YAPAY ZEKA hakkında

Doğa harikaları, Tanrının harika hüneri; onların bozumu (deformation) insanın hüneri.
Lapon atasözü

Bizler bu yeni yüzyıla plansız, kontrolsuz, frensiz son hız dalıyoruz.
William N. Joy
Bilgisayar Bilgini

——————————————————————–

YAPAY ZEKA (Artificial Intelligence)

“ Tarihte üç büyük olay vardır. Bunlardan ilki evrenin oluşumudur. İkincisi yaşamın başlangıcının oluşması. Bu ikisiyle aynı derecede önemli olan üçüncüsü, belki de daha önemlisi ise yapay zekanın ortaya çıkışıdır. “

Bu sözler, Massaachusetts Teknoloji Üniversitesi (MIT) Bilgisayar Bilimi Laboratuvarı yöneticilerinden biri olan Edward Frenkin’ in, BBC ye verdiği bir demeçte söylenmiştir.

Bir yanda, her varlık için yararları tartışılamayacak tanrının yarattıkları, öte yanda insanlık için yararının çok kuşkulu olduğu bir insan buluşu (!). Bu ikisinin aynı kefeye nasıl girdiğini sorarsanız; birşeyler bulmanın verdiği esriklikle (sarhoşluk) kendini çok büyük görme, dev aynasında seyretmedir, diyebiliriz. Demek ki bir büyüklük hastalığı (megalomania) söz konusudur. Konuya kendilerini o denli kaptırmışlardır ki, insan buluşunun tanrının yarattıklarından da daha önemli olduğu söylenebilmiştir.

Oysa, yapay zeka olsa olsa tekerleğin keşfiyle; o da olamaz, çünkü tekerlek çok yararlı, belki de tarihteki en yararlı bir buluştur. Daha iyisi atom bombasının, kimyasal ya da biyolojik silahların bulunmasıyla karşılalaştırılabilir. Bunu söylememizin nedeninii bir kaç sayfa sonra açıklamaya çalışacağız.

Biz gene her zaman olduğu gibi, “Bilim tanımlarla başlar” sözü uyarınca yapay zeka için yapılmış tanımlara bir göz atmak gerektiğini düşünüyoruz.

Ne var ki yapay zekanın tanımını yapmak önemli olduğu kadar da zordur. Çünkü yapay zeka çok kapsamlı bir konu olup pek çok alt alan içermektedir. Bu arada alt alanı olarak düşünülemeyecek pek çok alanla da karmaşık bir biçimde ilintilidir. Yapay zekanın içerdiği, ilintili olduğu tüm alanları kapsayacak biçimde yapılmaya çalışılacak tek bir tanım ya çok uzun olacaktır, ya çok soyut olacaktır ya da kaçınılmaz biçimde eksik olacaktır.

Dolaylı olarak, yapay zekanın tanımını yapmaya çalışan kişiler genellikle kendi uzmanlık alanlarını öne çıkaran tanımlar yapmışlardır.

Bu bakımdan tek bir tanım yerine, bunlardan bir kaçını göz önüne almak daha yararlı olur kanısındayız.

● Yapay zeka, yapay bir varlığın (genellikle bir bilgisayar) sergilediği zekadır.
● Yapay zeka, bir makina ya da insan eliyle üretilmiş otonom bir yöntemler dizisi kullanarak insan zekasının benzetimini yapmaya çalışan bir araştırma alanıdır.
● Yapay zeka, insanın düşünme yöntemlerini ayrıştırıp inceleyerek bunların benzeri yapay yönergeleri geliştirmeye çalışan araştırma alanıdır.
● Yapay zeka, canlılarda (özelikle insanlarda) bulunan algılama, öğrenme, çoğul kavramları bağlama, düşünme, fikir yürütme, sorun çözme, iletişim kurma, çıkarım yapma, karar verme gibi yüksek bilişsel işlevler ile otonom davranışları sergilemesi beklenen yapay bir düzendir.

İncelediğimiz tanımlardan da kolayca anjaşılacağı gibi, yapay zeka alanında çalışanların işleri pek de kolay değildir. Çok karmaşık bir yapıyı inceleyip bundan yeni bir varlık ortaya koymayı başarmaları gerekmektedir.

