HASTANEDEN AYRILIŞIN SONRASI…(birinci kitaptan)

Dr Güran, İstanbul Göğüs Cerrahisi Merkezinden ayrılması konusunda, en çok, tasarladiğı son iki araştırmasına (TÜBİTAK’ ın desteklediği sünger oksijenatör ile kalb-akciğer makinası kullanmadan açık-kalb ameliyatı yapabilme) artık olanak kalmamasına üzülüyordu. Bir de çalıştığı araştırma laboratuvarının kapısına kilit vurulup kapatılmış olduğunu duyunca pek tasalanmıştı. Laboratuvar kapatılmıştı, Çünkü hastanede, bundan sonra, araştırmaya hevesli birileri kalmamıştı. O günden bu yana, demek ki 39 yıldır, o laboratuvarda ne yeni bir araştırma, ne de İstanbul Göğüs Cerrahisi Merkezinde (şimdiki adıyla Dr. Siyami Ersek Hastanesi) yeni bir buluş haberi işitilmiş değildir. Hastane tam anlamıyla yasal kimliğine bürünerek, bir hizmet hastanesi durumuna indirgenmiş bulunmaktadır. Bilemiyorum acaba bu günlerde o laboratuvarda ya da o hastanede bir araştırma yapılıyor mu?.. Hiç sanmıyorum!…

Varılan son nokta yüzünden TÜBİTAK’ a gönderilecek, “sünger oksijenatör araştırması” na ilişkin son “sonuç” raporu da verilememişti. Bu yüzden kurum Dr. Güran’ı kara listeye almış bulunuyordu. Bu son raporun verilmesine olanak yoktu. Çünku Dr.Güran değil laboratuvara hastaneye bile sokulmuyordu. Çalışmanın sonunda elde edilen prototiplere de el konulmuştu. Durumu TÜBİTAK’a bildirdiyse de, doğal olarak oradakiler böyle bir işleme, bir türlü akıl erdiremedikleri için. Dr. Güran’ı kabahatli olarak görüyorlardı. Haklıydılar da, çunkü onlar anlaşmayı hastaneyle değil, Dr. Güran’la yapmışlardı. Ama yapılabilecek birşey de yoktu.

Durum tam da Rudyard Kipling’in “If” adlı yapıtındaki şu dizelere uyuyordu.

SEN söylediğin doğruların hilekârlarca alıkları
KANDIRMAK için saptırıldığını duymaya katlanabiliyorsan
YA DA uğruna hayatını verdiğin şeylerin parçalandığını görüp
EĞİLİP onları yıpranmış aletlerle yeniden onarabiliyorsan

Çaresiz, politikanın acayip yapısı uyarınca ortaya çıkmış, böylesi sonuçlara katlanmak gerekecekti. Şimdiden sonra önemlı olan, önceden söz verilmiş, Şişli Etfal Hastanesine atama işinin gerçekleştirilmesine çalışmaktı. Bunun için Dr. Güran Ankaraya Sağlık Bakanlığı müsteşarını görmeye gitti. Çünkü bu atama sözünü, işin başında o vermişti. Müsteşar bey “İstanbul Göğüs Cerrahisi Merkezinde çalışmaya devam etsen daha iyi olmaz mı?” dedi. Durum kendisine bütün ayrıntılarıyla tekrar anlatılıp, hatırlatıldı. Buna karşın yarım ağızla “Sen hele bir İstanbula dön, gereğini yapmaya çalışırız” yanıtını verdi.

Acaba bu, “Çalışırsan bu hastanede çalışırsın, yoksa yurt dışına bir şey demem, ama sana Türkiyede hayat hakkı tanımam” sözünün uygulamada ilk adımı mı idi?… Bakalım daha neler görecektik…

Dr. Güran İstanbula döndü. Bir süre bekledi. Lakin atamaya ilişkin hiç bir haber çıkmıyordu. Öte yandan izni bitmek üzereydi. Zamanı uzatabilmek üzere rapor almak için başvurdu. O sıralar Dr. Atilla Şamilgil başhekim yardımcısıydı. Bu isteğe karşı çıktı. Elbette kendi iradesiyle değil de, verilen emirler doğrultusunda böyle davranıyordu. Maksat, Dr. Güran’ın atama işinde başarısızlığa uğratıp, “burnu yeterince sürtünmüş halde” tekrar bu hastanede işe başlamasını sağlamaktı. Ancak gerek Siyami hoca, gerekse çalışma arkadaşlarının davranış ile söylemlerinin çok yıkıcı olması yüzünden, ipler öylesine kopmuş, gemiler öylesine tümüyle yakılmıştı ki geri dönme olanağı hiç yoktu. Bunun olması isteniyor idiyse önceden daha akıllı, daha öngörülü davranmak gerekirdi. Bunun tam tersi yapılmıştı.

Her ne ise, uzun uğraşılar sonunda, istenilen rapor elde edildi. Bir ay daha atama işinı izleme için zaman kazanılmıştı. Tekrar Ankaraya gidildi. Orada görüldü ki, müsteşar bey Dr. Güran’ın atanmasının kesinlikle yapılmaması emrini vererek(!), bir Japonya gezisine çıkmıştı. Ne zaman döneceği de belli değildi. Peki atama işi ne olacaktı?.. Anlatması oldukça uzun olacak, onun için kısaca söyleyelim, biraz da hileli bir yola başvurarak, atama için bakandan “olur” yazısı alındı. Artık Şişli Çocuk hastanesinde işe başlanılabilirdi.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>