DÜŞLER NEDEN UNUTULUR?…..(3 üncü kitaptan)

Bilindiği gibi düşlerin bir bölümü anımsanır, bir bölümü anımsanmakla birlikte kısa sürede bellekten silinir. Ne kadar çaba gösterilse de geri getirilemez. Bazan da kişi o gece hiç düş görmediğini söyler. Dahası yaşamı boyunca hiç düş görmediklerini söyleyenler vardır.

Bunun nedeni ne olabilir?…

İnsan REM uykusu bitiminde uyanırsa, o REM döneminde gördüğü düşü anımsayabilir. Demek ki, genellikle uyanmaya yakın son yaşadığı REM dönemi uykusu bitiminde, en son gördüğü düşü anımsar. Bütün gece boyunca yaşadığı, yaklaşık 4 – 5 REM dönemi sonunda, herhangi bir nedenle uyanırsa o düşleri de anımsayabilecektir.

Bu konuda başka bir düşünce de, son REM döneminden sonra derin uyku sürerse, demek ki bir NREM dönemine girilp ondan sonra uyanulırsa düş anımsamaz. Ancak bu anlatılan durum dıştan gelen bir etki sonucu NREM döneminde uyandırılmayla gerçekleşebilir. Çünkü, doğal olarak her NREM’ i bir REM dönemi izlemektedir.

Düşlerin unutulmasına ilişkin en ayrıntılı derlemeyi L. Strumpell (1877) yapmıştır. Bu, kesinlikle çok karmaşık bir görüngüdür (fenomen). Çünkü Strumpell bu olayı tek bir nedene değil pek çok nedene bağlamıştır.

Her şeyden önce, uyanıklık yaşamında unutmaya yönelten tüm nedenler, düşler için de işlemektedir. Uyanıkken sayısız duyumsama ile algıyı düzenli olarak hemen unuturuz. Çünkü onlar çok zayıftır ya da onlara eklenen zihinsel uyarılma çok hafiftir. Aynı şey çoğu düş imgesine de uyar : unutulurlar çünkü çok zayıftırlar. Oysa onlara komşu olan daha güçlü imgeler anımsanır. Ancak güç etmeni bir düş imgesinin anımsanıp anımsanmayacağını belirlemede tek başına yeterli değildir. Strumpell de ötekiler (Mary Writton Calkins, 1893) gibi çok canlı olduğunu bildiğimiz düş imgelerini sıklıkla unuttuğumuzu, oysa gölgeli olup duyumsal güçten yoksun pek çoğunun bellekte saklananlar arasında bulunduğunu kabul eder.

Ayrıca uyanıkken yalnızca bir kez ortaya çıkmış bir olayı kolayca unutmaya, bir çok kez algılanmış bir şeyi ise kolayca anımsamaya eğilimli oluruz. Düş imgeleri eşi olmayan yaşamlar olup, bu olgu bizim ayırımsız tüm düşleri unutmamıza katkıda bulunur.

Üçüncü bir unutma nedenine daha fazla önem yüklenmiştir. Duyumların, düşüncelerin ya da benzerlerinin belirli bir dereceye değin anımsama duyarlığına ulaşması için, birbirlerinden soyutlanmış olarak kalmamaları, uygun dizilenme ile gruplamalar halinde sıralanmış olmaları temeldir. Eğer kısa bir şiir dizesi kendisini oluşturan sözcüklere bölünüp bunlar karıştırılırsa anımsanması cok güç bir hal alır. Eğer sözcükler uygun biçimde düzenlenip uygun sıraya sokulursa bir sözcük ötekine yardım ederek anlamla yüklenmiş olan bütün, bellekçe kolaylıkla alınıp uzun süre saklanabilir. Genelde anlamsızı saklamak, karışık düzensiz olanı saklamak kadar zor olup olağan dışıdır.

Ancak (S. Freud’ da göre) her REM uykusu döneminde ayrı senaryolu ya da konulu düş görüldüğü bir gerçek olmakla birlikte, hiç düş görmediğini söylemek ya da gördüğü düşün hemen belleğinden silindiğini gözlemlemek, Id’ in söylemleri olan düşlerin Ego ile Süperego yönünden denetime alınıp bir tür “ sansür “ uygulanması sonucu karşılaşılan olaylardır.

Id düşteki söylemlerini ne kadar simgeler aracılığıyla gizlemeye, onları kripto kodları haline getirmeye çalışsa da, Ego bu kodları çoğu kez kırmayı başarır. Gerçek anlamlarına ulaşarak onları etkisiz hale getirir. Sonuçta ya hiç düş görülmemiş gibi olur ya da önce anımsanan düş kısa sürede bellekten silinir. Ama Id düşüncelerini, bir yolla açıklıyabildiği için, sonuçta rahatlama sağlanmış olur. Kişi yaşamını zihinsel yönden aksaksız sürdürür.

REM uykuları önlenerek düş görmenin ortadan kaldırıldığı, başka bir deyişle Id’ in anlatımları kesinlikle önlendiği deneysel çalışmaların birinci haftasından sonra ise ruhsal bozukluklar gözlemlenmeye başlanmaktadır.

————————————————————–

Konuyla İlgili Makaleler

Strumpell, L. : Die Natur und Enstehrung der Traume, Leipzig, 1877.

Calkins, Mary Writton : Statistics of dreams, Amer. J. Of Psychology, V., 1893

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>