Böyle de olsa, bir dizi aşamadan geçirdikten sonra insan beyni, kendininkine az çok benzeyen yapay zekayı yaratmayı başardı. Ancak burada bir benzerlik söz konusu olup, şimdilik gerçek insan zekasıyla yapay zeka bire bir anlamında birbiriyle örtüşmez. Demek ki yapay zeka konusunda kendi kendine düşünen, analiz-sentez yapabilen, düş kurabilen, sonuçta yaratıcılık yetisine sahip bir zekaya henüz varma olanağı bulunamamıştır. Gerçi bu gerçeği hiç kimse de yadsımamaktadır.
İlerde insan zekasını taşıyacak makinaların yapımında ilk adım, İ.Ö. 500 yılında Mısırda abacus’un yapımı ile atıldı. Bu büyük sayıların toplamı ile çıkarmalarını yapıyordu. Aradan uzun yıllar geçti, heşaplama makinaları gelişti. 17 nci yüzyılda B. Pascal ilk mekanik hesap makinesini yaptı. Leibniz de bunu çarpma ile bölme için geliştirdi.

Onsekizinci yüzyılda Kempelen bazı sesler ile kelimeleri çıkarabilen, körüklenen hava ile çalışan bir makina geliştirmiştir. Kempelen’in geliştirdiği başka bir makina da satranç oynayan Türk’tü. İmparatoriçe Marie Teresa desteğinde geliştirdiği bu makinada Türk giysileri kuşanmış bir manken, üzerinde satranç tahtası bulunan bir masanın arkasında yer alıyordu. Karşıdaki insanlar satranç tahtası üzerinde hamle yaptıkça Türk başını sallayıp kendi hamlesiyle karşılık veriyordu. Bu makina, bir çok kişiyi yenerek zamanında herkesi şaşırtmıştır (Gerçi sonradan bunun bir aldatmaca olduğu, santranç tahtası başında oturan Türk giysili kişinin gerçek insan olduğu anlaşılmıştır).

Charles Babbage, 1821 de astronomici John Hershel ile birlikte mühendislerle gemicilerin kullanımı için bir matematik tablosu hazırlama işine girişmişlerdi. Her ikisi de, elle hesaplanarak hazırlanması gereken bu tabloda yer alan hatalardan büyük sıkıntı duymaktaydı. Babbage bunun üzerine, 1823 te kendi buluşu olan Farklar Makinasını tasarlama yoluna gitti. Farklar Makinası aslında 25 000 mekanik parçadan oluşan bir hesap makinasıydı.

Ancak, Farklar Makinasında beklenen hassaslık için gerekli parçalar 19 uncu yüzyıl mühendisliğinin verebileceğinin ötesinde kalmaktaydı. Böyle olunca Babbage Farklar Makinası’nı bırakarak Analitik Makina dediği yeni bir makinayı geliştirmek istedi. Ne yazık ki bu noktada Farklar Makinası için o zamana kadar 17 000 sterling harcamış olan İngiliz hükümeti projeden desteğini çekti. Bu parasal desteğin kaybı, Babbage’ın tasarladığı Analitik Makinanın hiç bir zaman tamamlanamamasına neden oldu. Oysa Analitik Makina, mekanik parçalardan oluşmasına karşın bu günkü bilgisayarlarda yer alan bellek ile işlemciye karşılık gelen birimleri içeriyordu. Bu işlemcinin progranabilme özelliği de vardı.

Şair Lord Byron’un kızı olan Ada Byron (Lady Lovelace) 1843 yılında yayınlanan bir makalesinde Analitik Makinanın karmaşık müzik besteleri yapmada, grafik çizmede nasıl bir kullanım kolaylığı sağladığını açıklamıştır. Daha sonra Babbage ile yazışarak Analitik Makina’nın Bernouilli denklemlerinin hesaplanmasında kullanılmak için Babbage’a bir plan çıkarmasını önermiştir. Bu “plan” geliştirilen “ilk bilgisayar programı” olarak anılır.

Sonunda 1934 yılına gelindiğinde bir Alman makina-uçak mühendisi olan Konrad Zuse (1910-1995) kontrol programı, bir bellek ile bir aritmetik birimden oluşan otomatik hesaplayıcıyı tasarladı. K. Zuse (Z1) adını verdiği ilk dijital binary bilgisayarı, bir delikli bantla kontrolu sağlayarak 1938 de gerçekleştirdi. Sonra 1939 yılında daha gelişmiş biçimi olan (Z2) yi, 1941 de de (Z3) ü tamamladı. Daha sonra makinasının en gelişmiş modeli olarak 1949 da (Z4) ü yaptı.

