyor ki:

    bu yazınızı okuyunca mutlu oldum sizi hep erkut amca anlatırdı bugün bu yazılarınıza ona okuttum çok mutlu oldu erkut amcanın size çok selamları var saygılarımla

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>