Kronik olarak uykuya dalamamak ya da yeterli zaman aralığı boyunca uykuda kalamamak diye tanımlayabileceğimiz uyku bozuklarının, herşeyden önce birer hastalık türü olduğunu söylemek gerekir.
Uyku bozukluklarının genel nüfus içinde yaygınlığı % 15 – 35 dolaylarında olup, bunların içinde % 10 – 20 oranında ağır, kalıcı bir biçimde uykusuzluktan yakınanlar bulunmaktadır. İnsanların yaklaşık % 50 si yaşamlarının bir döneminde uykusuzluk çekerler. Bu insanların yarısının sorunlarının ciddi boyutta olduğunu söylemeleri, uykuzuzluğun önemli, aynı zamanda oldukça yatgın olduğunun bir göstergesi olarak alınabilir.
Araştırmalar kadınların daha çok uykusuzluk yakınması bulunduğunu göstermektedir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte uyku gereksinimi azalıyor gibi görülmektedir. Gençlerin daha çok uykuya dalma güçlüğü çektikleri, yaşlıların ise uykuyu sürdürmeye ilişkin sorunlarının öne çıktığı dikkati çekmektedir. Yaşlılıkta artan hastalıkların uykusuzluk oluşumuna katkısı da yadsınamaz. Bu arada yaşlılarda büyüme hormonu salgılanmasının azalması da dkkat çekicidir. Çünkü büyüme hormonu eksikliği uyku bozukluğuna neden olur. Süregen uykusuzluk kadınlarda, yaşlılarda, bedensel ya da ruhsal hastalıkları olanlarda yaygındır.
Uykusuzluk hasta için uyuyamamanın ötesinde bir anlam taşımakta, psikososyal ile meslek alanlarında da sorunlara yol açmaktadır. Araştırmalar, uykusuzluğu olan insanların günlük yaşamlarında olduğu gibi genel sağlık alanlarında daha çok sorunları olduğunu, giderek yaşam niteliğinin düştüğünü, zaman/enerji yönünden daha çok yardım aramaya yöneldiklerini göstermektedir.
Psikiatrik bozukluklarda uykusuzluk yakınmasının % 75 oranında bulunması dikkat çekicidir. Bunların içinde depresyonda ortaya çıkan uyku bozuklukları özel bir yer tutar. Depresyondaki kişilerin uyku örüntüsündeki çarpıcı özellikler, kısa sürede REM uykusu dönemine girme, geceleri sık uyanma, sabahları erken uyanma olarak özetlenebilir. Anksiete (kaygı) durumunda ise çoğu zaman uykuya dalış sorunları öndedir. Bu hastaların bir bölümü, gerginlik nedeniyle, yeterince gevşeme elde edemediklerinden, uykuya zorlukla dalabilmektedirler.
Uykusuzluğa, uyarılmaya yol açan tüm etmenlerin neden olabileceği söylenebilir. Bunun için uykusuzluğun kaynağında kısa süreli ya da kalıcı psikolojik / biyolojik değişmeler yer alabilir.
Bedensel hastalıklar ile bazı ilaçlar biyolojik etmenler olarak ortaya çıkmaktadır.
Psikolojik etmenler olarak, bireyin içinde bulunduğu gerginlik ile kaygı gibi yaşantıların, uykunun başlangıcında beklenen gevşemeye engel oldukları, dahası uyku ya da uyumanın kaygı verici bir yaşantı olarak algılandığı söylenebilir. Böylece, hastanın uykuya dalışı gecikmekte ya da hasta uykuya geçememekte, uyku başlasa bile kesintilerle sürmektedir.
Özetle, yaşamımızdaki öteki fizyolojik olaylarda görüldüğü gibi, uyku olgusunda da bir takım bozukluklara tanık oluyoruz. Bu bozuklukların kökeninde belki de psikiatrik bazı nedenler vardır. Belki de bunlar organik kökenlidirler. Nedenleri ne olursa olsun bunların sağıtımları için, az ya da çok yararlı girişimler de vardır.
2004 yılında 2 inci sürümü yayınlanan, günümüzde tüm dünyada büyük ölçüde onaylanan Uluslararası Uyku Bozuklukları Sınıflandırması ICSD-2 (International Classification of Sleep Disorders – version 2) ye göre 85 hastalık listelenerek, bunlar 8 bölümde ele alınmıştır. Ne var ki, bu sınıflandırma içinde tam yerini bulmayan bir çok başlık ta ekler halinde verilmiştir.
Hem bu yüzden, hem de bu kadar uzun, ayrıntılı olan bir listeyi, okumayı zora sokmamak için, buraya alıp incelemeyeceğiz. Çok daha kısa bir liste üzerinden, ayrıntılara girmeyi öngördük. Dahası bu listedeki tüm ayrıntılar üzerinde de durulmasına gerek yoktur. Sadece isimlerini bildirmek yeterli olacaktır.
Buna göre incelemeye alacağımız uyku bozuklukları türleri şöyle sıralanabilir :
A. İç Kaynaklı (intrensec) Uyku Bozuklukları
☀ Psikofizyolojik uykusuzluk
☀Uyku halinin algılanamaması
☀Idyopatik uykusuzluk
☀Narkolepsi
☀Birincil (primer) hipersomnialar
…………………. ✙ Tekrarlayan hipersomnia (Kleine-Levin sendromu)
…………………. ✙ Idyopatik hipersomnia
…………………. ✙ Post travmatik hipersomnia
☀ Obstrüktif uyku apne sendronmu
☀ Merkezi uyku apne sendromu
☀ Şişmanlık hipoventilasyon sendromu
☀ Peryodik ekstremite hareketi bozukluğu
☀ Huzursuz bacak sendromu
B. Dış kaynaklı (extrinsic) uyku bozuklukları
☀ Yetersiz uyku hijyeni
☀ Çevreye ilişkin uyku bozuklukları
☀ Yükseklik uykusuzluğu
☀ Uyumsal uyku bozuklukları
☀ Yetersiz uyku
☀ Yiyecek allerjisine bağlı uyku bozukluğu
☀ Alkole-Hipnotiklere-bağımlılık yapanlara bağlı uyku bozukluğu
☀ Gece yeme (içme) sendromu (binge eating disorder)
☀ Toksinlere bağlı uyku bozukluğu
C. Sirkadyen ritme bağlı uyku bozuklukları
☀ Zaman-bölge (jet lag) sendromu
☀ Vardiya uyku bozukluğu
☀ Düzensiz uyku-uyanıklık türü bozukluk
☀ Gecikmiş-uyku-dönem sendromu
☀ 24 saat uyku-uyanıklık bozukluğu
☀ İlerlemiş-uyku-dönem sendromu
D. Parasomnialar
☀ Kabus bozukluğu
☀ Uyku terörü
☀ Uyurgezerlik (somnanbulisme)
☀ Uykuda diş sıkma (gıcırdatma)
☀ REM uykusu davranış bozukluğu
☀ Uykuda konuşma (sayıklama)
☀ Madde kullanımının yol açtığı uyku bozuklukları