Zaman ilerledi, İkici Dünya Savaşından sonra bir bölüm araştırıcı, birbirinden habersiz olarak akıllı makinalar konusunda çalışmalara başladılar. İngiliz matematikçi Alan Mathison Turing (1912-1954) bunların ilki olarak, dahası bilgisayar mantığının (logic) babası olarak herkesçe onaylanır.. O 1947 yılında bu konuda bir konuşma yaptı. İlk kez yapay zekaya ancak bilgisayar programlarıyla (software) ulaşılabileceğini, bunun makinalar üretmekle olamıyacağını söyleyen kişidir. Turing İkinci Dünya savaşı içinde Almanların ENIGMA isimli kripto makinasıyla ürettikleri askeri kodları, icadettiği BOMBE adlı makinayla kırmayı başardı. Turing bu makinayı Hilbertin matematik felsefesi ile ilgili bir sorusunu çözmeye çalışırken icadetti. Bu buluş savaşın gidişi üzerine çok etkili olmuştur. İşte, askeri kod’ları kırabilen, kendi icadı bu makina Turing’e akıllı makina düşüncesini getirmiştir. Fakat “Yapay Zeka=Artificial Intelligence” terimini ilk ortaya koyan 1954 yılında Dortmouth College’den John McCarthy oldu.

Yapay zeka için yapılan software uygulamaları BASIC’ten PASCAL’a, C’den Java’ya var olan programlama dillerinin hemen hepsiyle yapılabilir. Fakat yapay zeka uygulamaları için daha pratik, daha hızlı program geliştirmemizi sağlayan diller vardır. Dahası bu diller özellikle yapay zeka uygulamaları için tasarlanmışlardır. Bunlardan bazıları aşağıda gösterildi :

LIPS Gödel
POP-11 Logic-based
Prolog Mercury
Functional Miranda
Courtraint Oz
Declarative Scheme

1950 li yılların sonlarına doğru binlerce başka araştırıcı yapay zeka üzerinde çalışma yaptı. Bunların çoğu araştırmalarını bilgisayar programlararına (softwares) dayandırıyordu. İlerde merak edip araştıracaklar için bunların içinden belli başlı bir kaç isim vermek istiyoruz. İnsanlık için iyi mi, yoksa kötü yolda mı çalışmalar yapmaktadırlar? Bilinmez. Ama bütün dünyada, yapay zeka alanında temel taşları koyan bilim adamlarının bazıları şunlardır :

Alan M. Turing, John McCarthy, Karen Sparck Jones, Kevin Warwick, Lotfi A. Zadeh, Patrick Winston, Seymour Papert, Maggi Boden, Rodney Brooks, Boris Katz, Doug Lenat, Marvin Minsky, Raj Reddy, Roger Schrank, Wolfgang Washlster, Terry Winograd.

Türkiye için de, (Yapay zeka alanlarından en az birinde çalışan Türk bilim adamları) şöyle bir sıralama yapılabilir :

● A. C. Cem Say www.cmpe.boun.edu.tr/-say
● Aybars Uğur www.bornova.ege.edu.tr/-ugur
● Faruk Polat www.ceng.metu.edu.tr/-polat
● Fatos Yarman Vural www.ceng.metu.edu.tr/-vural
● Ferda Nur Alpaslan www.ceng.metu.edu.tr/-alpaslan
● H. Atay Güvenir www.cs.bilkent.edu.tr/-guvenir
● H. Levent Akın www.cmpe.boun.edu.tr/-akin
● Kemal Oflazer www.people.sabanciuniv.edu/-oflazer
● Pınar Yolum www.cmpe.boun.edu.tr/-pyolum
● Tunga Güngör www.cmpe.boun.edu.tr/-gungort
● Uğur Halıcı www.visionI.eee.metu.edu.tr/-halici

One Response to YAPAY ZEKA hakkında

  1. Orhan BULGAZ diyor ki:

    Şimdi buraya yazacağım konu bilimin belki son 100 yıl sonra görecekleri olabilir. Yapay zekayı en iyi sümüle eden bir yapı elektirik enerjisi ile etimizin birleşimidir. Şu olabilir . beynimizin gerekli olan hava elektirik ve akış diyagramını karşılayacak olan bir makina geliştirilirse . insan beyni bence bir 300 yıl daha yaşatılabilir. Ve 300 yıl düşünen bir yapı ise insanlık için çok işe yarar. buna ek olarak ilerideki zamanda işlemcilerin kimyasında canlı hücrelerini kullanarak süper bir beyin elde edilebilir. İşte bunu başardıkları zaman bilim bir adım daha ileri gitmiş olacak .
    Elektronik algoritma mantığı ile insan simule etmekten çok daha iyi işler başara bilir insan oğlu…. yazan ORHAN BULGAZ .

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>